Şöhret merdivenini böyle tırmandılar

Gösteri dünyasında şöhret merdiveninin en üst basamağanı tırmanmak sanıldığı kadar kolay değil. Ama inatla, ısrarla ve tutkuyla çalışan herkes için bir 'kırılma' anı var. Bazen o ana ulaşmak kısa sürüyor bazen yıllar alıyor. İşte, hiç beklemedileri bir anda bir projeyle helki de hiç ummadıkları bir şöhrete kavuşan o yıldızlar. BİR DİZİYLE EFSANE OLDU Son 12 yıldır gazete sayfalarında ve TV ekranlarında sık sık rastladığınız bu ünlüyü tanıyabildiniz mi... O, TV tarihine geçmiş dizilerden birinin yaratıcısı. Üstelik daha sonra izlenme rekorları kıran bir çok diziye de imza attı. Kim mi bu ünlü. 2001 yılından bu yana milyonları ekran karşısına çeken Çocuklar Duymasın dizisinin yaratıcısı Birol Güven. Ünlü senarist ve yapımcı yıllar önce bugünkü görünümünden çok farklıymış. Güven geçtiğimiz aylarda ehliyetindeki fotoğrafı Twitter safyasında paylaşıp "Yunanistan'da bu fotoğrafın bulunduğu ehliyetle araba kiralamak istedim. Ama görevliyi bunun benim fotoğrafım oldğuna ikna etmem zaman aldı" diye açıklamıştı. Önceleri bir TV kanalına bedava verdiği Çocuklar Duymasın ilgi görünce Güven'in hayatı da tamamen değişti. Yani 2001 ile 2005 arasında ekranda kalan sonra verdiği uzun aranın ardından yeniden ekrana dönen Çocuklar Duymasın Güven'İn kariyerinde de bir dönüm noktası. Güven katıldığı bir TV programında dizinin ortaya çıkışının da çok ani olduğunu anlatmıştı. Ayrılsak da Beraberiz dizisini hazırladığı dönemde bir TV kanalıyla barter anlaşması için toplantıya girmiş Güven. O sırada da aklında sadece boşanmak üzere olan bir çiftin hikayesi varmış. Toplantı sırasında kendisine "Bu dizi 16 Aralıkta yayında olabilir mi" diye sorulmuş. Güven de elinde hiçbir şey olmadğı halde "Tamam" demiş. Dizi 20 günde hazırlanmış. BU durumu o söyleşide "cahil cesaret" diye tanımlamıştı Güven. FİLMDEKİ PERFORMANSI ÖYLE DİKKAT ÇEKTİ Tİ Muhammet Uzuner, Nuri Bilge Ceylan'ın Bir Zamanlar Anadolu adlı filmindeki doktor rolüyle çekti bir çok kişinin dikkatini. Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen o filmden sonra da kariyerinde hareketlenme oldu. Oysa, Uzuner, 1992’de Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdikten sonra kariyerine başladı. Yani uzun süre aktör ve yönetmen olarak tiyatro sanatına emek verdi. 1993 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Atölyesi’ni kurdu. Burada 2004 yılı sonuna kadar oyuncu, yönetmen ve eğitmen olarak görev yaptıktan sonra İstanbul’a yerleşti. Antalya’da bulunduğu süre içinde Tiyatro Atölyesi, Antalaya Belediye Tiyatrosu ve Antalya Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. 2006 yılından bu yana İstanbul'da çalışmalarını sürdüren Uzuner, Parmaklıklar Ardında ve Kalbim Seni Seçti'nin de aralarında bulunduğu TV projelerinde oynadı. Ama, Bir Zamanlar Anadolu'da filmi onun için 'kırılma noktası' oldu. Uzuner'in, şu sıralar ekrana gelen Koyu Kırmızı dizisinde canlandırdığı karakter için önce Timuçin Esen'in adının geçtiği ama sonra Bir Zamanlar Anadolu'daki başarılı performansı nedeniyle 47 yaşındaki aktöre bu rolün teklif edildiği konuşulmuştu. PARASIZ KALINCA BİR SENARYO YAZDI VE... Son dönemin en çok ilgi çeken TV dizilerinden biri Leyla İle Mecnun. Peki bu dizinin, işsiz ve parasız kalan bir gencin hayal gücünün ürünü olduğunu biliyor musunuz. Dizinin senaristi Burak Aksak, henüz 26 yaşında. 