Sırrı Süreyya İmralı'daki kritik görüşmeyi anlattı!
Abone olAbdullah Öcalan için kurulacak olan sekreteryanın detaylarını paylaşan Sırrı Süreyya Önder, İmralı'daki kritik görüşmeden çarpıcı notlar aktardı.
İNTERNETHABER.COM
Abdullah Öcalan ile İmralı'da kritik bir görüşme yapan HDP
vekili Sırrı Süreyya Önder IŞİD kuşatmasındaki Kobani krizi ile zor
günler yaşayan çözüm sürecinde gelinen noktayı anlattı. CNN Türk
ekranlarında Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtlayan Önder
İmralı'daki kritik görüşmeden çarpıcı notlar aktardı.
Öcalan ile yaptıkları görüşmeden notlar aktaran PKK lideri için
kurulacak olan sekreteryanın detaylarını paylaştı. Sekreterya
üyelerinin aynı zamanda müzakere heyeti olacağını açıklayan Önder
heyet üyelerinin kendisi, Pervin Buldan, İdris Baluken, Hatip Dicle
olacağını söyledi. Önder, çözüm sürecinin yol haritasında nelerin
yer aldığını dair ayrıntılar da verdi. Önder'in açıklamasını göre,
bir sekreterya kurulacak, Akil insanlar arasından ve başka bir
kafileyle yeni bir gözleme heyeti oluşacak, Kamu Güvenliği
Müsteşarlığı bunları delege edecek, 7-8 komisyon kurulacak (Bunlar
arasında Meclis'te kurulanlar da olacak). HDP'li vekil, Abdullah
Öcalan'ın 'Devlet beni araçsallaştırarak yol alamayacağını kavramış
durumda' mesajını verdiğini söyledi.
İşte HDP'li vekilin açıklamalarından satır
başları:
15 METRE KARELİK BİR ALANDA
KALIYOR
Öcalan'ın şartları değişmedi. 20'nin üzerinde görüşme yaptık
şimdiye kadar. Bu kez de aynı yerde görüştük. Fotoğrafları da
düşmüştü, o masada görüşüyoruz. Toplasanız 15 metre kare bir alanda
kalıyor. Daha önce 4-5 metre kare karelik bir odada kalıyordu.
"VİLLA İDDİASI GİBİ ŞEYLER
AYIP"
Villa iddiası gibi şeyler ayıp şeyler. Bunlar çok avam yaklaşımlar.
Çünkü bu insan barışı inşaa etmeye çalışıyor. Görüşmeler,
çalışmalar, yapması lazım. Bu kısıtlı imkanlarda bunları yapmaya
çalışıyor. Bu Sayın Öcalan'ın değil ülke olarak bizim talebimiz
olmalı. Barışın teminatıdır bu, o nedenle koşullar
düzeltilmeli.
"ÖCALAN ŞU ANDA BİZİ
İZLİYORDUR"
Başlıca haber kanallarını izliyebiliyor. Şu anda bizi de izliyor.
Sabah 6'da kallkıyor ve gün içinde okuma yazma ile geçiyor,
akşamları televizyon izliyor çünkü görüşmelerimizde anlatıyor.
Bir sekreteryası olacak. Bir müzakere heyeti olacak. Bu heyet
herhalde duvara konuşmayacak. Karşılarında birileri olacak.
Başmüzakereci Sayın Öcalan'dır. Ciddiyetsiz ve spekülasyona açık
açıklamalar yapıyorlar. Hep ne aldı ne verdi tartışması yapıyorlar.
Sayın Öcalan bir vasiyet olarak söyledi: Ne aldattım, ne
aldandım.
SEKRETERYADA KİMLER
OLACAK?
Büyük bir müzakere sürecine girilecek. Bozucu alanlar masaya
yatırılacak. Bunlara çözüm seçenekleri üretilecek. Yukarıdan aşağı
hiçbir barış önerisinin kalıcı olması mümkün değil. Kendisi 9 ana
başlıkta, güvenlik eğitim, kadın, hakikatle yüzleşme gibi
başlıklar. Sekreteryanın üç üyesi belli. Pervin Buldan, ben, İdris
Baluken olacak. Parlemanto dışından kadın hareketinden bir arkadaş.
Hatip Dicle olacak, sekreterya böyle olacak. Devletle görüşmeleri
siyasetle görüşmeleri yapacak. 5 kişilik sekreterya müzakere
heyetinin de bir parçası olacak"
MÜZAKERE HEYETİNDE KANDİL'DEN BİRİ OLACAK
MI?
Masada Kandil'den bir isim olacak mı sorusuna bir yanıt veremem.
Ama olmalı mı derseniz evet olmalı. Önümüzdeki haftadan itibaren
sekreterya devreye girebilir diye düşünüyorum. Her gün İmralı'ya
gitmek şeklinde çalışmaz. Çünkü çalışma gündemini takip edeceğiz.
