’’Siyaset utanılacak bir şey midir ?’’
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan ASKON tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Konuşmasında darbe yanlısı muhalefete yüklenen Başbakan ...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ASKON tarafından düzenlenen iftar
programına katıldı. Konuşmasında darbe yanlısı muhalefete yüklenen
Başbakan Erdoğan, “Cumhurbaşkanının siyaset üstü olması ya da
siyasetin olması ne demektir? Bunu bugüne kadar hep darbeciler
söyledi. Bugünde sadece darbe özlemi içinde olanlar söylüyorlar.
Bunlara sormak lazım siyaset utanılacak bir şey mi? Eğer siyaset
utanılacak bir şey ise siz bu siyaseti neden yapıyorsunuz? Eğer
utanılacak bir şey değilse siz neden meydanda yoksunuz?” dedi.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON), Haliç Kongre
Merkezi’nde iftar programı düzenledi. Programa, 12. Cumhurbaşkanı
adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakanlık Danışmanı Binali Yıldırım,
ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, çok sayıda iş adamı, gazeteciler
ve davetliler katıldı. İftar programı ilk olarak Kur’an-ı Kerim
tilavetiyle başladı. Ardından ezanın okunmasıyla birlikte oruçlar
açıldı. Ancak Başbakan Erdoğan, Ankara’daki Irak Zirvesi nedeniyle
programa 16 dakika gecikmeyle katıldı. Gecikmenin ardından programa
gelen Başbakan Erdoğan daha sonra orucu açtı.
İftarın ardından bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, “10 Haziran’da
Musul’da mazot taşıyan 32 TIR şoförümüzün kaçırıldığı haberini
almıştık. İlk andan itibaren devletin tüm kurumları yakın işbirliği
içerisinde bu sorunu çözme, vatandaşlarımızın burunları bile
kanamadan onları ailelerine, memleketlerine kavuşturmak için çaba
gösterdik. Bu süre zarfında aileler birlikte sürekli temas halinde
olduk. Dışişleri Bakanlığımızın yoğun bir işbirliği oldu. Onlarla
görüşmelerini bu şekilde devam ettirdi. Şoförlerimizin bağlı
bulunduğu şirketlerle hatta bizzat şoförlerimizle temas ederek sağ
salim kurtulmaları için gerekli her türlü girişimi yaptık. 22 gün
sonra dün akşam iyi haber aldık. Bugün Erbil Başkonsolumuz
şoförlerimizi sağ salim teslim aldı. Şoförlerimiz için özel olarak
Erbil’e gönderilen THY uçağı şoförlerimizi Şanlıurfa’ya götürdü.
Buradan hepsini ailelerine sevk ediyoruz. En kısa sürede Musul
Başkonsoluğumuz personelimize inşallah iyi haberleri vermeyi de
ayrıca umuyoruz. Şoförlerimize hoş geldiniz, geçmiş olsun diyor,
ailelerini ve milletimizin gözü aydın olsun diyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı için aday olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan,
“Ankara’da düzenlediğimiz bir toplantıda Türkiye’nin 12.
Cumhurbaşkanlığı adaylığımız açıklandı. 3 Kasım 2002’de başlayan
milletimize hizmet süreci artık yeni bir kulvara geçti. Yeni bir
sürece girdi. Salı günü aday açıklama toplantısında da ifade
ettiğim gibi önümüzdeki yeni süreç, aslında bir son, bitiş ve
ayrılık değildir. İnşallah Türkiye için yeni bir başlangıç
olacaktır. Halkın oylarıyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve halkın
oylarıyla işbaşına gelmiş bir iktidar inşallah Türkiye’nin çok daha
hızlı bir şekilde büyümesine, kalkınmasına, standartlarını çok daha
yükseltmesine zemin hazırlayacaktır. Bugüne kadar Türkiye için
nasıl birlikte çalıştı isek inşallah önümüzdeki süreçte de sizinle
birlikte çalışacağız. Yurtiçindeki sorunların çözümünde yine
birlikte olacağız. Uluslararası platformlarda ihracatçılarımızın ve
yatırımlarımızın sorunlarını çözümü için yine birlikte olacağız.
Türkiye’yi yine birlikte istişare ile danışarak büyüteceğiz.
Demokrasinin özgürlükler için yine birlikte mücadele vereceğiz”
ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin 91 yıllık siyasi geçmişinde çok
önemli dönüm noktaları vardır. Bu önemli tarihleri arasında 10
Ağustos 2014 tarihi de hiç kuşkusuz Türkiye’nin en önemli dönüm
noktalarından biri olarak hafızalardan silinmeyecektir. 10 Ağustos
2014, yani Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi
demokrasimizin üzerindeki kamburların kalkması son vesayet
kalesinin de yıkılması konusunda son derece önemlidir. Bildiğiniz
gibi şuanda mevcut Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün seçilmesi
olayında parlamentoda neler oldu neler. Önceki Cumhurbaşkanlarına
uygulanmayan engellemeleri o zaman Abdullah Bey’in seçiminde güçlü
bir ekseriyete sahip olduğumuz halde ondan önceki uygulamalar 1.,
2. ve 3. turda salt çoğunlukla seçilmesi gerekirken akla hayale
gelmez engellemeler koydular. Bu yüzden halka gitmek durumunda
kaldık ve yüzde 69 ile referandum ve bu referandum ile bugünkü
zemini oluşturduk” şeklinde konuştu.
