Siyanürle intihar eden Necla Köker'in arkadaşı konuştu
Abone olİSTANBUL Kadıköy’de siyanür ve bazı kimyasal maddeleri karıştırarak içip intihar eden 45 yaşındaki Necla Köker’in dolandırıldığı ve girdiği ekonomik çıkmaz nedeniyle yaşamına son verdiği belirlendi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu eski üyesi Nejla
Köker'in kimya mühendisi olan 45 yaşındaki kızı Necla Köker, geçen
pazar günü Kadıköy'de apartmanın görevlisine, bir zarf bıraktıktan
sonra siyanürle intihar etti. Siyanürün evden dışarı sızmaması için
de kapıların altlarını koli bandıyla kapattı.
Gensa Proje Endüstri Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Necla Köker, zarftaki kâğıda, "Siyanürle intihar ettim. Eve girenler kıyafetleri giyip, tedbirlerini alıp öyle girsinler" diye yazdı. Mektupta, tanıdığı kişiler ve arkadaşlarınca dolandırıldığını yazan Köker, "Artık ödeme gücüm kalmadı" dedi. 3 mektup bırakan Köker'in, mektuplardan birinin üzerine 'Polise vermeyin' diye yazdığı öne sürüldü.
AİLE YADİGARI DAİREYİ KAYBETTİ
Sabah'tan Erhan Öztürk'ün haberine göre, birlikte iş yapma vaadiyle
farklı dönemlerde 200 ve 300'er bin lira dolandırıldığını belirten
Köker, Ankara'da aile yadigârı olan evini satmak zorunda kaldığını
ve evin parasını da dolandırıcılara kaptırdığını dile getirdi.
Köker'in 2 milyon liraya yakın para kaybettiği ve bunun yarattığı
bunalımın intihara sürüklediği belirtiliyor. 2015'te annesinin
ölümüyle ruhsal bunalımı daha da kötüleşen Necla Köker'in Troid
hastalığı nedeniyle de sıkıntılı bir süreç yaşadığı bilgisine
ulaşıldı.
Necla Köker'in mektupları bıraktığı yakın arkadaşı Rafet Selçuk Ayata, konuştu. Köker'le ailece tanıştıklarını belirten Ayata, "5 yıl önce tanıştık. Bize gelip giderdi, biz de ona giderdik. Ailesine çok düşkündü. Annesinin ölümünden sonra büyük yıkım yaşadı. İnşaat işi yapıyordu. Kütahya'da aldığı ve başladığı inşaattan dolayı alacakları vardı. Piyasaya da 1.5 milyon TL üzerinde bir borcu vardı" dedi. Köker'in cenazesi ailesi tarafından alınarak toprağa verilmek üzere Ankara'ya götürüldü.
'İNTİHARI AKLIMIN UCUNDAN GEÇMEZDİ'
Rafet Selçuk Ayata olay gününü şöyle anlattı: "Pazar günü saat
16.00 sularında evine çağırdı. Evde yaklaşık bir saat konuştuk.
Bana, 'Bu ziynet eşyaları annemden kaldı. Bunlara bir şey olursa
çok üzülürüm. Borcum var. Eve haciz gelebilir' diyerek ailesinden
kalan ziyneti teslim etti. 'Sen ne yapacaksın' diye sorunca bana,
'Ankara'ya gidip, sorunları çözmek için görüşmeler yapıp, yeni
firmayla da sözleşme yapacağım' karşılığını verdi. Ailesinden kalan
Ankara'daki baba yadigârı evlerini borçlarından dolayı satmıştı. Bu
duruma çok üzülüyordu. İntihar edeceği aklımın ucundan geçmedi.
Parmağını kesecek biri değildi. Hayat dolu bir insandı."