Siyasilere beden dili tüyoları
Abone olHalkı etkilenenin bir yolu da konuşmadan geçiyor. Peki siyasiler bunu nasıl yapmalı? Uzmanından önemli uyarılar..
Etkili bir beden duruşu için, bireyin karşıdakine dönük,
hafifçe öne eğik, rahat ve açık olması, vurgu için akıcı, fakat
konuşmanın önüne geçmeyen el kol hareketlerinin kullanılması
gerektiği vurgulandı.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, politikacıların halka seslenirken kurduğu iletişim biçiminin önemini vurgulayarak, beden dilinin doğru kullanılması, hoşgörülü, esnek, yansız ve ön yargısız bir tutum sergilenmesi gerektiğini bildirdi.
Etkili bir beden duruşu için, bireyin karşıdakine dönük, hafifçe öne eğik, rahat ve açık olması, vurgu için akıcı, fakat konuşmanın önüne geçmeyen el kol hareketlerinin kullanılması gerektiğini belirten Kaya, beden dilinin etkili kullanılması için şu önerilerde bulundu:
Birey, öne çok fazla eğik ya da arkaya doğru fazla yaslanmış olmamalı, yan dönük, katı, sert ve gergin bir duruş sergilememeli ya da iletişime kapalı olduğunu düşündüren bir hareketsizlik içinde bulunmamalı,
Kişi, etkili baş ve yüz hareketlerinde yeri geldikçe onaylama,
uygun gülümseme ve karşıdakinin duygularıyla uyuşan ifade taşıma
önem göstermeli.
Etkili olmayan baş ve yüz hareketleri, sürekli veya çok az baş onayı, başın öne eğik olması, sürekli veya çok az gülümseme, soğuk, mesafeli ve katı bir yüz ifadesi ya da abartılı yüz ifadelerinden kaçınılmalı,
Etkili sözel kalite için hoş, ilgili ve uygun ses tonu, orta konuşma hızı, yalın dille doğal ve akıcı konuşma kullanılmalı. Monoton, çok heyecanlı, çok yumuşak ya da çok sert ses tonuyla çok hızlı, çok yavaş ya da kesik kesik konuşulmamalı,
Aşırı argo kelime kullanmak, yazı dili kullanır gibi aşırı ‘formal’ konuşmak ya da aşırı teknik sözcük kullanmak sözel kaliteyi bozacağı için tercih edilmemeli. Konuşmada akıcılığı bozan ‘tamam mı’ ya da ‘aaaa’ gibi duraklamalara yer verilmemeli,
Standart dil kurallarına uyulmalı, standart cümle yapısı, sözcükler, doğru dil bilgisi kullanılmalı. Yöresel ifadelerden kaçınılmalı. Olabildiğince kesin ve net ifadeler kullanılmalı.
Kavramlar ve ilişkiler arasında bağlantılar doğru kurulmalı, soyut kavramlar için somut örnekler verilmeli ve sözcükler toplumca benimsenen anlamlarıyla kullanılmalı.
Duygusal içerikli sözcükler özenle seçilmeli. Güçlü duygusal tepkiler oluşturacak sözcükler iyi bilinmeli, yeri geldiğinde bunlar yansız sözcüklerle değiştirilmeli.
Politikacıların çok sık kullandığı ve hitap ettiği kişiyi
doğrudan yargılayan ‘sen’ dili yerine örneğin ‘..düşünüyorum’,
‘bence’ ya da ‘bana öyle geliyor ki’ ifadeleriyle başlayan ‘ben’
dili kullanılmalı.
Kaya ayrıca, saç, sakal, bıyık ya da kalemle oynamaya, el ve ayak
ile amaca yönelik olmayan seri hareketler yapmamaya özen
gösterilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.