Sivil toplum örgütleri ve kurumlar

Bu üç alanda bir yenilik, bir değişiklik yapmıyorsanız gerisi lafı güzaf ve pansuman tedbirdir.

Eyüphan Kaya eyuphank@internethaber.com

Umut ediyorduk ki her geçen gün kamu ya da özel kurum ve kuruluşlar sivil toplum kuruluşlarını tanıyacak, önemseyecek hazmedecek. Maalesef bu alanda kayda değer bir ilerleme olduğunu söyleyemem.

Malumunuz binbir türlü çalışmayla 3 çalıştay 8 toplantıyla gayret ve emek sarf ederek hemen hemen her türlü meslek ve meşrepten insanların bir araya gelerek 40 ehli kıble kurucu üyeyle kısa adı İnsan Hakları Cemiyeti (İHC) olan, “İnsan Haklarını Koruma ve Hak İhlalleriyle Mücadele Derneği” adında bir dernek kurduk.

Bekli hatırlayanınız vardır, internet sitemizde “Müjde müjde insan hakları cemiyeti geliyor” başlıklı bir yazı köşemde yayınlamıştım.

Valiliğimizden birkaç defa randevu istememize rağmen bize randevu verilmedi.

Ben bir ara valilik uygulamasında bazı aksaklıları fark ederek, “Diyarbakır valisi olsaydım” başlıklı bir yazı yazmıştım, galiba haklılığım bir daha ortaya çıkıyor.

Her biri bir vali kapasitesinde olan 40 kişilik mümtaz bir topluluk adına valilikten il valimizle görüşmek için defalarca randevu talep ediliyor ve bir cevap yok, olacak iş midir yani? Yine de kanaatim o ki bu talep valimize ulaşmamıştır diye düşünüyor, onunla teselli oluyorum.

Ayrıca birkaç bankaya müracaat ettik, dernek adına bir hesap açalım diye bazı bankalardan “Derneklere hesap açmak bankamızın politikalarına şu anda uygun değil” cevabını aldık.

Halla hala!!!

Ben hayret ettim, insan hakları cemiyeti ki dernekler arasında en masum ve ihtiyaç duyduğumuz bir dernek türü, üstelik her insanın varlığından haz duyması gereken bir dernektir, bu ilgisizlik niye?

Tabi bunun suçu iki yönlü galiba, önce çuvaldızı kendimize batıralım sonra iğneyi başkasına diye bir ifade var galiba kullanmamız gereken durumlardan biri de bu olsa gerek.

Bir ara ben Türkiye Üçüncü Sektörel Vakfı'nın (TÜSEV) uluslararası konferansına katılmıştım. Dernekler daireleri başkanıyla yüz yüze bir değerlendirme yapma fırsatını bulmuştuk.

Ben şöyle bir teklifte bulundum.

“Dernek üyelerinden biri yönetime talip olduğu zaman yeterli saatte bir seminer ve başarı sertifikası şartını kendilerine getirmenizde fayda var.

Seçilen kişi “ben başkanım” deyip hava cıva atıyor, ayrıca başkan dışında diğer yönetim kurulu üyeleri yok mesabesindedir."

Ciddiyetle beni dinleyen Daire Başkanı “Orijinal fikriniz var siz bunu bir yazıyla bize bildirin biz faydalanmaya çalışırız” dedi daha sonra “hala bir derneğiniz yok mu?” başlıklı bir yazı yazdım, dernekler dairesi sitesinde yayınlanan 9 makalemden biridir. Bu hassasiyetinden dolayı dernekler dairesi başkanına teşekkür ederim.

Sevgili dostlar İslam ülkelerinde;

*Eğitimi zayıf,

*Ekonomi zayıf,

*Sivil toplumu zayıf…

Bu üç alanda bir yenilik, bir değişiklik yapmıyorsanız gerisi lafı güzaf ve pansuman tedbirdir.

Ben bir sivil insan olarak bu kadarlık katkı yapabiliyorum, buyurun sıra sizde.