Solana iyimser konuştu

AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, mevcut sorunlara çözüm bulunacağını ve Türkiye'nin katılım müzakerelerinin pazartesi günü başlayacağını söyledi. Solona, Belçika'nın ''Le Soir'' gazetesine verdiği özel demeçte, ''Durum çok vahim mi'' sorusunu yanıtlarken, ''Rahatsız bir durum var. Sonuca ulaşmak için pazar akşamı bakanların toplanması gerekmesini ben garip karşılıyorum. Çözüm bulacağımızdan ve müzakerelerin pazartesi günü başlayacağından şüphem yok. Türkiye'ye karşı üstlendiğimiz bir yükümlülük söz konusudur'' dedi. AB'nin bazı ülkeleri ile Türkiye arasında her zaman ''zor ilişkiler'' bulunduğunu, ancak Türkiye-AB ilişkilerinin çok eskiye dayandığını anlatan Solona, 1999'da Helsinki zirvesinde Türkiye'nin adaylığının kabul edildiğini, daha sonra AB Komisyonu'nun müzakerelere yeşil ışık yaktığını hatırlattı ve ''Pazartesi sürecin sonu değil, başlangıcıdır'' dedi. Küresel gelişmelerin, Türkiye'nin AB'ye katılımı gereğini gösterdiğini, 3 Ekim'den sonra da küresel gelişmeleri ve AB'nin büyük bir ülkeyi sindirim yeteneğini izlemek gerekeceğini anlatan Solana, ''imtiyazlı ortaklık''tan söz etmenin zamanı olmadığını belirterek, ''Yasal olarak, müzakerelere sonuna kadar gitmek üzere başlıyoruz. Eğer Türkiye beklediğimiz gibi davranmazsa veya AB, örneğin ekonomik açıdan, bu boyutta bir ülkeyi bünyesine alamayacak kadar değişirse, gereken kararı o zaman alırız'' diye konuştu. ''AB verdiği sözleri tutmalıdır'' diyen Solana, Türkiye'nin AB'ye sırt çevirmesi olasılığı üzerinde dururken özetle şunları söyledi: ''Türkiye'ye hayır dediğimizi varsayalım, 25 yıl sonrasına bakalım: Ortadoğu'da bir felaket olsa, büyük petrol ve enerji krizi çıksa, Türkiye'yi bünyemize almamış olmaktan pişmanlık duyarız. Türkiye'yi dışarıda bırakmak büyük bir risktir. ABD ve AB için stratejik olan konuma, Ortadoğu, Irak, İran ve bütün bölgede duruma bakmak lazım. Türkiye'yi yalnız bırakmak pozitif bir fikir olmaz. Türkiye'nin bize mümkün olduğu kadar yakın kalması, kendi menfaatimiz icabıdır. Güvenlik ve barış alanında Türkiye istikrar unsurudur. AB vatandaşları açısından da Türkiye'yi yanımızda görmek, herhangi başka bir yerde görmekten daha iyidir.'' Viyana'nın müzakerelerin başlamasına muhalefetle hata ettiğini, Avusturyalıların ''entelektüel yaklaşımla'' ikna edilebileceğini söyleyen Solana, ''AB'nin en azından bir ülkesinin (Fransa) sonuçta referandum yapacağını da unutmayınız'' dedi.