Sivas sanıkları eve dönüyor

Madımak Oteli'nde 37 kişinin ölümünden sonra çeşitli hapis cezalarına çarptırılan, ancak her fırsatta "örgüt olmadıkları"nı iddia eden Sivas olayları sanıkları, terör örgütleri için çıkarılan Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak için başvurdukları Ankara 1 No'lu DGM'nin isteğiyle talimatla ifade verdi. Gruplar halinde Sivas Adliyesi'ne getirilen sanıklar, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yasadan yararlanmak istediklerini sözlü olarak iletti. Ankara Barosu Başkanı Semih Güner ile müdahil avukatlar Şenal Sarıhan ve Mehmet Cengiz ise, sanıkların yasadan yararlanmaması için 1 No'lu DGM'ye dilekçeyle başvurdu. Dilekçede yasanın pişmanlık gösteren ve somut açıklamalarda bulunan örgüt mensupları için çıkarıldığı vurgulandı. Madımak Oteli'nde 2 Temmuz 1993'te 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların ardından 15 yılla müebbet arasında değişen hapis cezaları alan mahkumlardan 31'i yasadan yasadan yararlanmak için 1 No'lu DGM'ye başvurdu. Başvuruları inceleyen DGM de talimatla ifadelerin alınmasını istedi. Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi de dün mahkumların ifadelerini almaya başladı. Geniş güvenlik önlemleri altında getirilen ilk grupta Cafer Tayyar Soykök, Muhsin Erbaş, Bekir Çınar, Harun Güldeş, Erol Sarıkaya yer aldı. Teker teker ifade veren sanıklar yasadan yararlanmak istediklerini söyledi. İkinci gruptaki hükümlüler arasında da, 1999'da açık görüş sırasında cezaevinde kapıaltı denilen yerde eşi Gülten Ceylan ile cinsel ilişkiye giren ve doğan erkek çocuğuna "Mücahit" adını veren Faruk Ceylan yer aldı. 1 No'lu DGM'ye dilekçe veren müdahil avkukatlarsa, sanıkların yasadan yararlandırılmamasını istedi. Ankara Barosu, dilekçede yasanın pişman olan örgüt üyelerine uygulanmasının öngörüldüğünü bildirdi. Cumhuriyet ve laikliğe başkaldırıda bulunmaktan cezalandırılan sanıkların pişmanlık göstermedikleri, diğer failleri açıklamadıkları belirtilen dilekçede, bu nedenle yasadan yararlandırılamayacakları kaydedildi. Sanıkların yasadan yararlanma isteklerinin duruşma açılarak incelemeye alınmasının da yasaya aykırı olduğu öne sürüldü.