Sizin hiç kolunuz koptu mu?

Vücuttan kesilen bir organın, ömrünün sonuna kadar sanki hala yerindeymiş gibi ağrı çektiğini duyduğumda bedenimi daha çok sevmeye karar vermiş ve bu acıyı yaşayanlara sabırlar dilemiştim…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Vücuttan kesilen bir organın, ömrünün sonuna kadar sanki hala yerindeymiş gibi ağrı çektiğini duyduğumda bedenimi daha çok sevmeye karar vermiş ve bu acıyı yaşayanlara sabırlar dilemiştim…

Aylardır durmaksızın şehit haberleri alıp, tüm Türkiye ağıtlar yakıyoruz.

Gazeteler, köşeler şehitlerin acısıyla dopdolu…

Ama onlara yanarken yarım kalanları unutuyoruz gibi geldi bana, sanki yaralı kurtulmak aslında yaşamakmış gibi…

Mayın patladığında nasıl yaralı kurtulabilir ki bir insan…

Eksik çıkar o mayın deryasından…

Kiminin kolları yok, kiminin bacakları yok, kiminin eli yok, kiminin gözü…

Hani ölenlere duyduğumuz merhametin, onların ardından yazılan cümlelerin çok daha fazlasını hak ediyor belki, yaşarken organlarını toprağa vermiş olanlar…

O vahşet anının acısını her dakika gerçekten hissedecek olanlar…

Sanıyor musunuz ki bir askerin kolu koptuğunda sadece o askerin kolu kopar…

Annesinin de kolu yoktur o kahramanın, babasının da…

Kardeşinin de, karısının da…

Çok şaşırmıştım vücuttan kopan bir uzvun sanki varmış gibi acıdığını duyduğumda…

Hani onların ki hiç acımasa, kolu olmayan oğluna baktığında en çok vücudunda fazlalıkmış gibi duran koluna bakan ananın yüreği kanar aslında…

Elbette şehitlerimiz için üzüleceğiz, elbette onların kahramanlıklarını hep hatırlayacağız ama ya gazilerimiz?

Sapasağlam cepheye gidip yarım dönen yiğitlerimiz?

Hayallerini uzuvlarıyla beraber kuma gömen askerlerimiz?

Onları unutmayalım istiyorum, istiyorum ki en az şehitlerimiz kadar itibar görsünler, onları düşündüğümüzü bilsinler…

Onlar cephede hain düzeneklerle vatan için vücudunun bir kısmını bırakırken, bir de bizler tarafından unutularak her Allah'ın günü ölmesinler!

Bir yerimize bir iğne bile battığında acıdan kıvranırken bizler, onların olmayan uzuvlarının acılarını, ruhlarındaki ağır tahribatı anlamak ve onların yanında olmak zorundayız.

Belki acılarını yok edemeyiz ama umutlarını büyütebiliriz...

Ne dersiniz?

twitter.com/nsrnylmz

 

-- 

NY