Şok karar! Terör gitti PKK kaldı
Abone olAvrupa Konseyi Parlementer Meclisi, kabul ettiği raporda PKK için kullanılan 'terör' ifadesini rapordan çıkardı. Onun yerine Kürt sorunu yazıldı.
İNTERNETHABER - PKK artık "terör"
örgütü sayılmayacak mı? Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde
gündeme gelen Türkiye raporu şok etti.
PKK için kullanılan "terör örgütü"
ifadesi çıkarıldı. PKK'lı teröristler de 'AKTİVİST' olarak
tanımlandı.
Öneriyi Ertuğrul Kürkçü sundu... Daha ilginci ise CHP'den Deniz
Baykal'ın oylamada 'evet' demesi oldu.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Türkiye ile
ilgili "siyasi denetim sonrası diyalog" raporunu tartıştı.
Oturum sonrası yapılan oylamada kabul edilen
tasarı metninde 'terörle
mücadele' yerine 'Türk
devleti ile PKK arasındaki mücadele' ifadesine yer
verildi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türkiye'yi, en az iki yıl
daha siyasi denetimde tutma kararı aldı.
AKPM'nin Türkiye hakkındaki "siyasi denetim sonrası
diyalog" raporu Strasbourg'da düzenlenen genel kurul
oturumunda tartışıldı. Tartışma sonrası oylanan karar tasarısı
metni 35'e karşı 142 oyla kabul edildi. Oylamada 6 parlamenter
çekimser kaldı.
ERTUĞRUL KÜRKÇÜ SUNDU
Oylama sırasında AKPM'deki Türk heyeti üyesi Ertuğrul Kürkçü
(BDP) tarafından sunulan bir değişiklik önergesiyle,
"Ülkenin gelecekteki demokratik sistemini ve yönetim
şeklini belirlemek Türk halkı ve Türkiye'nin karar vereceği bir
konudur" cümlesi , "Ülkenin gelecekteki demokratik
sistemini ve yönetim şeklini belirlemek Türkiye'nin kurumları ve
vatandaşlarının karar vereceği bir konudur" şeklinde
değiştirildi.
"TERÖR" KELİMESİ UÇTU
Yine Ertuğrul Kürkçü tarafından sunulan bir başka değişiklik
önergesiyle, karar metnindeki "Kürt sorunu ve 40 binden
fazla insanın ölümüne neden olan PKK terörizmi" ifadeleri
, "Kürt sorunu ve Türk devleti ile PKK arasında 40 bin
kişinin ölümüne neden olan mücadele" olarak değişti.
PKK'LILAR DA
'AKTİVİST'MİŞ
Oylama sırasında AKPM Siyasi Denetim Komisyonu tarafından sunulan
bir diğer önergeyle de karar metnine Türkiye topraklarından
çekilecek PKK'lılar için "aktivist" nitelemesi
eklendi. AKPM Türkiye raportörü Fransız parlamenter Josette
Durrieu, aktivist terimi seçiminin "terörist terimi için
uluslararası planda benimsenmiş müşterek tanımlama bulunmamasından
kaynaklandığını" söyledi.
NURSUNA MEMECAN ÇEKİMSER
KALDI
Rapor ve karar metni AKPM üyesi Türk parlamenterleri de böldü. AKPM
üyesi AK Partili parlamenterlerin çoğu karar aleyhinde oy kullandı.
AKPM Türk heyeti başkanı Nursuna Memecan nihai oylamada çekimser
kalmayı yeğledi.
BAYKAL LEHİNDE OY
VERDİ
CHP'li üyelerden Deniz Baykal ve Gülsün Bilgehan karar metni
lehinde oy kullanırken, Haluk Koç çekimser kaldı.
Kararda Türkiye'nin "siyasi dönüşümden geçtiği, jeopolitik
ortamın özellikle hassas olduğu, yasal reform ve kurumsal dönüşüm
süreci devam etse de henüz tamamlanmadığı" not ediliyor.
Reform sürecinin Türkiye'yi "yeni bir Anayasa ve yeni bir
siyasal rejim tanımlamasına" götürebileceğinin
belirtildiği metinde, Türkiye'nin siyasi denetim sürecinin tamamen
kapatılması veya devamına ilişkin kararın 2014 ve 2015 yıllarında
yapılacak yerel, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler sonrasında
alınması isteniyor.
Türkiye'de son yıllarda gerçekleştirilen birçok reform memnuniyetle
karşılanmakla birlilkte, özellikle ifade özgürlüğü alanında Türk
Ceza ve Terörle Mücadele Kanunlarının Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi içtihadıyla uyumlu hale getirilmesi isteniyor. Laiklik
ilkesi, LGBT hakları, sendikal haklar ve Ergenekon, Balyoz ve KCK
davalarında savunma hakları gibi konularda kaygılar dile
getiriliyor. Yeni anayasanın Venedik Komisyonu ile istişare içinde
hazırlanması, Avrupa Azınlıkları Koruma Çerçeve Sözleşmesi ve
Azınlık ve Bölgesel Diller Şartı'nın imzalanması çağrısında
bulunuluyor.
ULUSAL AZINLIKLAR
Kararda, Kürt sorununa "ulusal azınlıklar" başlığı altında yer
verild ve son yıllarda Kürtlere tanınan haklardan duyulan
memnuniyet dile getirildi. Buna karşılık, "aralarında
seçilmiş vekiller ve gazetecilerin de bulunduğu binlerce Kürdün
terör suçlamasıyla hapiste olmasının Kürt sorununun çözümü önünde
engel oluşturduğu" savunuldu. "Türk makamlarının PKK
lideriyle başlattığı barış süreci"ne destek verilip, sürecin
"kırılgan" olduğu ve "desteklenmesi gerektiği"
ifade edildi.
Türkiye, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti konularında
Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine
getirmediği gerekçesiyle 1996 yılında AKPM'de siyasi denetime
alınmış, 2004 yılında bu süreçten çıkarılıp yükümlülüklerini
"kısmen" yerine getiren ülkeler için öngörülmüş "denetim sonrası
diyalog sürecine" dahil edilmişti. Avrupa Konseyi organlarının
kararları AB açısından da referans oluşturuyor.