Yanıbaşımızda insanlar sokakta...
Mısır'in Mübarek'i gitti...
Kaddafi canının derdine düşmüş...
Esad, çıkış yolu arıyor...
Bahreyn kaynıyor...
Halkın çığlığı arş-ı aladan duyuluyor:
-Açız...
***
Türkiye'de de komşularımızda yaşananların yaşanması için dua
ettiler.
Hayaldi bu!
Ama gerçek olmadı...
Denemeler fayda etmedi...
Çünkü...
Halk halinden memnundu...
Her şey süt liman değildi elbette...
Ama...
"Şükür" etmesini bildi...
Geçmişi hatırladı...
Kıtlığı, yokluğu, açlığı, sefaleti hatırladı...
Ecevit'in tepesine fırlatılan yazar kasaları unutmadı bu halk.
Dedi ki:
-Rahatımı bozacak bir neden göremiyorum.
***
Muhalefet ne yaptı?
Hiç?
Şifre çözmeye çalıştı...
Çocuklarımızın üzerinden siyaset yapmaya çalıştı...
Cemaat'e dil uzattı...
Türkiye'nin nasıl ele geçirildiğini anlattı...
Anlattı da anlattı...
Ve Türk halkını anlattığı hikayelerle uyutamadı...
Sonuç:
Yüzde 50...
***
Muhalefeti geçtik...
Onlar siyaset yaptı...
Peki...
Medyayı konuşalım?
Tayyip Erdoğan kazandıkça onlar kaybediyor.
Tayyip Erdoğan oylarını arttırdıkça onlar itibar kaybediyor...
Ve ne yazık ki...
Tayyip Erdoğan kazandıkça, onlar köşelerine çivileniyorlar.
Niye?
Siyasetçi başarısız olunca gidiyor...
Gazetecilerin başarısızlığı neden ödüllendiriliyor
Türkiye'de?
Hiç kusura bakmasın, arkadaşımdır diye gözünün yaşına
bakmamazlık yapamam!
Can Ataklı mesela...
Her seçim öncesinde sürpriz bekliyor...
"Bu sefer başka!" diyor...
Ama her seferinde, "başka" olmuyor!
İstediği sürpriz gerçekleşmiyor bir türlü...
Ve kaybediyor...
Kaybediyor ama...
Ahkam kesmeye, milletin aklıyla oynamaya devam ediyor...
Siyasetçi başarısız olunca gidiyorsa...
Can Ataklı gibiler de gitmeli...
***
Ruhat Mengi mesela...
Ne yazdı yıllarca...
Ne konuştu ya da...
İşbaşındaki iktidarı iktidardan etmek adına, yapmadık şey
bırakmadı.
Sonuç hüsran...
Niye Ruhat Hanım hala yerinde sayıyor?
Vatan'ın o köşesini niye işgal ediyor hala?
Vatan'ın bir başka ismi...
Mustafa Mutlu...
Köşesinde çok mutlu maşallah!
Her türlü yenilgiye rağmen mutluluğunu sürdürebiliyor?
Neden?
***
Hürriyet'in Mehmet Yılmaz'ı da öyle...
Yahu arkadaş...
Hürriyet'in en değerli köşesini kapmışsın....
Biraz izan...
Biraz insaf...
I ıh...
Yok!
E madem bunlar yok!
12 Haziran yenilgisini sen de yaşadın...
Niye bekliyorsun ki hala...
Bir siyasetçiye verdiğin aklı kendine veremiyor
musun?
***
Özeti şu:
Türkiye bir yazar cenneti...
Kimi sallıyor...
Kimi saldırıyor...
Kimi küfür ediyor...
Kimi akıl veriyor...
Tüm bunların yanında yenilgiler kar etmiyor...
İktidarlar değişiyor, politikacılar başarısızlıklarından ötürü yok
olup gidiyor, onlarsa hala yerinde ahkam kesiyor!
Niye?
Biz, bu adamların yalanlarını okumak zorunda
mıyız?