Siyasetçilerin her yerde konuşma arzusu ne kadar doğrudur?

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Soykırımcılar ve katiller tarafından şehit edilen Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenaze töreninde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz konuşma yapıyor.

7 Ekim’den bu yana devam eden katliamların hesabının sorulacağını ifade ediyor.

TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, konuşmasında şunları söylüyor:

“Ayşenur evladımız bundan sonra bütün milletimizin evladıdır. Bütün insanlık aleminin mahşeri vicdanının temsilcisidir. Mekânı cennet olsun. Allah nur içinde yatırsın.”

“Şehitlerle, nebilerle, Sıddıklarla birlikte kendisini cenneti alada karşılasın, ağırlasın.”

“Hüznümüz büyük, hüznümüzü ifade edecek söz bulamıyoruz. Bütün siyasi partilerimizin, farklı kanaat gruplarının temsilcilerinin burada olduğunu biliyoruz. Hep beraber, 85 milyon şehidimize sahip çıktık ve bunu bir milli şehit olarak Türkiye’nin milli davası olan Filistin davasının önemli bir alevi, işareti, sembolü olarak Ayşenur evladımıza sahip çıkıyoruz. Bugün inşallah onu burada güzel, temiz vatan toprağında şehit bedenini toprağa tebliğ edeceğiz!”

Tam o sırada Sayın Özgür Özel

Tarafsız bir Meclis Başkanı olarak konuşsaydınız münasip olurdu diyerek Sayın Kurtulmuş’a tepki gösteriyor.

CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel “İki çift laf kıymetli ama dinlemeyi bilene. Böyle günde halen daha ikilik, halen daha siyasi şey yaratıyorsunuz ya… Burada bizim de ağzımızdan çıkacak iki çift lafın çok yerde kıymeti olur. Takdir sizin ama hem ‘Tarafsızım’ deyip hoş olmadı. Olmadı, hiç yakışmadı. “

Sayın Kurtulmuş, Özgür Özel’e “Kardeş, benden farklı bir şey mi söyleyeceksin?” diye yanıt verdi.

Sayın Özel’se bunun üzerine “Onu ben takdir ederim” yanıtını verdi.

Sayın Özel;

HAMAS’a terör örgütü diyeceksiniz

HAMAS’ın lideri Şehit Haniye’nin afişini yırtarak indiren

CHP’nin milletvekilleri ve CHP’nin belediye başkanlarına karşı sessiz kalacaksınız

Filistin, Türkiye’nin milli davasıdır diyemeyeceksiniz

Ama bende konuşmalıydım diyeceksiniz

Üstünede

Sayın Kurtulmuş’un ifadelerini ayrıştırıcı bulacaksınız

Toplumu ayrıştıran, siyasi argüman olan, ülkede var olan herhangi bir partiyi adres gösteren lehte ya da alehte bir ifade kullanılmamış olmasına rağmen

Oysaki siyasetçi her ortamda konuşarak değil zaman zaman susarak sorumlu bir siyasetçi olduğunu fiili olarak göstermelidir.

İnsanlığımızdan Utanmaz Olduk!

Zavallı masum kızımız küçük Narin’in neden öldürüldüğüne dair cinayet dosyası henüz aydınlanmamışken,

Narin dosyası 21 Ağustostan bu yana ülke gündemine oturmuşken,

Cinayete dair ahlak dışı aydınlanmaya muhtaç veriler ortadayken,

İnsanlığımızdan utanacağımız bir tablo ile karşı karşıya gelmeyiz duaları edilirken…

Maalesef insanlığımızdan utandığımız vahşet ve akıl almaz alçaklıklara bir yenisi daha eklendi. 2 yaşındaki bir bebeğe tecavüz vakası yaşandı. O küçücük meleğin vücudu yara bere içinde!.. Yoğun bakımda entübe edilmişken…

Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, tecavüzler…

Nereye gidiyoruz?

Sosyolog Durkheim’den beri sosyal bilimlerde yer alan

Anomiye mi?

Durkheim'ın anomi teorisi, sapkın davranışların sebebini bireylerin iç dünyasında ve üzerlerindeki baskıda aramıştır.

Émile Durkheim'a göre anomi;

Bireysel ve grup standartları arasındaki farktan,

Sosyal standartların aşırı genel olmasından,

Sosyal etiğin eksikliğinden kaynaklanır.

İçinde yaşadığımız topluma bakıldığında;

Kural tanımazlık, ahlaki ve toplumsal değerlerin aşınması.

Suçların yaygınlaşmasında cezasızlık yani yapanın yanına kâr kalması,

Suçu işleyenin hukuk borsasına diyetini ödeyip, parasını verip, torpilini bulup, hukuk sistemi ve yasaları katletmesi.

Bu sistemin dönen bir çark haline gelmesi, suçun ticaretinin borsasının yapılması ve yaygınlaşması.

Anomi’yi işaret ediyor.

Kural tanımaz bir toplum yapısına sahibiz artık.

31 Ocak 2023’te yaklaşık 350 bin kişi hükümlü ve tutuklu. Avrupa’da birinci olduk.

Türkiye’de 31 Ocak 2023 itibarıyla 348 bin 265 mahkûm ve tutuklu bulunuyor.

2023 yılında 315 kadın cinayeti işlendi, 248 kadın şaibeli şekilde öldü.

Çocuk ağır cezasında mahkûm sayısı 2015 yılında 3.631 idi,

2023’te 5.246’ya çıktı.

2023 yılında “suça sürüklenen çocuk” sayısı adli istatistiklerde 242 bin 635’tir.

218 bin çocuk suç mağdurudur.

Çocuklarımızın üçte biri de yoksulluk içinde. Eğitim göremiyor veya yetersiz eğitim alıyor. Başarılı ve yenilikçi taze beyinler yurt dışına gidiyor. Ülkemizin yarınları onlarla gidiyor. Şehirleşme ve sanayileşmede gelişmiş ülkelerin en az 100 yıl gerisindeyiz. Geleneksel ve sosyal değerlerin yok olduğu normsuzluk, kuralsızlık hali hızla ilerliyor.

Ahlakın inşası olmadan dindarlık inşa ediliyor.

Bu derin sorunu iktidarlara bağlamak, yıkmak sorunu basite indirgemek ve siyasallaştırmak olur.

Ama

İktidardan aldığı pirimle son yıllarda kutuplaşan, ayrışan, yandaşlaşan, kayıran,

Tüm bunları yaparken de

Kurumları zayıflatan,

Adalete güveni sarsan,

Toplumsal kuralları yok sayan,

Yazılı olmayan fakat toplum tarafından benimsenmiş ahlak kurallarını dejenere eden,

Vahim sorularımızın farkında bile değiliz bizler.