CHP Genel Başkanı Özgür Özel PKK’nın siyasi uzantısı DEM
Partiyle el ele kol kola siyasi uçurumun kenarına doğru koşarken
bedelli askerlik yapanlar CHP’ne oy vermesin diye bir çıkışta
bulundu.
Özel'in “Türkiye’yi sevenlerden oy istiyoruz, öyle bedelli
askerliğe kaçanlardan değil gerekirse bu vatan için canını vermeye
razı olanlardan oy istiyoruz" sözleri tepki çekti. Kaldı ki CHP
Çankaya Belediye Başkan Adayı, Özel’in ayrı bir ihtimam gösterdiği
Av. Hüseyin Can Güner’de bedelli askerlik yapanlardan.
Son dönemde CHP içinde yaşananlardan birçok CHP milletvekilinin
rahatsız olduğunu, 6 ok rozetini yakasında samimiyetle taşıyan
vekillerin yaşananlara karşın sessizliği protesto anlamı mı
taşıyor?
CHP seçimlere 28 gün kalmışken siyasi intihar sürecini
hızlandırdı.
Ekrem İmamoğlu ile DEM Parti arasında İstanbul’da,
“kent uzlaşısı” sağlandı.
DEM Parti’nin İBB’de grup kurabilmesi için CHP listelerinden 20
belediye meclis üyesi verildi.
Esenyurt’ta CHP’nin adayı geri çekildi, DEM’in istediği aday
gösterildi.
Tuzla ve Eyüpsultan’da da benzer durum yaşandı.
Üsküdar ve Kartal’da belediye meclis üyeliklerinin sıralaması
yapıldı.
CHP’nin Belediye Başkan Aday Adayı daha öncesinde de Kars’ta
Belediye Başkanlığı yapmış, aday gösterilmesi halinde seçimi
alacağı kesin gözüyle bakılan Naif Alibeyoğlu’nun listeye alınmama
sebebi Kars’ın DEM’e bırakılması mıdır?
Bu sistemin adı kent uzlaşısı değil, kandil
yakınlaşmasıdır. Kandil de yapılan Türki’ye
pazarlığıdır.
Kadrajda Özgür Özel’in olduğu gerçekte Ekrem İmamoğlu’nun
kumanda ettiği; parasal konular ve DEM’le yapılan ittifaklar CHP’ni
aşağı doğru çekiyor. Partinin kemikleşmiş kült seçmeni de bu
gidişattan çok rahatsız. 31 Mart seçimlerinden sonra CHP’de siyasi
deprem yaşanacak.
Yerel seçime 28 gün kala tüm Belediye Başkan adayları,
vaatlerini sıralıyorlar. Öncesinde de o ilde, o ilçede, beldede
belediye başkanlığı yapmış planlar vaatle değil de eserleriyle
konuşuyorlar.
Ekrem İmamoğlu dünya kenti olan İstanbul’u 5 yıl süreyle
yönetti.
Ortaya eser, icraat diye çıkarabileceği somut bir yapı, örnek
gösteremiyor. Yapılanlar bir ilçe belediyesine dahi tekâmül
etmiyor.
İmamoğlu kendisini CHP’nin genel başkanı konumunda hissettiği
için mi mega kenti “es” geçiyor.
Ülke seçmeni “cekli-caklı” cümleler duymak
istemiyor. Yaptığın hizmete esere bakıyor.
1994 yılından bu yana belediyecilikte hamleler yapıldı.
Gecekondu olarak alınan il ve ilçelerin silüetleri değişti. Gerçek
bir şehirleşme ve alt yapı belediyeciliğiyle Türkiye’de yerel
yönetimler çalışmalarıyla öne çıktı. Kağıthane, Bağcılar, Esenler,
Beylikdüzü, Başakşehir, Üsküdar…
Belediye denildiğinde binalar, yollar, kaldırımlar, temizlik
hizmetleri akla gelir. Şehirlerin silüetleri aynı zamanda
medeniyeti yansıtır. Medeniyet insanla yol alır. Nesillere ulaşır.
İnsanımızın yaşam kalitesi açısından medeniyet kadar önemli olan
diğer bir unsur sosyalleşme.
1994 yılından bu yana ortaya konulan belediyecilik anlayışıyla
halkımızın sosyalleşme alanlarının sayıları arttırılıp,
fiyatlarının ulaşılabilir olması sağlandı. Bu kurulan sistem
sekteye uğramadan artarak ve daha verimli hale ulaştırılarak devam
etti, edecekte.
Belediye yerel yönetim insana, şehre ve medeniyete hizmet
etmeli.