SİYASET ‘VUR DE VURANIN, ÖL DE ÖLENLERİN’ YAPACAĞI BİR İŞ DEĞİLDİR”

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, öldürmenin siyasetçinin işi olmadığını ifade ederek, “Vur de vuralım, öl de ölelim diyenlere onun da zamanı gelecek demek hastalıklı bir ruh halinin dışa vurulmasıdır” dedi.
Tokat’ta gün boyu çeşitli temaslarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yeşilvadi Sosyal Tesisleri’nde çözüm süreci ile ilgili düzenlenen programa katıldı. Sivil toplum örgütleri ve halka açık olan programda konuşan Bozdağ, çözüm süreciyle ilgili eleştirilere değinerek, “Çözüm sürecini neticeye erdirir, terör örgütünün silah bırakmasını sağlar, Türkiye’nin 30 yıldır uğraştığı terör belasını gündemin dışına itersek o zaman biz şehitlerimizin uğuruna seve seve canlarını feda ettikleri mücadeleyi başarıya ulaştırmış olacağız” dedi.
PKK terör örgütünün ırkçılığın bir ürünü olduğunu ifade eden Bozdağ, “Onun için de ırkçılık için ölüyor, öldürüyor. İslam’ın ortaya koyduğu bu medeniyet anlayışını bilen birisi bir ırkçılık için ölmeye öldürmeye gidebilir mi? Gidemez. İzin vermez, çünkü bizim inandığımız anlayış bunu reddediyor. Böyle reddettiği bir şeyin uğruna insanların ölüme gitmesine izin vermez” diye konuştu.

“SİYASET ‘VUR DE VURANIN, ÖL DE ÖLENLERİN’ YAPACAĞI BİR İŞ DEĞİLDİR”
Öldürmenin siyasetçinin işi olmadığını ifade eden Bozdağ, “Vur de vuralım, öl de ölelim’ diyenlere onun da zamanı gelecek demek hastalıklı bir ruh halinin dışa vurulmasıdır. Siyaset ‘Vur de vuranın, öl de ölenlerin’ yapacağı bir iş değildir. Çünkü öldürmek siyasetin işi değildir. Vurmakta siyasetin işi değil. Bizim işimiz yaşatmak, çoğaltmak, bereketlendirmek, her alanda en iyiyi yapmak. Kötülere talip olmak değil, birisi kem söz söylediği zaman söyleyenin arkasında milyonlar da olsa sen kem söz söylüyorsun diye tek başına da olsa onun karşısında durabilmektir. Siyaset budur. Toplumu dönüştürmek böyle olur” dedi.

“MHP’YE DE TELAŞI DÜŞTÜ PKK’NIN”
Bozdağ, muhalefete eleştirilerini sürdürerek şöyle konuştu:
“MHP’ye de telaşı düştü PKK’nın. Ne aldılar da veriyorlar? Öbürleri söylüyor niye bırakıyorsunuz, ne aldık diye? Baktığınızda terör örgütüne yandaşlar da başka şey söylüyor. Şimdi Bahçeli başka bir şey söylüyor. Öbürü başka bir şey söylüyor. Ne oldu bakıyorsunuz kaçırılan bazı kamu görevlileri serbest bırakıldı. Türkiye ne kaybetti? Kaçırılan kamu görevlileri anasının babasının ocağına geldiler, eşlerine, yavrularına kavuştular kötü mü oldu? Memleket mi bölündü? 21 Mart’ta sussun denildi. Silahlar 24 Mart’tan beri patlamıyor. 4 aydır ay yıldızlı al bayrağa sarılmış Mehmetçiğimizin şehidimizin cenazesi gelmiyor. Memleket bölündü mü, kötü mü oldu? Ocaklara ateş düşmedi kötü mü oldu? Analar babalar, eşler. yavrular ağlamadı kötü mü oldu? Memleket bölündü mü? Akil insanlar heyeti kurduk. Türkiye’nin her renginden insan var. Bunlar kendilerini ispat etmiş insanlar. Gittikleri yerde terör bitsin, kan dursun, birliğimiz, dirliğimiz daha iyi noktaya gelsin. Kardeşliğimiz daha iyi noktaya gelsin dediğimizde Türkiye bir şey mi kaybediyor. Terör bitsin dendiğinde memleket mi bölünüyor?”