Soğuk havalarda nasıl beslenmeli
Abone olSoğuk havalarda karbonhidrat içeriği yüksek yağlı gıdalardan mutlaka kaçının. En büyük destekçiniz ise meyveler!
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
Diyetisyeni Melek Oğuzhan, soğuk havanın insan sağlığına olan
olumsuz etkisini en aza indirmek için kış aylarında beslenmeye
dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Diyetisyen Melek Oğuzhan, soğuk havaların vücudun bağışıklık sistemini zayıflattığını, vücut direncini düşürerek hastalıklara yakalanma riskini artırdığını kaydetti. Soğuk havaların insan sağlığına olan olumsuz etkilerini en aza indirmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek için kış aylarında beslenmeye daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Oğuzhan, karbonhidrat içeriği yüksek yağlı gıdalardan kaçınılması ve bağışıklık sistemini güçlendirecek besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
SEBZE VE MEYVE SOFRADAN EKSİK EDİLMEMELİ
Diyetisyen Melek Oğuzhan, “Yaşantımızın her döneminde olduğu gibi soğuk havalarda da yeterli, dengeli beslenmekten vazgeçmemek gerekir. Bunun için C vitamininin önemli kaynağı olan sebze meyve tüketimi yeterli olmalıdır. Günde 3-5 porsiyon sebze tüketilmelidir. Öğle ve akşam yemeklerinde mutlaka sebze yemeği ve salata bulundurulmalıdır. Brüksel lahanası, taze biber, domates, karnabahar, ıspanak, maydanoz, tere, roka C vitamini açısından oldukça zengin tüketilebilecek sebzelerdendir. Günde 2-3 porsiyon meyve tüketilmelidir. Özellikle portakal, limon, mandalina, greyfurt olarak sıralayabileceğimiz turunçgiller C vitamini açısından zengin, bu mevsimde rahatlıkla bulunabilecek meyvelerdendir. Kış aylarında metabolizmayı güçlendirmek için antioksidan olarak görev yapan A vitamini, E vitamini yeterli alınmalıdır. Kırmızı et, balık, süt, yumurta, portakal, elma A vitamini bakımından zengin kaynaklardır. E vitaminini yeterli almak için haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketilmeli, yemeklerde sıvı yağ kullanılmalı, yeşil yapraklı sebzeler ihmal edilmemelidir. Haftada 2-3 kez 4-5 adet fındık, 2-3 kez 2-3 adet ceviz tüketilmelidir. Deniz ürünleri, buğday, susam, badem, yağlı tohumlarda bulunan çinko minerali ile süt, et, mantar, deniz ürünlerinde bulunan selenyum vücut direncini artıran önemli minareler olup yeterince alınmalıdır” diye konuştu.
Balığın omega-3 yağ asitleri ile bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini artırdığından haftada en az 2-3 kez tüketilmesi gerektiğini kaydeden Oğuzhan, “Yumurta, süt, yoğurt, peynir, et grubu gibi yüksek protein içeren gıdalar günde en az iki öğün tüketilmeli. Ayrıca zayıflayan vücut direncinin artırılması ve enfeksiyonlara karşı korunması için yoğurt tüketilmesinde fayda vardır. Kemik gelişimi için önemli olan D vitamini kaynağı olan güneşi daha az görmemiz sebebiyle de, balığı soframızdan eksik etmemeliyiz. Haftada en az 3 gün düzenli egzersiz yapılmalı, bireyler sağlık durumlarını da göz önünde bulundurarak, ıslanınca ısı yalıtımı özelliğini yitirmeyen, rüzgar ve soğuktan koruyucu uygun kıyafetlerle düzenli egzersiz yapmaya gayret etmelidir” dedi.
Diyetisyen Melek Oğuzhan, soğuk havaların vücudun bağışıklık sistemini zayıflattığını, vücut direncini düşürerek hastalıklara yakalanma riskini artırdığını kaydetti. Soğuk havaların insan sağlığına olan olumsuz etkilerini en aza indirmek, bağışıklık sistemini güçlendirmek için kış aylarında beslenmeye daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Oğuzhan, karbonhidrat içeriği yüksek yağlı gıdalardan kaçınılması ve bağışıklık sistemini güçlendirecek besinlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
SEBZE VE MEYVE SOFRADAN EKSİK EDİLMEMELİ
Diyetisyen Melek Oğuzhan, “Yaşantımızın her döneminde olduğu gibi soğuk havalarda da yeterli, dengeli beslenmekten vazgeçmemek gerekir. Bunun için C vitamininin önemli kaynağı olan sebze meyve tüketimi yeterli olmalıdır. Günde 3-5 porsiyon sebze tüketilmelidir. Öğle ve akşam yemeklerinde mutlaka sebze yemeği ve salata bulundurulmalıdır. Brüksel lahanası, taze biber, domates, karnabahar, ıspanak, maydanoz, tere, roka C vitamini açısından oldukça zengin tüketilebilecek sebzelerdendir. Günde 2-3 porsiyon meyve tüketilmelidir. Özellikle portakal, limon, mandalina, greyfurt olarak sıralayabileceğimiz turunçgiller C vitamini açısından zengin, bu mevsimde rahatlıkla bulunabilecek meyvelerdendir. Kış aylarında metabolizmayı güçlendirmek için antioksidan olarak görev yapan A vitamini, E vitamini yeterli alınmalıdır. Kırmızı et, balık, süt, yumurta, portakal, elma A vitamini bakımından zengin kaynaklardır. E vitaminini yeterli almak için haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketilmeli, yemeklerde sıvı yağ kullanılmalı, yeşil yapraklı sebzeler ihmal edilmemelidir. Haftada 2-3 kez 4-5 adet fındık, 2-3 kez 2-3 adet ceviz tüketilmelidir. Deniz ürünleri, buğday, susam, badem, yağlı tohumlarda bulunan çinko minerali ile süt, et, mantar, deniz ürünlerinde bulunan selenyum vücut direncini artıran önemli minareler olup yeterince alınmalıdır” diye konuştu.
Balığın omega-3 yağ asitleri ile bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini artırdığından haftada en az 2-3 kez tüketilmesi gerektiğini kaydeden Oğuzhan, “Yumurta, süt, yoğurt, peynir, et grubu gibi yüksek protein içeren gıdalar günde en az iki öğün tüketilmeli. Ayrıca zayıflayan vücut direncinin artırılması ve enfeksiyonlara karşı korunması için yoğurt tüketilmesinde fayda vardır. Kemik gelişimi için önemli olan D vitamini kaynağı olan güneşi daha az görmemiz sebebiyle de, balığı soframızdan eksik etmemeliyiz. Haftada en az 3 gün düzenli egzersiz yapılmalı, bireyler sağlık durumlarını da göz önünde bulundurarak, ıslanınca ısı yalıtımı özelliğini yitirmeyen, rüzgar ve soğuktan koruyucu uygun kıyafetlerle düzenli egzersiz yapmaya gayret etmelidir” dedi.