Sizin seksiniz ne renk?
Abone olAlman Seksolog Volkmar Sigusch, seksi iki renge ayırıyor: Beyaz ve siyah.
Alman Seksolog Volkmar Sigusch, seksi iki renge ayırıyor: Beyaz ve siyah. Beyaz, sanıldığı gibi masumiyet değil, cinselliğin kalıplara sokulmadan alabildiğine yaşanması anlamına geliyor. Seksologlar, çağımızın cinsellik anlayışının bu yönde olduğuna dikkat çekiyor.
Beyaz seks olur da, siyah seks olmaz mı? Siguschun tespitlerine göre var. Bu da gerilmiş sinirler, hayal kırıklığı, bitmek tükenmek bilmeyen bir yalnızlık hissi anlamına geliyor. Üstelik gelecekte siyah seks daha sık görülecek.
İçten gelen bu dürtü, çağımızda sürekli baskı altına alınıyor. Dolayısıyla insanlar sürekli kendini partnerine kanıtlamanın, yani sürekli bir Sharon Stone ya da bir Michael Douglas performansını yakalamanın yollarını arıyorlar. Bu da strese, isteksizliğe, Ya bu işi onun gibi beceremezsem? gibi başarısızlık korkularına, hatta performans düşüklüğüne yol açıyor. Seksologların söylediklerine göre, çağımızda cinsellik sürekli bir kalıba yerleştirilmeye çalışılıyor. Bu da çiftlerin yatakta içlerinden geldikleri gibi değil; kitapta yazdığı gibi, hesap kitap yaparak hareket etmelerine yol açıyor. Oysa bu işin usulü doğal olmak. Uzmanlara göre, en faydalı cinsellik; stresten, baskıdan ve kurallardan uzak olan cinsellik.
Bilim adamları, her insanın farklı bir cinsellik anlayışı olduğunu söylüyor. Yani herkesin seksi kendine. Dolayısıyla, sağlıklı bir seks yaşamı için haftada en az üç kez ya da yılda en az 104 kez gibi hesaplardan uzak durmak şart. Çünkü bu iş haftada bire düştüğünde kimse kalpten gitmiyor... Alman haftalık haber dergisi Focus, çağımızda cinselliğin nasıl yaşandığını, insanlarda ne tür bir cinsellik anlayışı olduğunu yani insanların cinselliğe olan bakış açılarını inceledi. Neo-Seks, yani Çağın Seksi başlıklı bu kapsamlı dosyada, ayrıca Alman Seksolog Volkmar Siguschun da bir yazısına yer verdi. Sigusch, seksi siyah ve beyaz olarak ikiye ayırıyor...
Cinsellik bir ihtiyaç
Bugüne kadar toplam 32 kitap çıkarmış, Frankfurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Seksolog Volkmar Sigusch, beyaz ve siyah bir cinsel yaşamdan söz etmenin mümkün olduğunu söylüyor. Focus dergisinde yayımlanan bir yazısına göre beyaz seks, sanılanın aksine saf, temiz ya da masum bir seks anlamına gelmiyor. Beyaz derken Sigusch burada aslında beyazlamış, rengi açılmış, belli bir renge, kalıba sokulmamış, özgür seksten söz ediyor. Yani cinsellikleri beyaz olan kişiler, cinselliği belli kalıplara göre değil; istedikleri gibi yaşıyorlar. Siguschun söylediklerine göre, burada beyaz aslında renksiz anlamına da geliyor. Ancak renksiz derken, monoton bir cinsel yaşamdan söz edilmiyor. Seksi beyaz yaşayan insanlar, cinsellikte çeşitliliğe çok önem veriyorlar. Siguscha göre bunlar, kendine çok güvenen, cinsel tercihini istediği gibi yapmış, ne istediği konusunda kararlı insanlar. Ancak bu insanlar, bir yandan duygusal ve sosyal açıdan partnerlerine bağlı kalmayı tercih ederken, öte yandan cinsellik konusunda daha özgür ve bağımsız olmak da istiyorlar. Seksologlar, çağımızın cinsellik anlayışının bu yönde olduğuna dikkat çekiyor.
