Siyasi ve ahlaki meşruiyetin kaynağının öznesidir millet iradesine saygı ve demokrasi. Kemal Kılıçdaroğlu iktidarı siyasi meşruiyetten yoksun olmakla itham ediyor.
İktidarlar gücünü öncelikle millet egemenliğinden, hukuk, demokrasi ve yasalardan alır. O nedenle iktidar partisi milletin ona verdiği yetkinin (oy) sonucu olarak meşruiyetin tamda merkezinde duruyor. Tamtamına 13 seçim kazanmış Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meşruiyetini sorgulamak haddi aşmak olur. Sayın Erdoğan milletin helal oylarıyla yetki almıştır, büyük bir başarı hikayesi yazmıştır.
İktidarın meşruiyetini sorgulayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu mevcut hukuk sistemine göre gayrimeşru olan FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriy le siyasal ilişki kurarak, seçim ortaklığı yapmak için talimat almıştır. Kılıçdaroğlu bu davranış modeli, bu iletişim şekliyle siyasi meşruiyetin dışına çıkmıştır. Dolayısıyla iktidarın siyasi meşruiyetini sorgulama hakkını yitirmiştir.
Kılıçdaroğlu objektif ve samimi değildir bu konuda. En önemlisi iyi niyetli değil. Gayrimeşru yapılarla temas edince meşruiyet dairesinin dışına çıkıyor, bunun yanı sıra seçimleri kazanan tarafın meşruiyetini sorgulama ya kalkıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu demezler mi?
Siyasetin kuralları vardır, Kılıçdaroğlu, bugüne kadar bu kurallarını ihlal ederek gayrimeşru güçlere, vesayet odaklarına alan açmaya çalışmıştır. Şu günlerde bu çalışmalarına daha fazla mesai ayırmaktadır.
Kılıçdaroğlu'na en etkili ve ses getiren cevabı dünkü grup konuşma sında MHP lideri Devlet Bahçeli verdi.
"Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı seçen Türk milletidir. Cumhurbaşkanlığı kabinesini kuran Türk milletidir. Güvenoyunu doğrudan ve aracısız kullanan Türk milletidir. Peki bunun neresinde ahlaki ve siyasi boşluk veya meşruiyet sorunu vardır?
Kılıçdaroğlu için siyasi ve ahlaki meşruiyetin kaynağı nedir? Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'de FETÖ'cülerle ittifak protokolü hazırlamak mı meşruiyettir?
HDP'ye, PKK'ya yani Yeşil Sol Parti'ye melun sözler vermek suretiyle aynı ihanet çatısı altında buluşmak mı meşruiyettir? Sorosçu Kavala ile terörist Demirtaş'a özgürlük istemek mi meşruiyettir?" Diye ifade etti Bahçeli.
Meşruiyet dairesinin dışına çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan mı ?
Yoksa Gayrimeşru temaslarına hız kesmeden devam eden Kılıçdaroğlu mu?
Özgür Özel ağladı
“Yaklaşan yerel seçimlerde ortaklık söz konusu değil. Biz kendi öz gücümüzle seçimlere gireceğiz ” diyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener son açıklamalarıyla daha ötesini de vurgu yaptı.
"81 ilde aday çıkaracağız, blöf yapmıyoruz. Ankara ve İstanbul adaylarımızla ilgili çalışma başlattık. Sona bırakmayacağız. Düzce ve Eskişehir adaylarımız belli. Aydın'da, Balıkesir'de bir noktaya geldik. Hiçbir siyasi partiyle herhangi bir yol yürümenin içine girmeden, muhalif kimliğimizle 81 ilde yerel seçimlere gireceğiz."
Özgür Özel'e de cevap vererek dedi ki; "Sayın Özgür Özel'in açıklama sının içinde Manisa'nın 2019'da bize verilmesi sebebiyle günlerce, sabaha kadar ağlamış. Keşke beni arayıp söyleseydi. Ağlayarak İYİ Parti'yle işbirliği yapmış bu arkadaşlar. Bu mecburiyete gerek yok."
Akşener oy kaybının nedenini açıkladı. "Kaybettiğimiz oy masadan kalktığım için değil, oturduğum için gitti." CHP için ise açık bir şekilde; "Biz artık CHP ile rakibiz" dedi.
Bu açıklamalara bakıldığın da kararlı bir tutum görüntüsü var.
Oldukça erken sayılabilecek aday açıklamalarına da bakacak olursak;
İYİ Partinin siyasi kimlik bunalımını aşabilme çabası olarak görülebilir. Muhalefetin 6'lı masasının paydaşları tarafından özellikle CHP’nin, İYİ Partiden beklentisi ; MHP ve AK Parti'nin küskün seçmenlerinden oy devşirmesiydi. Ancak bu konuda başarı sağlayamadı. Bu başaramama hali İYİ Partinin siyasi kimlik bunalımını pekiştirdi.
Yeni bir motivasyon bulma çabasıyla yeni rota yüklendi. CHP’nin yerini alabilme hamlesine dönüştü. Küskün, kırgın CHP seçmenine seçenek olabilmenin, yeni adres olabilmenin arayışına girdi. Erkenden belediye başkan adaylarını açıklama çabası bundandır. Özellikle İzmir hamlesini yaptılar çünkü CHP’nin kalesinden gelen sesler önemliydi. İstanbul ve Ankara için o sesler klavuzluk edecek.
Bu arada; CHP'de değişim yaşanırsa Kılıçdaroğlu aday olmaz veya aday olup kaybederse Akşener ittifak ya da işbirliği altında nerede kalmıştık der ve masaya tekrar oturur diye düşünüyorum.
Bu durumda İYİ Parti acil çıkış planını CHP üzerinden kuracaktır.