Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde Türk siyasi hayatının önemli isimlerinin çocukluk resimlerini ve özgeçmişlerini yayınladı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle siyasilerin çocukluk fotoğraflarını yayınlayan Özkök yazısına şu cümlelerle başladı: BİZ, aşağıda fotoğrafı bulunan çocuklar... Biz... Hepimiz, bir gün çocuktuk... Biz... Hepimiz, bu ülkenin halk mahallelerinde doğduk. Biz... Hepimiz yoksul veya orta halli ailelerden geldik. Biz... Hepimiz, bu ülkenin devlet okullarında okuduk... Şimdi size kendimizi tanıtıyoruz." İşte Özkök'ün köşesine taşıdığı ünlü siyasetçilerin çocukluk halleri... BEN KIRIM TATARLARINDAN ETHEM BEY’İN OĞLU ADNAN Yani Adnan Menderes... 1899’da Aydın’da doğdum. Amerikan Koleji’nde okudum. Sonra devletimin üniversitesini bitirdim. Babam Kırım tatarlarından Ethem Bey’dir. Bu Cumhuriyet beni ülkemin başbakanı yaptı. BEN SÜLEYMAN DEMİREL HACI YAHYA’NIN OĞLU Cumhuriyet’in kuruluşundan 1 yıl sonra, 1924’te, Isparta’nın İslamköy’ünde doğdum.Babam Hacı Yahya Demirel, anam Hacı Ümmühan Demirel’dir. Devletin köydeki ilkokulunda, devletin orta ve lisesinde, devletin üniversitesinde parasız okudum. Bu ülke beni başbakan ve cumhurbaşkanı yaptı. BEN HAFİZE ÖĞRETMENİN OĞLU TURGUT ÖZAL Cumhuriyet’in kurulmasından 4 yıl sonra, 1927’de Malatya’da doğdum. Babam banka memuru Mehmet Sıddık Bey’dir. Annem, Hafize Özal, öğretmendir. İlk, orta, lise ve üniversite öğrenimimi devletin parasız okullarında okudum. Bu devlet beni en yüksek memurluklarına getirdi. Sonra ülkemin başbakanı ve cumhurbaşkanı oldum. BEN PROF. NECMETTİN ERBAKAN, BİR KADI VEKİLİNİN OĞLUYUM 1926 yılında... Yani Cumhuriyet’in kuruluşundan 3 yıl sonra Sinop’ta doğdum. Babam kadı vekili Mehmet Sabri Bey’dir... Annem Kamer Hanım ev kadınıdır... İlk, orta, lise ve üniversite... Bütün eğitimimi devletin parasız okullarında yaptım. Profesör oldum. Bu devlet beni ülkemin başbakanlık koltuğuna kadar getirdi. BEN BÜLENT, RESSAM NAZLI HANIM’IN OĞLU Cumhuriyet’in kuruluşundan 2 yıl sonra... 1925 yılında İstanbul’da doğdum... Babam Kürdizade Mustafa Şükrü Bey’in oğlu Fahri Ecevit’tir... Annem Fatma Nazlı, ressamdır. Ben liseyi Robert Kolej’de okudum. Yüksek eğitimimi devletin parasız üniversitesinde okudum. Bu ülke beni Atatürk’ün ve İsmet İnönü’nün oturduğu koltuğa oturttu. Sonra ülkemin başbakanı yaptı. BEN TAPU MEMURUNUN OĞLU TUNCELİLİ KEMAL Ben Kemal Kılıçdaroğlu, 1948 yılında Tunceli’nin Ballıca köyünde doğdum. Babam Kamer Kılıçdaroğlu tapu memurudur. Annem Yemuş Hanım ev kadınıdır. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi devletin parasız okullarında yaptım. Bu ülke beni üst düzey memurluklara, sonra da Atatürk, İnönü ve Ecevit’in oturduğu CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturttu. BEN DEVLET BAHÇELİ BİR TÜRKMEN AİLESİNDENİM 1948 yılında Osmaniye’nin Bahçeli beldesinde doğdum. Babam Salih çiftçi ve tüccardır. Bir Türkmen ailesinin çocuğudur. Annem Samiye ev kadınıdır. Babam CHP’lidir ve Kurtuluş Savaşı’nın ne olduğunu bilen insandır. Ben ilkokulu devlet okulunda, ortaokulu kolejde, yüksek eğitimimi devletin parasız okulunda yaptım. Doktoramı devlet üniversitesinden aldım. Bu ülke beni, önce rahmetli Alparslan Türkeş’in koltuğuna, MHP’nin genel başkanlığına, sonra da başbakan yardımcılığına getirdi. BEN TORNACININ OĞLU DOÇENT ABDULLAH GÜL 1950 yılında Kayseri’de doğdum. Babam Ahmet Hamdi Gül torna ustasıdır. Annem Adeviye Satoğlu ev kadınıdır. Ben devletin ilk, ortaokul ve liselerinde parasız okudum. Yükseköğrenimimi devletin üniversitesinde parasız yaptım. Devletin üniversitelerinde doktor ve doçentlik unvanımı aldım. Ülkem beni başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttu. BEN TAYYİP ERDOĞAN KIYI KAPTANININ OĞLU 1954 Yılında İstanbul’un Kasımpaşa semtinde doğdum. Babam Ahmet Erdoğan, kıyı kaptanıdır. Annem Tenzile Erdoğan ev kadınıdır. Simit ve su satarak büyüdüm. Devletin ilkokulunda, ortaokul ve lisesinde, üniversitesinde parasız okudum. Bu ülke beni önce İstanbul’un, yani devletimin en büyük şehrinin belediye başkanlığına getirdi. Oradan başbakanlık koltuğuna ve cumhurbaşkanlığı makamına oturttu. VE BEN ŞÜKRÜ BEY’LE HAFİZE HANIM’IN OĞLU VE kendi çapımda ben... Ertuğrul Özkök... Eski öğretim üyesi, yeni köşe yazarı... 1947 yılında İzmir’in Kahramanlar Mahallesi’nde doğdum. Babam Kırcaali doğumlu Şükrü Özkök, eşini kaybeden annesine ve iki kardeşine bakmak için ilkokul ikinci sınıftan ayrılmıştır. Mezar taşında “Matbaacı” yazar. Annem Kırcaali doğumlu Hafize, ilkokula gidemeyip, okuma-yazmayı kendi öğrenmiş bir ev kadınıdır. Beş evladını okutmuştur. Ben ilkokulu, ortaokulu, liseyi ve üniversiteyi, devletimin okullarında parasız okudum. Devletim bana burs vererek Fransa’ya gönderdi ve doktoramı aldım. Devletin okullarında öğretim üyeliği yaptım, doçent oldum. Devletimin bana verdiği bu eşitlikçi ve parasız imkânlarla ülkemin en büyük gazetesi Hürriyet’in genel yayın yönetmeni oldum. Çocukluğumda 23 Nisan bayramlarında, annem beni hep hazırladı. Siyah önlüğüm, beyaz yakam ve kısa pantolonumla hep gururla yürüdüm. Ve hep hatırladım, hiç unutmadım. Bu Cumhuriyet sayesinde rahmetli babamın üzerinde “Matbaacı” yazan mezarının başında ve şu anda kız kardeşim Serpil’in yanında mutlu bir hayatı yaşayan annemin karşısında şunu söyleyebildim. “Babacığım. Anneciğim... Size söz verdim.. Okudum...” Hepsi de sizin ve bu güzel Cumhuriyet’in hiçbirimizden esirgemediği imkânları sayesinde... 23 Nisan Bayramımız hepimize kutlu olsun...