HER ŞEY kötü gider
bazen…
Hani çıkmaz bir sokağa
girdiğinizi, o sokaktan çıkamayacağınızı düşünürsünüz
ya…
Hani bütün dertler yumak
olur, sırtınıza biner ya bazen…
Hani ne çay çaydır, ne
kahve kahvedir, hiçbir şeyin tadına varamazsınız ya…
Hani ne bir kitap sayfası
çevirebilirsiniz, ne bir dakika çalışma gücü bulabilirsiniz, hani
hiç kimseyi görmek istemezsiniz ya…
Hani hep özlersiniz, hep
özlersiniz, hep özlersiniz ya bazen…
Hani gözlerinizi tavana
dikip boş boş bakmaktır ya tek yaptığınız…
Hani istediğiniz şeye en
büyük engel sizsinizdir…
Hani o çok büyük engeli
aşabilecek gücü bulamazsınız ya bir türlü…
Hani sanırsınız bütün
köprüleriniz yıkılmış, başka yol yok gidecek, geri dönersiniz
ya…
Hani o upuzun hayat
yolunun sonuna geldiğinizi düşünüp, başka yollar aramaya başlar,
bulamazsınız ya bazen…
Hani karanlıktır ya tek
görebildiğiniz, ileriye baktığınızda…
Hani “çaresizseniz, çare
sizsiniz” lafı hiçbir anlam ifade etmez ya…
Çareyi, umutsuzluk yıkar
ya bazen…
Yalnızlık boğazınıza
düğümlenir, bütün bedeninizi etkisi altına alır ya…
Bir sıcaklık
istersiniz…
Hani bir omuz ararsınız ya
gözyaşlarınıza mendil olsun diye…
Hani bir çift kol, bir
sıcak kucak, bedeninize, ruhunuza ilaç olur ya bazen…
Bu gibi zamanlarda en
güzel çare, her şeyinizi ama her şeyinizi paylaştığınız, kendinize
bile söyleyemediklerinizi, onun kulağına fısıldadığınız, size,
sizden daha çok yardımcı olabilecek, ruhunuza “passiflora” etkisi
yapacak bir dosttur…
Tüm bu dertlerden sizi
kurtaracak bir dost edindiniz mi hayatta?
Yoksa böyle bir dostunuz,
yaşamak ne kadar zordur bilirsiniz.
Sanırsınız ki, etrafınızda
hiç kimse sizi anlamıyor, yapayalnız kalmışsınız hayatınızın orta
yerinde…
Ama bir dost var
edebildiyseniz yaşantınızda…
Bir el uzanıverir en
sıkıntılı anınızda hemen omzunuza, bazen telefonla bazen bir
mektupla yüreğinize…
O el, ne kıymetlidir o
an…
Sizi, çıkmaz sokaktan
çıkarıp, uçsuz bucaksız sokaklara götüren, sırtınızdaki dert
yumağını, hiç sıkılmadan çözmeye çalışan, ağzınızın tadını bulmanız
için çırpınan, yaşama ve çalışma azmi veren, sizi, anlamsız şekilde
yatmaktan kurtaran, güzellikleri görmenizi sağlayan, köprüleri
tamir edip, önünüzdeki kapalı bütün yolları açan, kucağını, omzunu
size peşkeş çeken, yaralarınıza çare olan da gerçek bir dosttur her
zaman…
Sizin için tüm bunları
yapacak bir dostunuz oldu mu hayatta?
Benim oldu…
Dün, telefon edip onu ne
kadar çok sevdiğimi söyledim…
Buradan bir kez daha
söylüyorum ona;
“benim güzel dostum, seni
çok seviyorum, iyi ki varsın hayatımda.”