Şok diyet çılgınlığı öldürüyor!
Abone olŞok diyetler yine revaçta. Ancak, zayıflayayım derken sağlığınızdan hatta hayatınızdan olmayın.
Saflaşma, kafein, İsveç, ot, yıldız, yoyo, savunma, soğan
çorbası ve diğerleri... Havaların ısınmasıyla yine gündeme gelen bu
şok diyetlerin hepsi, fazla kilolardan kısa sürede kurtulmayı
sağlıyor. Ancak şok diyetlerle hızla verilen kilolar aynı hızla
hatta fazlasıyla geri alınıyor ve ciddi sağlık sorunlarına neden
oluyor. Diyetisyen Seçil Kenar, “Günlük 1000 kalorinin altında olan
diyetler metabolizmayı harap ediyor” diyerek kısa sürede sonuç
alınan şok diyetlerin ölümcül sonuçlar doğurabileceğine dikkat
çekiyor.
’ŞOK DİYET ÇILGINLIĞI’
Havaların
ısınmasıyla başlayan diyet çılgınlığında en popüler olanlar, kısa
sürede çok kilo verdiren şok diyetler. Bunların başında ise sadece
çiğ sebze, meyve yemeğe ve laksatif kullanmaya yönelik saflaşma;
gün içinde üç adet meyve yiyerek sınırsız kahve, çay ve kola
tüketmeyi öneren kafein; sadece su içmeye dayalı detoks, günde
sadece 1 kilogram meyve yemeğe yönelik Holywood yıldızı; iki gün
400 kalori; sonraki iki gün 2000 kalori alınan yoyo gibi diyetler
geliyor.
‘ŞOK DİYETLER METABOLİZMAYI YAVAŞLATIYOR’
Günlük 1000 kalorinin altında olan ve metabolizmayı hırpalayan şok
diyetlerin, sağlık açısından son derece ciddi sakıncalar
doğurabileceğini söyleyen Diyetisyen Seçil Kenar, ‘Zayıflayayım
derken sağlığınızdan, hatta hayatınızdan olmayın’ uyarısınd
bulunuyor: “Kişi, günlük alması gereken vitamin, mineral, yağ,
protein ve karbonhidrat gibi temel besin öğelerini alamıyor ve
metabolizmasını yavaşlatıyor. Örneğin, diyete başlamadan önce günde
harcadığı enerji 1800 kalori iken, diyet yaptıktan sonra bu hız
1400 veya 1300’lere düşüyor. Metabolizma yavaşladığı için diyeti
bıraktıktan sonra az yese de kilo alıyor ve durum, ‘Ne yesem
yarıyor’a dönüyor.”
‘DİYET ÖLÜMLE SONLANABİLİR’
Kenar’a göre, böbrek yetmezliği, kalp hastalıkları ve ileri düzeyde
anemi, şok diyetlerin neden olduğu ciddi ve kalıcı hastalıklardan
sadece birkaçı. “Safra kesesi bozuklukları, kolesterol, kalp
ritminde bozulma, sinir ve sindirim sistemi hastalıkları gelişiyor.
Vücutta yaralar oluşuyor, özellikle de ağız ve dilde yaralar çok
görülüyor. Hormonal dengesizliklere bağlı adet düzensizlikleri ve
adetten kesilme, saç ve tırnaklarda kırılma ve dökülme, B vitamini
eksikliğine bağlı kronik yorgunluk şok diyetlerden arta kalan bazı
sorunlar. Ama en önemlisi bütün bunların sonunda ölüm riski artıyor
ve insanlar bu nedenle hayatlarını kaybediyor.”
‘DEPRESYONA YATKINLIĞI ARTIRIYOR’
Verilen kiloların kolayca alınmasının ve kişinin sürekli diyet
yapmasının bir diğer sakıncası da depresyon yatkınlığının
artırması: “Son zamanlarda üzerinde çok durulan konulardan biri de
sürekli diyetlerin psikolojik etkileri. İnsanlar devamlı diyet
yapmaya ve aç kalmaya çalıştıkları için mutsuz oluyorlar ve
depresyon yatkınlığı oluşuyor.”
‘KİLO KAŞIKLA VERİLİP KEPÇEYLE ALINIYOR’
“Şok diyetler, kiloyu kaşıkla verdirip kepçeyle aldırıyor, bu
diyetlere yönelenler bir haftada beş kilo veriyor ama 10 kilo
alıyorlar” diyen Kenar’a göre insanların tartıda ne gördüğü değil,
o kiloyu nereden verdiği önemli: “Kilonun, kastan mı yağdan mı
gittiğini bilmek lazım. Bunun için mutlaka bir doktor kontrolünde
ölçüm yapılarak kilo verilmeli. Metabolizmanın çalışma hızını
bozmamak için diyeti bir kez ama tam yapmayı öneriyoruz. Üçüncü
önemli nokta da şu ki kilo verme mutlaka egzersiz eşliğinde
olmalı.”
‘KİLOYU KORUMAK ÖNEMLİ’
Her insanın metabolizması farklı çalıştığı için alınması gereken
günlük kalori, yağ, karbonhidrat ve protein miktarının farklılık
gösterdiğini, bu yüzden de diyetin kişiye özel olduğunu vurgulayan
Seçil Kenar, “Diyetten zevk alarak yapmanın yollarını bilmek ve
uygulamak lazım. Buradaki ince nokta kişinin sevdiği besinlerle
sağlıklı ve kalıcı kilo vermesini sağlamak ve verilen kiloyu
koruyabilmektir” diyerek, haftada yarım ila 1 kilo arasında
vermenin sağlıklı ve kontrollü olduğunun altını çiziyor.