Sokak cinayetinin katilleri aramızda

ADNAN BERK OKAN

Olay İstanbul/Esenler'de geçiyor...

Beş tinerciden oluşan "sokak çetesi" kapı ziline bastıkları için kendilerine tepki gösteren bir genci bıçaklayarak öldürüyorlar...

Bu cinayet hem de gözler önünde işleniyor...

Hem de, vahşice katledilen delikanlı, saldırganlardan birinin elindeki bıçağı ilk hamlede almışken işleniyor...

Neden?..

 

                                 ***

 

Çünkü hiç kimse "başına belâ" almak istemiyor...

Çünkü hiç kimse, saldırgan tinerci çetesine "durun!" demeye “cesaret" edemiyor...

Çünkü hiç kimse “Allah'tan korkmuyor, birbirlerinden utanmıyor"...

Çünkü "vicdan", yerini "kişisel çıkara" terk etmiş...

Çünkü "Ben yaşayayım da kim ölürse ölsün" acımasızlığı ve maddeciliği, "hiç kimse ölmesin" inancının yerini almış...

 

                                 ***

 

Ülkemizde yaşanan bu tür olaylar hepinizin tüylerini ürpertmiyor mu?..

Toplumun ne hale geldiğini ya da getirildiğini gözler önüne sermiyor mu?..

Her şeyi "yasalardan" beklemenin bir toplumu aslında nasıl da feci bir felâkete sürüklediğini kanıtlamıyor mu?..

Birileri, halkımıza yasaların çok şey olduğunu ama her şey olmadığı gerçeğini unutturmaya çalışıyor görmüyor musunuz?..

Dini inançlarımızın yumuşatması, ahlâklılaştırması gereken ruhların; vahşi bir Liberal  - Kapitalist anlayışın prangasında tutsaklaştırıldığının farkında değil misiniz?..

"Sistem" diye diye "ahlâklı insanın" unutturulduğu bir ülkenin nasıl da patinaj yaptığını ve "ilerlermiş" gibi görünürken aslında nasıl da gerilediğini anlamıyor musunuz?..

"Bin atlı akınlarda çocuklar gibi" şen olmakla ve o gün dev gibi bir orduyu yenmekle övünen bir milletin nasıl "zayıfladığının, çaresizleştiğinin, korkaklaştığının" ayırtında değil misiniz?..

 

                                 ***

 

Ve bu toplumu bu hale getirenler...

Daha çok lüksü...

Daha çok mülkü...

Daha çok otomobil veya konut sahibi olmayı...

Başkalarından daha varlıklı olmayı isteyenlerle...

Çocuklarını, başkalarının çocuklarından daha iyi okullara gönderebilmek için “her türlü ahlâk dışılığı başarı ölçüsü" sayanlar kaplamış ortalığı...

"Dile benden ne dilersen. Sana ne verirsem; arkadaşına da aynısını" diyen yüce Allah'a, bir gözü görmeyen arkadaşını gösterip, "bir gözümü çıkar" diyen; arkadaşının kör kalması için bir gözünden vazgeçebilecek kadar çılgınlaşmış insanların çoğunlukta olduğu bir ülke haline geldik, getirildik...

İslâm inancını "gerilik" olarak niteleyen, Allah'ın merhametine sığınmak yerine, yasaların delinebilir zayıflıklarına saldıranların oluşturduğu bir millet haline geldik, getirildik...

Şükürsüz…

İhtiraslı…

Nef(i)s mağlubu…

Saldırgan…

Günahkâr…

İkiyüzlü…

Vefasız…

Sadakatsiz…

Lütfen, lütfen, lütfen!..

“İyi vatandaşlık” sadece “iyi yönetici seçmek” değildir…

“İyi vatandaşlık, iyi yönetilebilir olmaktır” aynı zamanda…

Anarşizmin hak aramak olduğunu zannedenler, ülkemizi nasıl bir felâkete sürüklediklerinin farkında değiller mi?..