Skandal damacana savunmaları!
Abone olSağlık Bakanlığı'nın sakıncalı damacana markalarını açıklmsının ardından adı geçen firmalara öyle bir açıklama yaptı ki...
Pes dedirten damacana savunması Sağlık Bakanlığı’nın sağlık
kurallarına uymadığı için isimlerini açıkladığı 5 su firması mercek
altında... Bu firmalardan bazıları satışların fiilen durduğunu
açıklarken, bazı firma yöneticileri ise “Damacanaları
müşteriler kirletiyor” diyerek faturayı hâlâ vatandaşa
çıkarıyor.
Damacana sularla ilgili test sonuçları açıklanan ve suları
sağlıksız bulunan 5 firma zor durumda. Listede yer alan Buzada
Su’yun ortağı Soner Görgülü, su satışına yönelik olarak önlerinde
herhangi bir engel bulunmadığını söyledi. Yönetmelik gereği
firmalarından ikinci kez numune alınması gerektiğini belirten
Görgülü şöyle devam etti:
“Satışımız filen durdu ama bir mühürleme yok. Firmamın
kapatılması söz konusu değil. Basın dayanaktan yoksun bir şekilde
yazdı. Elimizdeki raporda tespit edilen mikrop hayvan dışkısından
gelen değil evimizde mutfaktan kıyafetimizden bulaşabilecek bir
bakteridir. Bu bakteri hiçbir hayati tehlike yaratmaz. Bizim zaten
kendi kendini temizleyen sistemimiz olmadığı için Pazar günleri
sistemimizi söküp dezenfekte ederiz. Tesislerimiz herkese açıktır
gelip inceleyebilirler.”
KAYNAKLARDA SORUN YOK!
Listedeki bir diğer firma Erpınar Su’yun sahibi Erdoğan Saygun da
şunları söyledi:
“Kaynaklarda bir sorun yok. Türkiye’de damacanalar halk
tarafından Avrupa gibi özenle temiz tutulmuyor. Damacanalardan hep
saç, sigara gibi şeyler çıkıyor. Geçen gün damacanadan cep telefonu
çıktı çok şaşırdık. Çocuk düşürmüş ailesi de çıkaramamış ‘zaten
bozuldu, siz çıkarırsınız’ diyorlar. Bunlarla çok
karşılaşıyoruz. Satışımız devam ediyor. Tedirgin olan
müşterilerimize izah etmeye çalışıyoruz. Biz haftada bir kendimiz
kontrol edip, ayda bir de geniş çaplı bir inceleme için numune
gönderiyoruz. Yine numune verdik cevap bekliyoruz.”
BİR BAYİMİZ BİLE KALMADI
Yalısu firmasının ortaklarından Ahmet İşçan, “Fabrikam dün
akşam saatlerinde mühürlendi, satışlar durdu” dedi ve
şöyle devam etti:
“Bizim sularımızda tespit edilen bakteri, 12 veya 24 saatte üreyen
bakterilerdir. Ama bu bakteriler medya tarafından dışkı yoluyla
bulaşan, hayati derecede tehlikeli bakterilermiş gibi gösterildi.
12 senelik bir firmayız. Ama şu anda bir bayimiz bile kalmadı. Bir
anda çocuklarımızın yüzüne bakamayacak konuma geldik.”
BİZİM SATIŞLARIMIZ DEĞİŞMEDİ
Kervansaray firmasının bölge bayilerinden Enes Akçalıoğlu ise
satışlarda herhangi bir düşüş olmadığını söyledi. Akçalıoğlu,
“20 yıllık bir marka. Kirlilik kaynaktan değil,
damacanalardan kaynaklanıyor olabilir. Müşterilerimiz sorduğu zaman
açıklıyoruz. Damacanalarımızı yeniledk, bundan sonra sorun
olacağını sanmıyorum” dedi.
YALISU'DA HİÇBİR FAALİYET YOK
Satışlarının “fiilen durduğunu” söyleyen
firmalardan Kemerburgaz’daki Erpınar’ın dolum tesislerinde açık
alanda bulunan boş damacanalar dikkati çekiyor. Ancak tesiste
herhangi bir hareketlilik yok. Bayrampaşa’daki Yalısu firmasında da
herhangi bir faaliyet görülmüyor.
İZMİR'DE SU SATIŞLARI DÜŞTÜ
Ege Bölgesi Su Satıcıları Derneği Başkanı Tevfik Fikret Özkök,
damacana sularla ilgili iddialar ve tartışmalar üzerine İzmir’de
satışların yüzde 40 oranında düştüğünü açıkladı. “İstanbul’da da
satışların yüzde 60 oranında düştüğünü biliyoruz” diyen Özkök şöyle
devam etti:
“Vatandaş musluk suyuna yöneldi ancak Türkiye’nin hiçbir
yerinde altyapı sağlıklı su için yeterli değil. Çıkış noktasında
şehir suyu temiz olsa da altyapı eksikliğinedeniyle son noktaya
ulaşana kadar kirleniyor.
19 litrelik bir damacana suyun en düşük 3.5 liraya, en fazla da 6
liraya satılması gerekir. Daha ucuza satılan damacanalar kaçak
doldurulmuş olabilir. Ayrıca damacanalar su satış merkezlerinde
satılmalı. Tüpçüde, kömürcüde satılırse kirlenir.”