Şoke eden iddialar "Ayakkabı topuğu"ndan MİT'e operasyon planı
Abone olSavcılık tarafından hazırlanan ve mahkeme tarafından kabul edilen FETÖ iddianamesine giren ihbar mektubunda inanılmaz detaylar yer aldı.
BURSA Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Bursa 2. Ağır
Ceza Mahkemesince kabul edilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)
iddianamesine giren ihbar mektubunda, MİT'e yönelik planlanan
operasyonla ilgili bilgiler dikkati çekti.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından yürütülen
soruşturma kapsamında tutuklanan, çoğunluğu polis 30 kişi hakkında
hazırlanan iddianamede, bazı emniyet mensuplarının örgütün
çıkarlarına yönelik nasıl çalıştıklarına yönelik detaylara yer
verildi.
İddianameye, söz konusu zanlılar ve bağlantılı oldukları örgüt
üyelerinin himmet, tehdit ve şantajla neler yaptıkları ile MİT'e
yönelik planladıkları operasyonun anlatıldığı "ihbar mektupları" da
delil niteliğinde eklendi.
"AYAKKABI TOPUĞUNA GİZLENECEK KROKİYLE
OPERASYON"
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben Emniyet Genel Müdürlüğüne
gönderilen, kentteki FETÖ/PDY içinde yer alan bazı emniyet
personeli ve yargı mensuplarının örgüt adına işledikleri suçların
yazıldığı ihbar mektubunda, şu ifadeler yer aldı:
"Sürekli olarak TSK ve MİT personelini izlemişlerdir. 2010
yılında kendilerine uymayan MİT başkanını tutuklamak amacıyla
Bülent Arınç'a eylem yapacakları iddiasıyla başkan ve 10 MİT
mensubunu gözaltına almaya çalışmışlar ancak MİT'çilerin silah
çekip restleşmeleri üzerine ülke çapında sansasyonel silahlı
çatışma olacağından korkup serbest bırakmışlardır. Bu olayda Bülent
Arınç'ın akrabasının evini gösteren krokinin bulunduğu, koruma
otosunun plakalarının içinde olan flash bellek gözaltı işleminden
sonra bir MİT görevlisinin ayakkabı topuğuna gizlenmiş şekilde
konulup, sonra bulunacaktı. Bu operasyon için gerekli geçmiş
tarihli izleme, dinleme ve gözaltı kararları Bursa'daki savcıya
imzalatılmıştı."
Başka bir ihbar mektubunda da MİT'e yönelik operasyonla ilgili
benzer bilgiler yer aldı.
FETÖ karşıtı askeri personele soruşturma açıldığı, bazı rütbeli
askerlerin örgüt üyelerinin astsubay okullarına girmesine yardımcı
olduğunun vurgulandığı ihbar mektubunda, şunlar kaydedildi:
"Bu çete, 'MİT ekibini, Ergenekon çetesiymiş gibi
göstererek Bülent Arınç'a eylem yapacak' diye tutuklamaya
kalkıştılar. MİT yöneticileri, arkadaşlarını gözaltına alan çetenin
polisleri üzerine silahlı ekibini müdahale için yollayınca, korkup
bıraktılar, madara oldular. FETÖ'cü polisler, her Allah'ın günü bir
araya gelerek kumpaslar planladılar."
DEVLETİ ELE GEÇİRME AMACI
İddianamede, FETÖ'nün kuruluşundan günümüze kadar faaliyetlerini
dini görünümlü cemaat adı altında gizleyerek, güçlenme, etki
alanını genişletme ve devleti ele geçirme amacı doğrultusunda
olduğu belirtildi.
"İddia ettikleri 'altın nesil' yerine devlet ve rejime karşı hiçbir
sorumluluk hissetmeden talimatlarını FETÖ elebaşı Fetullah
Gülen'den, maaşları, makamları ve rütbelerini devletten alan bir
nesil yetiştirme anlayışında olduğu" vurgulanan iddianamede, şu
ifadeler kullanıldı:
"Emniyet ve adliyeden yasal yollardan aldıkları yetkilerini
örgütsel amaçları doğrultusunda kullanmak suretiyle anayasal tüm
kurumlarda kendine engel gördüğü kadroları usulsüz teknik takipler
yapmak, delil üretmek, tespit ettikleri usulsüzlükleri baskı aracı
olarak kullanmak suretiyle idari ve adli soruşturmalarla tasfiye
etme, örgütsel amaçlarına matuf yasal düzenlemeler yaptırma
stratejisiyle hareket ettiği anlaşılmıştır. Örgüt içinde faaliyet
yürütenler tarafından örgüte destek vermeyen vatandaşlar hakkında,
delil ve suç uydurmak suretiyle adli ve/veya idari yönden baskı
kurarak terör örgütüne finansal kaynak sağlanmış, muhalif olanlar
bertaraf edilmiş, devlet kadrolarına sızılmış, örgüt mensupları
etkin kadrolara atandığı tespit edilmiştir."