İmralı'da cezaevi olmayan bölümde sekretarya üyeleri için bir yer
tedarik edilebilir. Ama sonuçta bunlar hep detaylar. Bizim ekmek
gibi su gibi barışa ihtiyacımız var. O halde bu sorunu gereken
derinlikte ele almak lazım.
KANDİL ÖCALAN'I
ZAYIFLATMAZ!
Öcalan ve Kandil arasında çelişki var deniyor ama doğru değil.
Kandil bu işin doğrdudan muhatabı. Eğer savaş çıakrsa bombalar
onların üzerine yağacak. O neden meselenin bir yönü de güvenlik
yönüdür. Ama Öcalan'ı zayıflatmak ya da oyalamak içinde olan kimse
yoktur. Kürt hareketinde böyle düşünen birisi bunu anlatacak ikinci
bir kimseyi bulamaz. Öcalan bölgede masaya demokratik bir teklif
getiren tek lider.
"KIRILMA NOKTASI SURUÇ'TAKİ
MÜDAHALE"
Sırrı Süreyya Önder, Kobani eylemlerinde yaşananlarla ilgili
soruları yanıtlarken, hükümetin tutumunu eleştirdi. Güvenlik
güçlerinin Kobani'den kaçanların Türkiye'ye sığınması sırasında
yaşananların kırılma noktası olduğunu söyledi:
"Hem Öcalan hem biz hem kandil hem bölge halkı Kobani duyarlılığını
en yüksek volümle muhataplarımıza anlatmaya başladık. Hükümet güven
oyu almadan öncesine kadar gidelim. Kobani Suruç’un mahallesidir.
Biz bu durumu devlet katında dile getirdik. Bir ara bu insani
yardım koridoru için PYD’ye Türkiye söz verdi. Bu PYD’nin talebi,
Türkiye’nin alandaki olumlu yaklaşımıydı. İlk buradaki kırılma
polis ve jandarma istisnasız o alana yaklaşan çünkü herkes oraya
gitti, jandarma herkesi gazladı. Biz bunu yapmayın dedik.
Türkiye’nin IŞİD’e yardım ettiği yaklaşımı nereden çıktı diyorlar
ya, en önemlisi oradan çıktı. Sınırdan uzaklaştırma ve gazlama
çabaları olunca muhataplarımıza şunu önerdik, ortak bir tahsis
edelm burada çadırlarımız olsun, mutfak olsun, ilk yardım çadırı
olsun. Birlikte kararlaştıralım. Ondan sonra halk şöyle düşündü.
'Bunlar bizi sınırdan uzaklaştırmak istiyor, burada bir şey
dönüyor' diye düşündü. Bunu muhataplarımıza kavratamadık."
ASKERE ELEŞTİRİ
Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci hakkında hükümet ile ordunun ayrı
düşündüğünü öne sürdü. "İki eğilim çatışma halinde. Bugüne kadar
asker bildiri yayınlıyor muydu? Şimdi albaya kadar bildiri
yayınlayacak. Bir teğmen, seçilmiş siyasetçiye saygısızlık ediyor.
Kuvvet komutanları çağırıp onu taltif edecek. Böyle bir şey olur
mu? Biz seçilmişiz, bizim üstümüzde var mı? Altındağ’da bayrak
indirildi. Oranın belediyesi de açıklıyor, yanlışlıkla olmuş."
dedi.
"BİR YAPI, SÜRECİ BOZMAK İÇİN
ÇALIŞIYOR"
Önder, Abdullah Öcalan'ın 'Kobani düşerse darbe olur' sözleri
hatırlatılınca da, "Kobani düşerse Türkiye’de darbe olur diyor
çünkü halk bunu kabullenemez. Topraklarımızda polisten çok yabancı
istihbarat unsurları cirit atıyor. Bu sürecin başından beri,
meselenin içinde olan biri olarak söylüyorum. Bir yapı bu süreci
bozalım, güçten düşürelim diye uğraşıyor. Bu çaba daha bir gün
soluk kesmedi. İlk İmralı’da görüşmeler başladığından Paris
cinayetleri oldu. Gladyo biraz takatsizleşti ama çalışmaya alttan
alta devam etti." diye konuştu.
Sırrı Süreyya Önder, Kobani'de yaralananların Türkiye'ye
getirilmesinde sınırdaki görevlilerin direndiğini söylerken, "Özgür
Suriye Ordusu, El Nusra âlâyla valayla oraya uğurlanırken,
Kobani’de çatışma başladığında yaralıları 7 saatte alamadık
içeriye. Adam can çekişiyor. Biz içeri alamıyoruz. Bunu
Davutoğlu’na anlattıktan sonra çözüldü mesele" ifadelerini
kullandı.