Şok mangası nedir işte FETÖ'nü askere zulmü!
Abone olFETÖ'nün askeri okullardaki zulmü bir bir ortaya çıkıyor. 2009 yılında Kara Harp Okulu'nda eğitim gören iki Harbiyeli, FETÖ komutanlarının kendilerine cemaatten olmadıkları gerekçesiyle işkence ve baskı uyguladığını söyledi.
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Paralel
Devlet Yapılanmasının orduya ’Şok mangası’ yöntemiyle sızmaya
çalıştığı tespit edilmişti.
Buna göre örgüt ’Puan silme, düşük not verme, yemek vermeme, foseptikte yatıp kalkma, dikenler içinde yatıp süründürme, kirli su içirme’ gibi yöntemlerle askeri öğrencileri kaçırtarak yerine kendine yakın öğrencilerin alınmasını sağladığı bildirilmişti. Cumhuriyet tarihinde Harp okullarından en çok öğrencinin 2007-2013 arasında atıldığı kaydedilmişti.
FETÖ'CÜ KOMUTANLARDAN MOBBİNG
Çocukluk hayalleri ’Subay’ olabilmek amacıyla 14 yaşında girdikleri
askeri liseden Kara Harp Okulu’na kadar gelen iki Harbiyeli ’Şok
Mangası’ operasyonlarında yaşadıklarını anlattı. Hasan Dağ (26) ve
Semih Battal (25) 2005 yılında girdiği askeri lisenin ardından 2009
yılında gittikleri Kara Harp Okulu’nda FETÖ üyesi komutanlardan
mobbing ve işkence gördüklerini öne sürdü. İşkencelere 2 yıl
dayanan ve okulu yarıda bırakmak zorunda kalan iki Harbiyeli’nin
hayatı 129’ar bin TL’ik borçla karardı.
İŞKENCECİ KOMUTANLAR DARBE GİRİŞİMİNDEN
TUTUKLANDI
Semih Battal, Kara Harp Okulu’na kayıt için gittiği günden itibaren
eğitim adı altında çok ağır eğitime maruz kaldığını ve bunların bir
yıldırma politikası olduğunu söyledi. Kendilerine ağır eğitimlerle
işkence eden komutanların FETÖ darbe girişimi kapsamında gözaltına
alındığını da belirten Battal, şöyle konuştu:
"Kara Harp Okulu’nda eğitim adı altında birçok
işkenceye maruz kaldım. 2 sene boyunca bunun bir eğitim olduğunu
düşünerek dayanmaya çalıştım. Kara Harp Okulu kapısından girdiğimde
henüz kayıt sırasındayken daha sivil kıyafetlerle sürünmeye
başladık. ’Asker ocağı ana kucağına benzemez’ diyerek 45 gün
boyunca benzer zorluklara dayandık, komutan emretmeden ekmek
yemedik, su içmedik. 200 kişinin 3 dakikada düzenli ve sessiz
olarak yemek yemesi emrediliyordu. İzmir’in 40 derece sıcağında
kaldırımlarda süründürülüp eğitim yaptırıyorlardı. Bunlar eğitim mi
değil mi diye şimdi düşündüğümde hepsinin bir bezdirme işi olduğunu
gördüm. O dönemde okulda görev alan yönetim kadrosundaki tüm
subaylar vatana ihanetten gözaltına alındı. O dönemki tabur
komutanım Müslüm Kaya, bölük komutanım Mustafa Kubilay, takım
komutanım Özkan Özgenç bu isimler darbe girişimi gerekçesiyle
haberlerde yer aldı. Aldığım duyumlara göre
tutuklanmışlar"
CEMAATE YAKIN ÖĞRENCİLERE AYRIMCILIK İDDİASI
Sivil liselerden de Kara Harp Okulu’na öğrencilerin geldiğini ve
komutanların bu öğrencilerden bazıları ile yakından ilgilendiğini
ve kendileri ile aralarında bir ayrımcılık olduğunu ifade eden
Battal, "Sivil liselerden kampa katılanlar gölgede
otururken biz güneşin altında çıplak ayakla koşturuyorduk.
Atatürkçü, milliyetçi ve çağdaş düşünceye sahip arkadaşlarım ve ben
okurken bu yapıyı hissediyorduk ve hiçbir zaman saygı duymadık.
Bazı öğrenciler sürekli bir şeylerden mahrum tutuluyordu. Bizler
ise yemekten sonra eğitime tabi tutulup dinlendirilmiyorduk,
fiziksel ve psikolojik baskı altındaydık" dedi.
FETÖ KOMUTANLARI YÜZÜNDEN 129 BİN TL BORÇLANDI
Semih Battal ve Hasan Dağ, okulu bıraktıkları için 129 bin TL’lik
tazminata mahkum oldu. Kendileri gibi 3 bin kişinin de aynı kaderi
paylaşarak borç batağına saplandığını belirten Battal,
"Askeri liseye girerken 37 bin TL’lik bir tazminata
imza attık, ayrılırsak bunu ödeyecektik. Harp okulunda da 92 bin
TL’ye imza attık. Toplamda 129 bin TL’ye çocukluğumun hayali meslek
olması nedeniyle bu paraya gözü kapalı imza attık. Hiç ayrılacağımı
düşünmemiştim ve 2 yıl sonra ayrıldığımda bu miktar bana borç
olarak kaldı. Ayrılan 3 bin kişi 30 ile 120 bin TL arasında bir
borçlar karşı karşıya kaldı. Vatana ihanet edenler yüzünden bu
borca mahkum olmak beni damdan düşer gibi bir duruma sürükledi.
Ödediğim miktarların geri iadesini talep ediyorum"
ifadelerini kaydetti.
ASKERİ LİSELERDE ’GÜLEN CEMAATİ’ DERSİ
Hasan Dağ ise askeri lisede Fethullah Gülen cemaatinin derslerde
’zararlı cemiyet’ olarak okutulduğunu söyledi. Silahlı kuvvetlere
sızmaya çalıştıklarını da bildiklerini belirten Dağ,
"Bunların silahlı kuvvetler içine sızmaya çalıştığı
yönünde ön bilgimiz vardı. Bu duruma gelineceğini düşünmemiştik.
Harp okuluna geçtiğimizde çok başka bir yapıyla karşılaştık.
Kendimizi sorgulamaya başladık acaba biz silahlı kuvvetleri yanlış
mı tanıdık diye. Üzerimizde baskı vardı ve ayrımcılığa maruz
kaldık. Disiplinsiz olduğumuz söyleniyordu ve kendimizi
sorguluyorduk. 2 yıl dayandım ve bunun bir eğitim olduğunu
düşünüyordum. Devre arkadaşlarımın yüzde 90’ının kalmadığını
gördüm. Çocukluktan tanıdığım sağlam karakterli arkadaşlarım
kalmayınca durumu anladım. Aynı durum Hava Harp Okulu’nda da
geçerliydi. Bu tutuklananlardan bizim komutanlarımız olanlar vardı.
Bunları görünce bizde sorun yokmuş bunlar hainmiş. Bu süreç sonunda
tazminat borcu altında kaldık. Yeni bir hayat ve buna alışma süreci
zorladı. Şu anda borcumu ödeyemiyorum. İcra durumlarım oldu.
Benimle birlikte 3 bin arkadaşım mağdur. Bırakmasaydım 30
Ağustos’ta üsteğmen olarak görev yapacaktım" diye
konuştu.