Şişman insan kalmayacak!
Abone olModern dünyanın en büyük sorunlarından biri "Şişmanlık!". Ama bu durum artık sorun olmayacak. Çünkü yapılan araştırmalar, bu hastalığı bitirecek türden!
Yiyip yiyip zayıf kalacağız üstelik hastalan mayacağız
Şişmanlığın yol açtığı hastalıkların tedavisini bulmak için 17
yıldır araştırmalar yapan Harvard Genetik ve Kompleks Hastalıkları
Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, şişmanlığa yol açan
altı geni buldu. Kiloların insan vücudunda nereleri etkilediğini de
keşfeden Hotamışlıgil, şişmanlığı pek yakında hastalık olmaktan
çıkaracak işmanlığın tedavisini bulmak için 17 yıldır araştırmalar
yapan Harvard Genetik ve Kompleks Hastalıkları Kürsü Başkanı Prof.
Dr. Gökhan Hotamışlıgil, çok önemli bir araştırmaya daha imza atmak
üzere. Şişmanlığın yol açtığı mekanizmayı geçtiğimiz kasım ayında
çözdüğünü tıp dünyasına açıklayan Hotamışlıgil, şimdi şişmanlığın
yarattığı hastalıkları ortadan kaldıracak ilacın peşinde.
Amerika'da bu konuda araştırma yapan 30 laboratuvarın başkanlığını
yapan Hotamışlıgil'e göre, modern insanların en büyük belası olan
şişmanlığın sorun olmaktan çıkmasına çok az süre kaldı. Şişmanlık
ve şeker hastalıklarına neden olan toplam altı gen bulan
Hotamışlıgil, bu yıl şişmanlığın insan vücudunda nereleri
etkilediğini de keşfetti. Saatli Bomba Gibiyiz * Kilo vücudumuzu
nasıl etkiliyor? Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki, yenilen her
fazla besini vücudumuz bir virüs olarak algılıyor ve ona göre
çalışıyor. AIDS virüsüne karşı vücudumuz nasıl tepki veriyorsa,
yemeklere karşı da aynı tepkiyi veriyor. AIDS tek bir virüs,
besinler ise çok çeşitli. Ama yiyecekler vücudumuza çok daha uzun
sürede zarar veriyor. Bu mekanizma hızlı çalışsa, her abur cubur
yediğimizde hasta oluruz. Aşırı yemek bağışıklık sistemimizi
bozuyor. Şişmanlık insanın başına gelen en büyük felaketlerden
biri. Vücut yiyecekleri tepki ile karşılıyor, uzun dönemde hasta
olmamıza yol açıyor. Saatli bomba gibi, kilo almaya hazır
durumdayız. Bu dizayn insanların büyük bir kısmını şişmanlık ve
beraberinde oluşan hastalıklara hazır hale getiriyor. Yaşam
şeklimizi değiştirebilirsek bu genin aktifleşmesini
engelleyebiliriz. * Bugüne kadar altı gen bulmuştunuz, yeni bir
çalışmanız var mı? Yeni bir çalışmamız var. O da kasım ayında
yayınlandı. Ateş, ateşi yakan kibrit ve kıvılcımlar diye
düşünürsek... Ateşin kendisini bulduk, yani şişmanlığın vücudumuzda
neler yaptığını anladık. Bu çok heyecan verici bir şey. Şişmanlıkla
birlikte insan vücudunda iltihabi reaksiyon ortaya çıkıyor. O
reaksiyonun hücre çekirdeğine bağlı bir yerde ortaya çıktığını
saptadık. Geçen sefer bir kapı bulmuştuk, şimdi o kapıdan içeri
girip ilerledik. Hücrenin içinde 'endoplazmik retikulum' diye bir
yer var. Hücrenin çekirdeğine bileşik olan bir kısmında, tüm bu
kaynaşma işlemlerinin gerçekleştiğini düşünüyoruz. Bir sayaç gibi
yani... Metabolizmanın nerede olduğunu sayaç gibi hissederek,
şeker, kalp hastalığı ve şişmanlığı oluşturan bir sistem var. Bunun
ortaya çıkış sebebini bulmak bize çok geniş bir atış noktası
sağladı. Şimdiye kadar buluşları yapıp endüstriye aktarıyorduk.
İlaç geliştirmeyle tam anlamıyla ilgilenmiyorduk. Ancak, bu kez
heyecanımız çok fazla yükseldi. Kendimiz bu işle ilgilenmeye karar
verdik. * Şişmanlığın ilacını bulabilecek misiniz? Şişmanlığın
ilacı değil, aslında 'şişmanlığın yol açtığı hastalıkların ilacı'
diyebiliriz. Kalp hastalığını, şeker hastalığını şişmanlıkla
birlikte çözebileceğimiz müdahalelerin ışığı görüldü. Bu
hastalıkların gelişimini durduracak, hatta bazı risk altındaki
insanları bu hastalıklara karşı koruyabilecek... Bugüne kadar
buluşlarımızı, değerlendirmeleri için ilaç şirketlerine veriyorduk.
Ancak, artık ilaç konusunda biz de çalışıyoruz. Eğer çalışmalarımız
sonuçlanırsa, belki üç yıl içinde tüm bu sorunları yok eden ilacı
bulabiliriz. Az Yiyen Çok Yaşar * Az yiyen çok mu yaşıyor? Evet,
kilo ile yaş arasında tamamen ters bir ilişki var. Aldığımız her
kilo yaşam süresini negatif olarak etkiliyor. 60 senelik ömrünüz ve
10 kilo fazlanız varsa, 57.5 sene yaşıyorsunuz. Kalori kısıtlaması
insan ömrünü kesin uzatan bir mekanizma. Normal kilonun yüzde 25
daha altına inilmesini öneriyorum. * Siz hiç diyet yapıyor musunuz?
Ben diyet yapmam, ancak yediklerime dikkat ediyorum. Abur cuburla
midemi doldurmam. Mecbur kalmadıkça, hamburger yemem, bunun yerine
köfteyi tercih ederim. Sebze ağırlıklı besleniyorum. Çocukları da
abur cuburdan uzak tutmaya çalışıyorum. SABAH