21 yaşından beri de kısa filmler çekiyor. Aksak, işsiz ve parasız kalınca da çareyi "Benim gibi üşengeç bir karakter" diye tanımladığı Mecnun karakterini aratmakta bulmuş. Bugün milyonarca kişiyi ekran başına çeken Leyla ile Mecnun dizisinin senaryosunu Aksak'ın deyimiyle "çaresizlik ve parasızlık yazdırmış" genç senariste. ÖNCE YAZIYORDU, SONRA OYNAMAYA BAŞLADI Bu sarışın genç kadının yüzü size de bir yerlerden tanıdık geldi mutlaka. Belki çok bildik değil ama onu kısa bir süredir ekran serüvenine yeni başlayan bir dizide izliyoruz. Aslında epey zamandır kamera arkasındaydı ama bu kez kamera karşısına geçti. Gupse Özay, yeni başlayan Yalan Dünya dizisinde Nurhayat karakteriyle ekrana gelmeye başladı. 1984 doğumlu olan Özay, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv ve Sinema bölümünden mezun oldu. Kariyerine kamera arkasında çalışarak başladı. Bazı dizi projelerinde senarist olarak çalıştı Özay. Sessiz Gece dizisinin reji ekibinde yer aldı. Son olarak Beyaz Show'un skeçlerini yazıyordu. Şimdi de Yalan Dünya'da nişanlısı tarafından terk edilen ama onu bırakmaya bir türlü yanaşmayan Nurhayat karakterine hayat veriyor. Kariyerine kamera arkasında çalışarak başladı. Bazı dizi projelerinde senarist olarak çalıştı Özay. Sessiz Gece dizisinin reji ekibinde yer aldı. Son olarak Beyaz Show'un skeçlerini yazıyordu. Şimdi de Yalan Dünya'da nişanlısı tarafından terk edilen ama onu bırakmaya bir türlü yanaşmayan Nurhayat karakterine hayat veriyor. İLK FİLMİYLE ÖDÜL KAZANDI Son olarak Anneler ve Kızları dizisinde ekrana gelen Feride Çetin'in şöhrete uzanan yolculuğunun öyküsü de oldukça ilginç. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV ve Sinema Bölümü'nü bitirdi. Daha sonra da Marmara Üniversitesi'nde Sinema- TV bölümünde yüksek lisans yaptı. Asıl amacı kamera arkasında çalışmaktı. Ama kader ona öyle bir oyun oynadı ki kendini bir anda kameranın önünde buldu. Çetin, ünlü yönetmen Kutluğ Ataman'ın filminde asistanlık yapmak için başvurdu. Ancak Ataman onu kamera arkası yerine kamera karşısına geçirdi: Üstelik de İki Genç Kız filminde başrollerden birini verdi. Çetin, Vildan Atasever ile birlikte rol aldığı bu ilk filmiyle 13. Adana Altın Koza Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı. BİR SENARYO YAZDI HAYATI DEĞİŞTİ 2008 yılındaki OScar törenine o zamana kadar adı sanı pek duyulmamış Diablo Cody damgasını vurmuştu. O dönem 30 yaşında olan Cody, reklam ajansındaki deneyiminin ardından hazırladığı internet bloğu sayesinde keşfedildi. Bu arada hobi olarak gece kulüplerinde striptiz dansı da yapan Cody'nin hayatını senaryosunu yazdığı Juno adlı film tamamen değiştirdi. Yakın bir arkadaşının başına gelen olaydan yola çıkarak yazdığı senaryo onun Hollywood'a hem de elinde bir Oscar ödülüyle girişinin bileti oldu. BİR FİLMDE OYNADI HAYATI DEĞİŞTİ 2009 yılında Oscar danil tüm iddialı sinema ödülerini toparlayan Slumdog Millionaire filmi Freide Pinto'nun yaşamını da değiştirdi. O güne kadar kimsenin tanımadığı Pinto bir anda dünyanın dikkatini üzerine çekti. O dönemde 24 yaşında olan Pinto, Hollywood&a transfer oldu. Bu arada kısa süre önce evlendiği eşinden