Soğuk havada spora dikkat!
Abone olDikkat! Soğuk havada dışarıda egzersiz yaparken ısınma süresi uzun tutulmalı... Neden mi?
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Zergeroğlu, "Soğuk
havada dışarıda egzersiz yaparken ısınma süresi uzun tutulmalı,
egzersizin toplam süresi 45 dakikayı geçmemeli" dedi.
Genç-yaşlı birçok kişi, soğuyan havalara karşın evlerinin
yakınlarındaki parkurlarda yürüyüp koşuyor, mahalle aralarına
yerleştirilmiş spor aletlerinde egzersiz yapmayı sürdürüyor. Prof.
Dr. Zergeroğlu, soğuk havada hastalanmadan spor yapmak için
alınabilecek önlemlerle ilgili sorularını yanıtladı.
Sıfır ila 15 derece arasındaki soğuk havada spor yapan sağlıklı
kişilerin, ısınma egzersizlerinin süresini daha uzun tutması
gerektiğini belirten Prof. Dr. Zergeroğlu, "Uygun giysiler ve iyi
ısınmayla soğuk havalarda da spor yapılabilir. Ancak hava
kirliliğini de göz önünde bulundurmak gerek. Ankara’da soğuk
havalarla birlikte hava kirliliği de artıyor. İkisi birleştiğinde
kişi, sağlık problemleri yaşayacaktır" dedi.
Zergeroğlu, gebelik durumu yoksa kadın ve erkeklerin soğuğa
dayanıklılığında bir fark olmadığını ifade ederken, "Ancak yaş,
önemli bir
faktör. Özellikle yaşlılar ve çocukların soğuğa dayanıklılığı
azdır, adaptasyonu biraz daha yavaştır" diye konuştu.
Soğuk havada egzersiz yapacak kişilere kat kat giyinmesini öneren
Prof. Dr. Ali Murat Zergeroğlu, "Pamuklu veya yün giysiler, terle
birlikte ıslanacak ve vücut ıslak kalacaktır. O nedenle bu tür
giysileri tercih etmemek gerek. Poliüretandan yapılmış, termal
kıyafetler tercih edilmeli. En üste, hava alıp verebilen kaliteli
rüzgarlıklar giyilmeli. Rüzgar faktörü de varsa, kişinin
etkilenmesi daha fazla olacaktır. El, ayak, burun ve kulaklar gibi
uçlardaki organlarımız, soğuktan daha çok etkilenir. El ve
kulakları da eldiven ve bereyle korumalı" ifadelerini kullandı.
SICAK DEĞİL, ILIK DUŞ
Prof. Dr. Ali Murat Zergeroğlu, soğukta spor yapan kişilerin eve
döndüklerinde ılık duş yapması gerektiğine dikkati çekerek, "Soğuğa
maruz kalan kişinin birden bire değil, yavaş yavaş ısıtılması
önerilir. Giysiler ıslakla hemen çıkartılıp yerine kuru giysiler
giyilmeli, sıcak duştan kaçınılmalı. Sıcak bir şeyler içmek ise
vücut ısısını yükseltmeye yardımcı olur" dedi.
Astım veya kalp gibi kronik hastalığı olan kişiler için ise
Zergeroğlu, "Soğuk havalarda hastalıkların şiddeti artabilir.
Ortada bir zorunluluk yoksa, sıfır derecenin altındaki havalarda,
kapalı ortamda egzersiz yapmalarında fayda var" değerlendirmesini
yaptı.
KİŞİ DONDUĞUNU FARK ETMEZ
Soğuk havalarda egzersiz yaparken ortaya çıkabilecek en önemli
sorunun, hipotermi (vücut ısısının düşmesi ve donma) olduğunu dile
getiren Prof. Dr. Zergeroğlu, soğuk havada nem de varsa donma
riskinin arttığını söyledi. Koşu gibi giderek artan şiddette
egzersiz yapan birinin, hipoterminin farkına varmayacağını belirten
Ali Murat Zergeroğlu, "Çok soğuk havalarda, tecrübeli kişilerin
bile hipotermiyle karşılaştığını biliyoruz. İnsan vücudunun
sıcaklığı 35 derecenin altına düşerse, hipotermi ortaya çıkıyor. Bu
durum, özellikle 0 derecede ve altında ortaya çıkıyor. Ülkemizde de
birçok yerde kış aylarında hava sıcaklığı 0 derecenin altında
oluyor" dedi.
Hipoterminin birkaç derecesi olduğunu ifade eden Zergeroğlu,
"Birinci derecede özellikle uç organlarda ağrı, his kaybı ve
uyuşukluk başlıyor. Eğer soğuğa maruz kalma devam ederse ikinci
derece hipotermi başlıyor. Burada, özellikle parmak uçlarında su
toplanması oluyor. Soğuk ısırmasının daha fazla olduğu 3. ve 4.
derece hipotermide ise kişinin dolaşım ve sinir sistemi çok fazla
etkilendiği için uçlardan başlayan siyahlaşma, kangrene kadar
gidebiliyor. Bu belirtiler, soğuk havalarda çok uzun süre egzersiz
yapan profesyonel sporcularda daha çok görülüyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Zergeroğlu, "Özellikle kişide şeker hastalığı varsa ve bu
hastalığın sinir sistemini etkileyen komplikasyonları çıkmışsa, o
kişi soğuğa maruz kaldığının veya donduğunun farkına varmayabilir"
ifadelerini kullandı.