Sırrı Süreyya'nın İstanbul'a ilk projesi!
Abone olSırrı Süreyya Önder, seçilmesi halinde İstanbul'da ilk bunu yapacak.
TOKİ evlerini tabutlara benzeten Önder, seçilmesi
halinde İstanbul'dan TOKİ'yi kovacağını açıkladı.
HDP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı ve İstanbul
Milletvekili Sırrı Süreyya Önder HDP, gündem ve yerel seçimler
hakkında Yerinden Gazetesi'ne konuştu.
"İLK İŞİM TOKİ'Yİ BU KENTTEN KOVMAK"
Kentsel dönüşümün bunlar eliyle yürütülen
pratiğine karşıyız. İnsanlar kendi yaşam alanlarından
koparılıyorlar. Şu anki bütün kentsel dönüşüm çalışmaları hep bu
seyri izliyor. İnsan çevresiyle, yaşam alanıyla insandır; toplumsal
bir varlıktır. (Tarlabaşı'nı gösteriyor) Bu bölgede, bu çevrede
kendisine bir hayat inşa etmiş insanı sen buradan alıyorsun, vaat
ettiğin ev oturduğu evin niteliklerini taşımıyor asla.
"Tarlabaşı'nın hangi sakini yeni oluşacak Tarlabaşı'nda
kalabilecek?" sorusunun cevabı: "Sulukule'de hangisi
kaldıysa burada da o". Kocaman bir hiç.
Dolayısıyla bu bir dönüşüm değil. Biz bu insanlara "kent
sürgünleri" diyoruz. Dönüşen bir şey yok; ranta dönüştürülen
alanlar var. Ayrıca hadi gitti diyelim. Sen bu insanlara
Gaziosmanpaşa'nın arka taraflarını ya da Başakşehir'i adres olarak
gösterdin. Orada onu bekleyen ne? TOKİ tabutlukları. Tamamen sinsi
bir planla hazırlanmış, insanları yalnızlaştıran ve dayanışma
duygularını ve alanlarını yok eden izolasyon alanları. Böyle bir
şeyi biz savunamayız. İlk yapacağımız şeylerden birisi de TOKİ'yi
bu kentten sürgün etmek olacak. İnsanlar sağlamlık efsanesiyle bu
tür tecrit alanlarına tıkılmak zorunda bırakılmamalıdır.
"TOKİ, BU MİLLETİ KANDIRMA ENSTRUMANI
OLDU"
"Ayrıca bu dönüşümün belli bir maliyeti var. İnsanlara bu maliyeti
karşılayabilecekleri uygun finansman olanakları sunmak gerekiyor.
Belediyeler bugüne kadar bu işe hiç bulaşmıyorlardı. Belediyelerin
yaptığı bunu bir müteahhide vermek. Müteahhit karsız
çalışmayacağına göre ortada bir rant oluşuyor. Bunda kooperatif
örgütlenmelerini teşvik etmek, bunu da istismarcıların eline
bırakmayacak düzenlemeler yapmak gerek. TOKİ bu millette bir
kandırma enstrümanına dönüştüyse bunda çalıp çırpan, dolandırıcı
kooperatif hikayelerinin büyük rolü vardır. Biz bunu
düzenleyeceğiz.
İkinci olarak zemin etüdü yapılmış ve güvenli bölge olarak
sayılabilecek yeni yerlerde insanca uygulamaları teşvik edeceğiz.
Örneğin ısınma meselesini ele alalım. Her evde bir kombinin olması
ve insanların bireysel tüketici olmaya özendirilmesi saçmalıktır.
Dünyanın hiçbir yerinde bu yoktur. Mahalle santralleri vardır,
ısınmak için. Bu maliyetin düşmesini sağlayan bir uygulamadır.
Tüketmediğiniz şeyin parasını ödememeniz kaydıyla toplu tüketim her
zaman öyle bir işlev görür. Vaktiyle Esenyurt'ta yapıldı bu.
Kojenerasyon sistemi kuruldu. Esenyurt bugün Türkiye'de en ucuza
ısınan semt. Ama süratle onu da rantın alanına açtılar. CHP'li
başkanın (ki o zaman CHP'den tardedilmişti) başlattığı bir şeye
CHP'li belediye bile sahip çıkmadı. Her semtin bir ısınma santrali
olacak. Gidin eski Doğu Bloku ülkelerini gezin, halen
vazgeçmedikleri tek uygulamadır, bütün kent bir tek merkezden
ısıtılır. Bu mahalli santrallere iletilir. Bu santraller de sıcak
suyla birlikte ısıyı konutlara dağıtır. Hem ısınma hem de sıcak su
ihtiyacı bu şekilde karşılandığında hem ülkenin kaynaklarında
tasarruf sağlanır hem halka çıkarılan faturalarda neredeyse yüzde
80 düzeyinde azalma ortaya çıkar."