ayrılıp rol arkadaşı Dev Patel ile aşk yaşamaya başladı. Pinto ile Patel şimdi hayatlarının büyük bir bölümünü Hollywood'da kiraladıkları lüks villada geçiriyor. HALI SAHA YÖNETİCİLİĞİNDEN OYUNCULUĞA Kurtlar Vadisi dizisinin Abdülhey'i olarak tanınan Kenan Çoban'ın hikayesi de ilginç. Elazığ'da dünyaya gelen Çoban, Necati Şaşmaz'ın da çocukluk arkadaşı. Daha sonra Antalya'ya giderek üç yıl halı saha işletmeciliği yapan Çoban, askerliğini bitirip Ankara'ya taşındı. Orada da bir spor kompleksini yönetti. Onun talihini değiştiren ise Necati Şaşmaz oldu. Diziye prodüksiyonda çalışarak dahil oldu Kenan Çoban. Setinin kurulması da dahil bir çok kamera arkası görevde bulunduktan sonra kamera karşısına geçti. İzleyici onu ilk 10 bölümde çöpçü olarak izledi. Hiçbir deneyimi olmamasına rağmen oyunculuğu benimsedi ve Abbülhey karakterini canlandırmaya devam ediyor. MUKADDES YENGE 40'INDAN SONRA OYUNCU OLDU Milyonlarca seyirci onu Fatmagül'ün Suçu Ne adlı dizide ilk gördüğünde rolüne o kadar yakıştırdı ki, sanki yılların deneyimli oyuncusu gibi görünüyordu Esra Dermancıoğlu. Göğüs dekoltesinden vazgeçmeyen, kaderin kötü bir cilvesi sonucu yarım akıllı Rahmi Ketenci ile evlenen Mukaddes Yenge sanki oun sanat geçmişinde can verdiği yüzlerce karakterden biri gibiydi. Oysa gerçek hiç de öyle değildi. Zaten ekran karşısında Mukaddes Yenge'nin yaptığı kötülüklere kızarak izleyenler de durumu öğrenince çok şaşırdı: KÖtü bir karakteri bu kadar başarıyla oynayan Dermancıoğlu 40'ından sonra oyuncu olmuştu. Çocukluğundan beri hep oyuncu olmak isteyen Esra Dermancıoğlu, bu hayalini gerçekleştirmek için uzun bir süre beklemek zorunda kalmış. Bu arada evlenip çocuk sahibi olunca da bu hayalini biraz daha ertelemiş. Ama bir gün bir grup arkadaşıyla gittiği bir doğum günü partisi onun için dönüm noktası olmuş. O toplantıda herkes birbirine aslında hayatını nasıl şekillendirmek istediğini sormuş. Dermancıoğlu da hiç düşünmeden: "Hep oyuncu olmak isterdim" diyerek katılmış bu oyuna. O doğum gününde bulunan Avrupa Yakası'nın senaristi ve oyuncusu Gülse Birsel'den gelmiş ilk teklif. Tek bölümlük bu rol Esra Dermancıoğlu için oyunculuk serüveninin başlanğıcı olmuş. O sıralarda 30'lu yaşlarının sonlarına yaklaşıyormuş Dermancıoğlu. Demet Akbağ’ın “Sen Harikasın” dizisinde konuk oyunculuk, “Moral Bozukluğu ve 31” adlı filmde kısa bir rol, workshop’lar, cast ajansları derken hep oyunculuğun dikenli yollarını tırmanmış Dermancıoğlu. "40'ından sonra oyuncu mu olacaksın" diye onu eleştirenler "dram değil komedi oyna" diye yol göstermeye çalışanlar da bir yandan. O sırada evli oludğu eşi de Dermancıoğlu'nun bu merakından pek hoşlanmamış. Sonunda bir arkadaşının da yardımıyla evde kurulan bir sette farklı odalarda değişik kostümlerle çekim yapmışlar. Başka başka karakterleri canlandıran Dermancıoğlu hazırladığı bu CD'yi Ay Yapım'a yollamış. Defalarca seçmelere katılan Dermancıoğlu sonunda Mukaddes Yenge rolünü de almış. Oyunculuk serüvenine başlamadan önce de eşinden boşanmış ve yeni bir hayata adım atmış. Dizide kazandığı başarıya ve sergilediği inandırıcılığa bakılırsa Dermancıoğlu'nun geç başladığı oyunculuk yaşamı uzun süre devam edecek gibi görünüyor.

Internet Haber Mobil Uygulama

Şöhret merdivenini böyle tırmandılar