Zorlu kış koşulları hayvanları da etkiliyor. Aç kalan yabani kurtlar dehşet saçtı. Hedefte bu kez koyun ya da benzeri hayvan yoktu. Aç kurtlar kurt saldırılarına karşı koymalarıyla bilinen kangalı bile parçalayıp yedi. Olay, önceki gün Akıncılar ilçesine bağlı Ortaköy'de meydana geldi. İlçe merkezine 9 kilometre uzaklıktaki Ortaköy'e inen kurtlar, çiftçilikle uğraşan evli ve 4 çocuk babası Aytekin Çevik'in (42) Kangal köpeğine saldırdı. Kurtlar, parçaladıkları köpeği yedi. Köpekten geriye, başı ve kuyruk kısmı ile iskeleti kaldı. Köpeğin iskeletinin bulunduğu yerde, kar üzerinde kan ve boğuşma izleri dikkat çekti. Aytekin Çevik, 3 yaşında olan köpeğini yavruykenn Sivas'tan aldığını belirterek, "Yoğun kar yağışının ardından dağda yiyecek bulmakta zorlanan kurt sürüsü köyümüze kadar gelerek köpeğimi parçaladı. Köpekten geriye kalanı görünce çok şaşırdık. Köpeğimizi balık gibi yediler. Saldıran kurtların 5 tane olduğunu gördüm" dedi. KANGAL KÖPEKLERİ Dehşete düşüren olay sonrası kangal köpeklerinin özellikleri merak konusu oldu. İşte Sivas'ın ünlü kanğal köpeği hakkında bilinmeyenler: Kangal, Türkiye kökenli bir çoban ve bekçi köpeği ırkı. Adını Sivas'ın Kangal ilçesinden alır. Henüz FCI, AKC ve TKC gibi dünyadaki büyük köpek kulüpleri ve federasyonları tarafından tanınmamaktadır ancak Türkiye'deki otoritelerce dünyada safkan bir köpek ırkı olarak tanınması için çalışmalar yapılmaktadır. KÖKENİ Kökeni Kangal ilçesine de adını verdiği düşünülen, Orta Asya'dan göç eden Kanglı (Kangar) Türk boyunun, göç ederken bu köpek ırkını da getirdiği düşünülür. Orhan Yılmaz, "Kangal Köpeği / Tarihi-Tanıtımı-Yetiştirilmesi-Islahı" adlı kitabında “Kanglı” Türk boyunun Orta Asya'dan göç ederken yanlarında üç şeyi getirdikleri; bunların at, it ve koyun olduğunu söyler. 11 Temmuz 2003'te düzenlenen I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumu'nun sonuç bildirisinde, “büyük Türk göçleri sırasında Türkistan'dan Anadolu'ya getirilen bir köpek ırkı olduğu” kabul edilmiştir. Kangallar en geç 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı sultanları tarafından üretilmiş ve samson olarak adlandırılmıştır.Doğan Kartay, hem "Türk Çoban Köpeği Kangal" kitabında hem de I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumunda sunduğu bildiride, Kangalların, Osmanlı döneminde Yeniçeriler tarafından hem askeri işlerde hem de savaşlarda kullanıldığından bahsetmektedir. Kartay'ın bildirisinde, Romalılarda “aslan” sözcüğünün karşılığı olan “samson” kelimesine atfen kangalları kullanan birliğe “Samsoncular” denildiğini söylemektedir. ÖZELLİKLERİ Kangal köpekleri genellikle çoban köpeği olarak nitelendirilirler ancak bekçi köpeği tanımına daha çok uyarlar. Zira diğer çoban köpeği türleri sürüyü korumaktan ziyade yönlendirme ve yönetmekte ustadırlar. Kangal köpeğinin en belirgin özelliği ise sahibine duyduğu aşırı sadakat ve buna bağlı olarak sahibine ait olduğunu düşündüğü şeyleri korumaya yönelik kuvvetli içgüdüsüdür. Bu nedenle çok iyi bir dövüşçüdür. Kurt, çakal gibi yabani hayvanlara karşı çok etkin bir muhafız olmakla beraber aile fertlerine ve özellikle de çocuklara karşı hiçbir tehdit oluşturmazlar. EVLİYA ÇELEBİ "ASLAN KADAR GÜÇLÜ" DER Kangal köpekleri, örnek olarak Namibya'da üstün koruyucu yeteneklere sahip oldukları için, yaygın bir şekilde yerli çiftçiler tarafından kulanılırlar. Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde kangaldan bahseder. Bu köpeklerin “aslan kadar güçlü” ve cüsseli olduğunu yazar. BAKIMI Kangalın, uzun bir yürüyüş veya kısa bir koşu şeklinde, her gün egzersiz yapmaya gereksinimi vardır. Ilık ila serin hava şartlarında dışarıda barınabilir. Kürk bakımı ihtiyacı azdır. Haftada bir ölü tüyleri temizlemek için tımarlanması gerekir.