Şok diyetler o kadar da işe yaramıyor
Abone olSiz de bahar geldiğinde diyete başlıyıp, kışın aldığınız kilolardan acilen kurtulmak isteyenlerden misiniz?
Arkadaşınızdan duyduğunuz veya bir magazin dergisinde
gördüğünüz “bir haftada 3 kilo verin” diyetine
başlıyor, ilk hafta kilo verdikten sonra ikinci hafta bir türlü
kilo veremiyor musunuz?
Kısa sürelerde uygulanan ve 'mucize' diye adlandırılan diyetlerin
vücuda ciddi zararlar verdiğini belirten Amerikan Hastanesi
Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Uzman Diyetisyen Tuğçe Aytulu, kilo
verirken hedeflerin gerçekçi olması gerektiğini belirtiyor.
"Sağlıklı
kiloda olmanın faydaları kesinlikle tartışılmaz. Ancak sağlıklı
kiloya ulaşmak için uygulanan yöntemler de sağlığın korunmasında
çok önemli" diyen Aytulu, mucize diyetlerin sakıncaları
hakkında şunları söylüyor.
"Uygulanan yöntemler de fazla kilo kadar başka tehlikeli sonuçlar
ortaya çıkarabilir. Bir çok moda diyet kısa sürede hızlı kilo kaybı
sağlama vaadiyle ortaya atılıyor. Ancak bu diyetlerin ortak
noktaları bilimsel bir dayanaklarının olmayışı ve kilo kaybı
sağlarken bu zayıflamanın büyük bir kısmının vücüdun kas dokusundan
ve su kütlesinden olması. Oysa ki bu kas kütlesinin korunmasının
sağlık açısından büyük önemi var. Ayrıca kilo kontrolünde de rolü
var. Vücutta kas kütlesinin iyi olması metabolik hızın daha iyi
olmasını sağlar. Bir başka deyişle kas kütlesi iyi olan kişilerin
(kilo vermeye engel herhangi bir sağlık problemleri yoksa) kilo
vermeleri daha iyi olur. Bu sebeple sağlıklı zayıflama diyetlerinde
verilen kilonun çoğunun yağ kütlesinden olması istenir. Ancak çok
düşük kalorili, tek tip beslenmeye dayalı şok diyetlerle veya
mucize diyetlerle yağ kaybından çok kas kaybı olduğu bilinmektedir.
Bu durumda sağlıklı kilo verme ve moda diyetleri aynı cümle içinde
kullanmak pek mümkün değildir."
Sağlıklı zayıflamanın kişisel özelliklere uygun olması gerektiğini
belirten Aytulu, bu doğrultuda planlanan diyetlerin sağlıklı kilo
vermeye yardımcı olacağını hatırlatıyor.
MODA DİYETLER HAKKINDAKİ
GERÇEKLER
"Lahana çorbası diyeti: Bol
miktarda lahananın çorba haline getirilip gün boyu tüketilmesi
esasına dayanır veya lahana suyu kullanılır. Aslında çok posalı bir
sebze olan lahana bol miktarda tüketildiğinde kısa süreliğine
tokluk hissini arttırır. Ayrıca barsak çalışmasını da
arttırabildiği için kilo vermiş hissi yaratır. Oysa ki bu sadece su
kaybına ve tek tip beslenmeye yol açan moda diyetlerden
biridir.
Beverly Hills Diyeti: Aslında 80’li yıllardan beri zaman zaman popüler olan sağlıksız tek tip diyetlerden biridir. On gün boyunca sınırsızca sadece meyve yeme esasına dayanır. Bazı kan değerlerinin bozulmasına, özellikle kan yağlarının yükselmesine sebep olabilir. Diyabetik kişilerde kan şekerinin yükselmesine yol açabilir.
Yüksek protein diyeti: Et ürünlerinin sınırsızca tüketilip ekmek, meyve, tahıllar gibi karbonhidrat kaynaklarının yenmemesi esasına dayanır. Karbonhidratların kesilmesi kısa sürede hızlı kilo kaybı sağlayabilir ancak kısa sürede verilen kiloların yağ kaybı olmayacağı unutulmamalıdır. Ayrıca et ürünlerinin aşırı tüketilmesi sonucu kan kolesterol düzeyleri yükselir. Tahılların kesilmesine bağlı olarak da bazı vitaminlerde eksiklik olabilir.
Meyve suyuyla detoks
diyeti: Tüm yiyeceklerin kesilerek birkaç gün
süreyle taze meyve suları tüketerek barsakların zararlı
mikroorganizmalardan arınacağı düşünülür. Detoks sağlıklı bir
vücudun kendi kendine yapabildiği bir mekanizmadır. Sağlıklı
beslenmenin tüm ilkeleri zaten bunun için yardımcıdır. Oysa aç
kalmak vücutta bazı zararlı atıkların oluşmasını da tetikleyebilir.
Ayrıca meyve sularının fazla tüketilmesi trigliseritlerin
yükselmesine sebep olabilir."