Sızıntı yazarının o tweeti çileden çıkardı
Abone olYeni Şafak gazetesi yazarlarından Yusuf Kaplan, bugün Gülen cemaatini ve Sızıntı dergisini hedef alan sert bir yazı yazdı
Gülen Cemaati'nin en önemli yayın organlarından Sızıntı yazarlarından Bahri Şenkal'ın twitter'dan geçen hafta attığı tweet Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan'ı çileden çıkardı.
Yeni Şafak si yazarı Yusuf Kaplan'ın bugünkü köşesinde "Kahrolsun Erdoğan, kahrolsun İHH! Yaşasın İsrail, yaşasın ABD!" başlıklı yazısında Sızıntı yazarına yüklendi.
"Dershane krizi başladığından ve ülke, yolsuzluk 'tezgâh'ıyla kaosun eşiğine sürüklendiğinden bu yana, uykularım kaçıyor; yangın yerine dönen yüreğimden her dem bir parça kopuyor" diye yazısına başlayan Kaplan, cemaate yüklendi:
"Gerçekten de karıncayı bile incitmeyecek bir cemaatin mensubu Müslümanlar, nasıl olur da, pire için yorgan yakmaktan, kendi çıkarları için ülkeyi kaosun eşiğine sürüklemekten çekinmeyecek kadar basiretlerini ve ferasetlerini yitirebilirler?"
Bu soru, öyle geçiştirilecek türden bir soru değil.
BEYNİMDEN VURULMUŞA DÖNDÜM
Felâketin boyutlarını görebilmek için Cemaat'in yüzbinlerce kişi tarafından okunan en önemli dergisi Sızıntı'nın yazarlarından birinin art arda geçtiği şu twitlere bakmanız yeterli. Bu twitleri okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm!
Aynen şu twitleri yazmış Sızıntı yazarı:
'Hocaefendi Türkiye'ye neden gelmiyor diye soruyorlar. Münafıkların ülkesine neden gelsin? Yolsuzluklarla yaşayan sapık iktidarlara oy veren sapıkların ülkesine neden gelsin? Yolsuzlukları İsrail ve ABD bitirecekse, yaşasın İsrail, yaşasın ABD' (!!!)
CEMAATE AĞIR ELEŞTİRİ: SİZ NESİNİZ?
Bu ürpertici cümleleri kurabildiğinize göre, siz nesiniz, söyler misiniz? Onu da söyleyin lütfen!
Sadece ben, yolsuzluklara bulaştığını öğrendiğim kaç tane Cemaat üyesinin kafasını milletin içinde duvarlara vurdum! Gerisini siz düşünün artık!
İSRAİL'DEN VE ABD'DEN MEDET UMANLARDAN KORKULUR!
En vahimi de şu: 'Yolsuzlukları, İsrail ve ABD bitirecek/se...' demek, ne demek yahu?
Küre ölçeğinde kapitalizmin, açgözlülüğün, sömürünün, kan emiciliğin iki yegâne sembolü ABD ve İsrail'in Türkiye'deki yolsuzlukları bitirmesini beklemeye kalkışmanın, nasıl bir hâlet-i rûhiyenin, nasıl bir zihin savrulmasının, nasıl bir körleşmenin ve köleleşmenin ifadesi olduğunu göremiyorsanız, sizden korkulur arkadaş!
NEYE VE KİME HİZMET ETTİĞİNİZİ GÖRÜN ARTIK!
Eğer bu twitler, sadece bir kişinin hezeyanları olmuş olsaydı, aslâ dikkate almaz, 'kafayı yemiş bu adam! Allah ıslah etsin!' der, geçerdim.
Ama bu savrulma, Cemaat'in medyasında da, kilit kadrosunda da bütün ürperticiliğiyle aynen yaşanıyor!
Şu sorunun cevabını verin lütfen, verebilirseniz:
Erdoğan'ı 'terör destekçisi', 'El-Kaide'ci' diye yaftalayan iğrenç haberleri (ve twitleri) bütün dünyaya İngilizce olarak servis etmekten çekinmeyen Cemaat medyası, neye ve kime hizmet ediyor; daha da önemlisi, ne yapmak istiyor acaba?
CEMAAT'İ 'CEMAAT'TEN KURTARMAK GEREKİYOR!
Eğer hâlâ zırnık kadar vicdanınız kaldıysa söyleyeceklerimi kulaklarınıza küpe edin lütfen:
Müslümanların tarihlerinde ilk kez böylesine çöküş yaşadıkları bir zaman diliminde, Müslümanların umudu olduğunu gösteren Erdoğan'ı, dünyanın yetimlerinin vicdanı olduğunu gözler önüne seren İHH'yı -iç ve dış şer şebekeleriyle girdiğiniz kirli ittifaklarla- sadece kendi çıkarlarınızı korumak için 'bitirecek' olursanız, Müslümanların ve kimsesizlerin ahı, 'Tanrı'yı kıyamete zorlamaya' yeter de artar bile!
17 Aralık'tan itibaren ülkeye verdiğiniz maddî zarar, ülkeyi içine sürüklediğiniz kaos ve en önemlisi de açtığınız büyük manevî yaralar, Anadolu'daki masum Cemaat mensuplarının dünyalarını karartmaya yetti!
Bunu bile göremiyorsanız, vay hâlinize sizin!
Geriye söylenecek tek söz kalıyor: Cemaat'i Cemaat'ten kurtarmak gerekiyor!
Bu ülkenin sahipsiz insanına 'münafık', 'sapık' diyen bir 'Cemaat', sadece kendini değil, Türkiye'yi de, İslâm dünyasının makus talihini yenme imkânlarını da yerle bir ediyor, bitiriyor demektir, çünkü.
ALLAH'A TEVBE EDİN, MİLLETTEN ÖZÜR DİLEYİN! YOKSA KIYAMETİ BEKLEYİN!
Burada şunu söylemek zorundayım: Ben, kışkırtıcılık yapacak son adamım. Bunu, Cemaat'in hukukunu, dershaneleri sonuna kadar savunarak gösterdim burada.
Fakat sonuçta, bölgenin umudu olduğunu gösteren bir lidere 'kahrolsun Erdoğan!', dünyada kimsesizlerin vicdanı olduğunu kanıtlayan küresel bir hayır kurumuna 'kahrolsun İHH!' diyebilen; bu yetmiyormuş gibi, bir de 'İsrail'den, ABD'den medet uman!' bir 'Cemaat', ülkem adına, Müslümanlar adına, insanlık adına korkutuyor beni.
Cemaat'in iyiniyetli yöneticilerinden ve mensuplarından tek bir ricam var: Bu milletten özür dileyin, Allah'a tevbe edin! Yoksa, kıyameti bekleyin -Allah muhafaza!