Erdoğan, “Türkiye’de 1960 müdahalesinden sonra Cumhurbaşkanlığı
makamı vesayet sisteminin bir sigortası olarak görüldü. Halkın
seçtikleri karşısında devleti temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamı
vardı. Cumhurbaşkanlığı makamı halkın isteklerini taleplerini adeta
frenleyecek halkın tüm süreçlere egemen olmasını engelleyecek
konumda olmasını sağlamıştı. Milletin ve milli iradenin tüm karar
süreçlerine egemen olması Türkiye’nin istikametinin belirlenmesinde
yegane söz sahibi olması her zaman engellendi. Cumhurbaşkanlığı
makamı da milli irade karşısında devlet iradesini temsil eden bir
makam oldu. 2007 yılında yaptığımız anayasa değişliği ile
Cumhurbaşkanını halkın seçmesini temin ederek, milli iradenin
önündeki engelleri kaldırdık. Milletin bu kararı egemen olmasını
sağladık. 10 Ağustos’ta artık bu değişiklik tecelli edecek. Millet
kendi oylarıyla kendi Cumhurbaşkanını seçecek ve Türkiye’de çok
yeni çok farklı bir süreç başlamış olacak” dedi.
Erdoğan, “Muhalefet partileri geçmişte olduğu devleti teslim edecek
Cumhurbaşkanı özlemi içindeler ve bunun arayışı içindeler.
Cumhurbaşkanı demek aslında Cumhurbaşkanı halkın tercihlerinin
taleplerinin, arzularının üzerinde olsun demektir. Cumhurbaşkanının
siyaset üstü olması ya da siyasetin olması ne demektir? Bunu bugüne
kadar hep darbeciler söyledi. Bugünde sadece darbe özlemi içinde
olanlar söylüyorlar. Bunlara sormak lazım siyaset utanılacak bir
şey mi? Eğer siyaset utanılacak bir şey ise siz bu siyaseti neden
yapıyorsunuz? Eğer utanılacak bir şey değilse siz neden meydanda
yoksunuz? Halkın tercihte bulunması, halkın ülkenin geleceğini
tayin etmesi utanılacak bir durum mudur? Biz geldik önce devlet
sonra insandı. Değiştirdik ne dedik önce insan sonra devlet işte
şimdi tercih bu ülkede egemen oldu. 1960’da 1980’de parlamentoya
üniformalılar geldiler. TBMM Genel Kurulu’nda, Başbakanlık’ta,
belediye başkanlıklarında oturdular. Hepsi de siyaset dışıydılar.
Siyasetin dışında idiler. Siyaset dışı demokrasi özellikle
demokrasi dışı bu unsurları gittiler yine siyaset dışı kendilerini
gibi Cumhurbaşkanları seçmek istediler. Kendilerine benzemeyen
Cumhurbaşkanlarının seçilmesini engellediler. Ülkede kaos, kriz
çıkarttılar. Şuanda muhalefet aynısını yapmaya çalışıyor siyaset
dışından arayışlara girerek hem siyaseti hem kendisini inkar
ediyor. Hem de devlete millete milli iradeye nasıl baktıklarını
gösteriyorlar” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimin ilk kez halk tarafından yapılıyor olmasını
tarihi olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, “Cumhurbaşkanının halk
tarafından seçilmesi milli iradenin tam olarak tecellisi yolunda
tarihi bir adımdır. Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesini
demokrasi yolunda çok önemli bir adımdır. 10 Ağustos 2014 tarihiyle
birlikte 1960 darbesinin bir izi daha silinecek vesayetler tarihi
artık tamamen kapanmış olacaktır. Devlet ile millet el ele vererek
Türkiye çok hızlı bir şekilde emin adımlara ilerleyecektir. İnsanı
yaşat ki devlet yaşasın anlayışı bu yeni süreçte daha da anlam
kazanacaktır. Bu yeni süreç, yeni dönem ekonomide,
demokratikleşmede, dış politikada aslı bir belirsizliğe yol
açmayacaktır. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bugüne kadar
yaptığımız her reform karşısında korku senaryoları üretenler oldu.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi konusunda etkin, koşan
ve terleyen bir Cumhurbaşkanının göreve gelmesi karşısında tıpkı
geçmişte yaptıkları gibi bugünde korku senaryoları üretenler var.
Geçmişte onların tüm senaryoları boşa çıktı. Bugünde boşa çıkacak.
Başta ekonomi olmak üzere her alanda Türkiye hızlı bir şekilde
geleceğe ilerleyecek. Türkiye’de istikrar daha da pekişecek güven
ortamı daha da güç kazanacak. Çözüm süreci, paralel yapıyla
mücadele, yeni anayasa ve AB gibi devam eden süreçlerinde kesintiye
uğramayacağını burada özellikle hatırlatmak isterim. Özellikle
vatanımıza istikbalimize ve istiklalimize haince saldırılarda
bulunan paralel yapıyla mücadele yeni dönemde çok daha farklı
olacak. Devlet kendisine yönelik tehdide artık en kararlı şekilde
cevap verecektir” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından ASKON Genel Başkanı Koca, Başbakan Erdoğan’a
katılımından dolayı teşekkür ederek, bir hediye takdim etti.
(İHA)