Beyaz seks anlayışındaki çiftler, birbirlerine yakınken, aynı zamanda da aslında uzaklar. Yani insanlar birbirlerine körü körüne bağlı değil. Bu anlayışta rahatlık ön planda; üreme ve çocuk bakma gibi zahmetler ise geri planda. İnsan ilişkilerinin gittikçe daha bencil bir hal aldığını söyleyen Sigusch, cinsel yaşamın da gittikçe daha bencilce yaşanmaya başlandığına dikkat çekiyor: İnsanlar artık samimi olmayan, yalancı duygularla vakit kaybetmek istemiyorlar. Hissettiklerini açıkça yaşamak istiyorlar. İnsanlar, seksin aslında sadece bir ihtiyaç olduğunu fark ediyorlar. İşin içine çok fazla duygu katmamayı tercih ediyor pek çok çift...
Pek çok insanın anormal ya da hastalıklı olarak anılmadığı cinsellik anlayışına da Sigusch, beyaz seks gözüyle bakıyor. Seksolog Siguscha göre eşcinsel insanların yaşadıkları cinsellik, aslında beyaz sekse iyi bir örnek. Çünkü bu insanlar; kendine güvenen, cinsellikte kalıplara karşı çıkan, bunu kendi istedikleri gibi yaşayan insanlar...
Cinsellik gittikçe siyahlaşacak
Uzmanlara göre; insanların, gittikçe seksi sadece bir ihtiyaç olarak görmeleri, işin içine çok fazla duygu katmamaları, internette seks ya da sanal seks gibi kavramları gündeme getirdi. Seksolog Volkmar Siguscha göre, bu da pek çok insanı seksten tamamen uzaklaştırırken, pek çok insanın da seksi sapkın yaşamasına yol açtı. Çağımızda artık çeşit çeşit cinsellik anlayışı hâkim.
Beyaz seks olur da, siyah seks olmaz mı? Siguschun tespitlerine göre var. Bu da gerilmiş sinirler, hayal kırıklığı, bitmek tükenmek bilmeyen bir yalnızlık hissi anlamına geliyor. Sigusch, Bence cinsellik, önümüzdeki yıllarda gittikçe siyahlaşacak. Çünkü insanlar gittikçe bencilleşecekler. Yalnız yaşayan insan sayısı artacak ve onlar, Bu bizim yaşam tarzımız diyerek kendilerini kandıracaklar. Üremek, gittikçe daha matematiksel bir hale gelecek ve etrafta genleri düzeltilmiş çocuklar dolaşacak diyor.
Seksologlara göre, cinsel anlayış zamanla birlikte değişime uğruyor. Uzmanlar, cinsellik de dahil olmak üzere pek çok şeyin ticarete dönüşebileceğini de vurguluyorlar. Alıp satılamayacak tek değerin aşk olduğuna da dikkat çekiliyor. Ancak Seksolog Sigusch, aşkın da temelinde sapkınlık duygularının var olduğuna değiniyor. Hatta ona göre aşkta hafif bir sapkınlık olması gerekiyor. Aksi takdirde âşık olmak çok sıkıcı olur. Sigusch, Aslında çiftleri birbirlerine çeken ve onları birbirlerine bağlayan bu sapıklıklar diyor.
Peki, geleceğimizi nasıl görüyor Sigusch? Ona göre gelecek kuşak gizli bir sadakat, aynı zamanda da bağımsızlık duygularıyla yaşayacak. Gerçek aşk ve sanal aşk arasında gidip gelecekler. Ünlü Seksolog Siguscha göre, bu insanların hem gerçekçi hem de renkli bir cinsel yaşamları olacak...
1. Beyaz seks
Beyazlamış, rengi açılmış seks Seks yaşamı, bilinen kalıpların dışında Kalıplara karşı Çeşitlilikten yana, özgür Bu insanlar kendilerine çok güveniyor, aynı zamanda da duyusal olabiliyorlar Rahatlık ön planda, yalan dolanla vakit kaybedilmiyor. Ne hissediliyorsa o yaşanıyor
2. Siyah seks
Gerginliğe yol açıyor Hayal kırıklıklarıyla sonuçlanıyor Yalnızlık hissi hâkim Belirsizlik yaygın Kişi ne istediğini bilmez, iç çatışma içindedir Karar vermekte zorlanırlar
Bade Gürleyen
Tempo