’’Siyasete, demokrasiye ayar vereceğiz derken...’’
Abone olTBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyasete yön verme, dizayn etme, demokrasiye ayar verme gibi bir hastalığın nüksettiğini, eskiden bunu başkalarını...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyasete yön verme, dizayn etme,
demokrasiye ayar verme gibi bir hastalığın nüksettiğini, eskiden
bunu başkalarının vermeye çalıştığını belirterek, "Siyasete,
demokrasiye ayar vereceğiz" derken, demokrasinin ve Türkiye’nin
ayarının bozulduğunu, bugünkü tatsız ortama gelindiğini
söyledi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın
açıklamalarını değerlendirdi. Çiçek, “Keşke her kurum, bunların
başında da yargı kurumları, bu açılış günlerinde, siyasetin,
siyaset kurumlarının, diğer erklerin, yasama ve yürütmenin
yanlışlarını söyledikleri kadar kendi yanlışlarını da orada itiraf
etseler, o zaman bu konuşmalar daha objektif, kalıcı olur.
Suçlayıcı bir üslupla konular değerlendirme konusu olunca, bu
istenilen faydayı temin etmediği gibi zaten yeteri kadar Türkiye’de
gerginlik var, yeteri kadar sert bir siyasi mücadele ikliminden
geçtik, bahara erdik derken şimdi yeni bir tartışma daha başladı.
Kaldı ki konuşmanın içeriğine baktığımızda bundan şikayet
ediliyordu. Bu üsluptan, bu gerginlikten şikayet edenlerin,
kendilerinin aynı noktada olmaması gerekir” diye konuştu.
“GEÇMİŞTE MEDYATİKLİK UĞRUNA FEDA EDİLDİ”
Türkiye’de yargıda uzun bir süreden beri medyatik olmak gibi bir
sıkıntı bulunduğunu belirten Çiçek, soruşturmanın gizliliği gibi
önemli bir ilkenin, geçmişte medyatiklik uğruna feda edildiğini
vurguladı. Özellikle Devlet Güvenlik Mahkemeleri döneminde naklen
maç nakleder gibi soruşturmalar, evlere baskınlar yapıldığını,
demeçler verildiğini anımsatan Çiçek, gelinen noktada en çok
şikayet ettikleri hususun, medyatiklik uğruna feda ettikleri
soruşturmanın gizliliği olduğunu kaydetti. Medyatikliğin adli
yılların ve yargı makamlarının kuruluş günlerinde karşılarına
çıktığını dile getiren Çiçek, bunu, yeni söylemediğini ve geçmişte
kim bu şekilde davrandıysa, bu değerlendirmeyi hep yaptığını
söyledi. Her seferinde demokratik ülkelere vurgu yaptıklarını
belirten Çiçek, "Hiç zannetmiyorum ki ileri demokrasiyi yakalamış,
demokrasisinin kurumsallaştırmış ülkelerde çok beyanat veren yargı
camiası yok. Bazen herhangi bir toplantıya katıldıktan sonra bazen
bir başka yerdeki açılışlarda, şurada, burada oluyor. Hatta
gelişmiş demokrasilerde yargı başkanları herhangi bir açılışa da
katılmazlar. Bir hukuk derneğini anlarım ama görevleriyle alakası
olmayan açılışlarda açıklamalar yapan yargı başkanlarını bu ülke
gördü. Bunların artık geride kalması gerekiyor" şeklinde
konuştu.
“YARGIDA ALINGANLIK OLMAZ, ALINGANLIĞA GEREK YOK”
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın bugün yaptığı konuşmasında
çok yadırgadığı bir durumun bulunduğunu belirten Çiçek, “Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi, cebir ve şiddeti teşvik etmediği, övmediği
sürece herkes şok olarak dahil nitelenecek fikirleri, görüşleri
söyleyebilir. Bu ifade özgürlüğünün bir parçasıdır. Dolayısıyla
verilen bir mahkeme kararıyla ilgili bir kısım insanlar, ’bu karar
doğru değil, o yanlıştır’ diyorsa veya daha ileri nitelemelerde
bulunuyorsa o da o kesimin ya da o kişilerin ifade özgürlüğüdür,
bundan dolayı alınganlığa gerek yoktur. Yargıda alınganlık olmaz.
Siz şimdi bu kadar net, açık, hukuki ambalaj içinde siyaset
değerlendirmeleri, siyasetçileri değerlendirirseniz yarın bu
kişilerle ilgili, bu değerlendirmeleri yaptığınız kişilerle ilgili
davalar önünüze geldiğinizde nasıl objektif olabileceksiniz, nasıl
kararınız tartışma konusu yapılmayacak? Hele hele ‘gömlek
değiştirmek’ gibi ifadeler, bunlar siyasi ifadelerdir, siyasi
beyanlardır. Bir yargı gününde, bir yüksek mahkemenin kuruluş
gününde kişisel kanaatiniz bu olsa bile konuşulacak ifadeler
değildir. Kaldı ki mahkeme adına bu konuşmalar yapıldığına göre bu
çerçevede yarın bir kısım davalar, mahkeme önüne geldiğinde
kendilerinin şikayet ettiği yargı kararı nasıl tartışmasız olacak.
Verilen karar nasıl tartışılmayacak. Bunlara dikkat etmekte fayda
var. Türkiye’de yeteri kadar gerginlik var, tansiyon yüksek.
Tansiyonu düşürecek olan, elbette hepimize sorumluluklar, görevler
düşüyor. Yargı da bu işin bir parçası olmamalıdır. Yargı da işin
parçası olursa çözüm daha da imkansızlaşır” dedi.
“BUNDAN SONRAKİ İŞ YARGIYA AİTTİR”
“Yargıdaki paralel yapılanmayla ilgili belgeler varsa çıkarın”
ifadelerinin sorulması üzerine Çiçek, şunları kaydetti:
“Ceza hukuku alanıyla ilgili konularda bir kaç suç dışında, bunlar
şikayete bağlıdır. İddia edilen her konu, bizatihi savcıların,
yargı makamlarının doğrudan araştıracağı, soruşturacağı konulardır.
Bu hususları ortaya çıkaracak olan da yine yargının kendisidir.
İdare makamları, bu soruşturmalara yardımcı olmak
mecburiyetindedir. Yoksa idare makamları tek başına yapacak değil.
Paralel yapı, darbe gibi konular ceza hukuku anlamında suç teşkil
edebilecek ifadeler, iddialardır. Bu iddialar ister birinin
başvurusu üzerine olur, ister basında yer alır, ister bir konuşmada
dinlenmiş olur, bu konuları cumhuriyet savcılarının, kendiliğinden
araştırma, inceleme, soruşturma konusu yapması gerekir. Bunu
yaparken de ihtiyaç duyduğu neyse, bunu idare makamları karşılamak
zorundadır. Bu, o makamların da anayasal yükümlülüğüdür. Bu
soruşturmaları kim yapacak, herhalde nüfus müdürlüğü, istatistik
kurumu yapacak değil. Yapacak olan yargı kurumudur. Suç teşkil eden
bir şeyin soruşturmasında en önce yetkili olan yargı makamları,
cumhuriyet savcılarıdır. Seçim boyunca da bu ifadeler, iddialar
sıkça gündeme geldiğine göre, bundan sonraki iş yargıya
aittir.”
“SİYASETE YÖN VERME GİBİ BİR HASTALIK NÜKSETTİ”
Siyasete yön vermek, dizayn etme, demokrasiye ayar verme gibi bir
hastalığın nüksettiğini sözlerine ekleyen Çiçek, eskiden bunu
başkalarının vermeye çalıştığını söyledi. Çiçek, ‘Siyasete,
demokrasiye ayar vereceğiz’ derken, demokrasinin ve Türkiye’nin
ayarının bozulduğunu, bugünkü tatsız ortama gelindiğini vurguladı.
Bir başkalarının yine siyasete ayar verme, siyaseti düzeleme,
dizayn etme gibi yeni bir role soyunmaması gerektiğini kaydeden
Çiçek, bu türlü bir görevinin yargının asla görevi olmadığını
bildirdi. Çiçek, "Hepsi adına, hepsini böylesine bir tartışmanın
içine çekecek konuşmalardan biz kaçınalım ama yargı da kaçınsın.
Çünkü bugünkü yargı tartışılır hale geldiyse bunun önemli
ayaklarından biri, yargı kurumlarının başındakilerinin ve bir kısım
yargı mensuplarının yaptıkları açıklamalardır, geçmişte de"
ifadelerini kullandı.
(İHA)