Sırrı Sakık'tan Oya Eronat açıklaması!
Abone olDün meclis kürsüsünden AK Parti Diyarbakır milletvekili Oya Eronat'a "Acılardan beslenen kadın, sensus" diyen Sakık'tan açıklama geldi.
NESRİN
YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA BDP
Muş Milletvekili Sırrı Sakık AK Parti Diyarbakır milletvekili Oya
Eronat'a yönelik "Acının keyfini yaşayan kadın, sus
sen" şeklindeki sözlerine ilişkin bir açıklama yaptı.
Dün Başbakan da Sırrı Sakık'a "Evlat acısı yaşamış
olan bir milletvekili arkadaşımın burada terör örgütü tarafından
şehit edilmiş yavrusuna "acının keyfini sürüyorsunuz" gibi bir
yaklaşımla ifade etmiş olması ne edebe sığar ne adaba sığar. Hüngür
hüngür ağlatmaya hakkı yok. Gelip Oya hanımdan özür dilemesi
gerekir" sözleriyle yüklenmişti.
İşte Sırrı Sakık'ın konuya ilişkin açıklaması:
BİZ ACININ TANIKLARI
OLDUK
Dün parlamentoda bütçe görüşmeleri sırasında yaşanan gelişmelerle
ilgili olarak görüşlerimizi bir kez daha değerli kamuoyuyla
paylaşmak istiyoruz.
Biz, acıların insanoğlu üzerindeki yıkımının en yakın tanıkları olduk.
Siyasi yaşamamız mezarlıklar, morglar, cezaevleri, yasaklar, faili meçhul cinayetler, yargısız infazlar ve işkencelerle geçti.
Yaşanan acılarımıza, kurulamayan empatiye, ölülerimizden esirgenen bir kuru duaya rağmen hiç kimseyle acıları yarıştırmadık.
Bedeninde yaşından fazla mermi çıkan evladımız da
oldu. Kızının parçalarını eteğine toplayan analarımız da oldu. 34
evladı bu ülkenin savaş uçaklarınca paramparça edilen insanlarımız
da oldu.
HERKESİN ACISINI ACIMIZ
BİLDİK
Herkesin acısını acımız bildik.
Bir büyük barış uğruna hepsini bağrımıza bastık.
İkinci yılını geride bıraktığımız Roboski katliamında yitirdiğimiz 34 evladımızın kanı kurudu, ama bizim göz yaşlarımız halen kurumadı.
Bütün bunlara rağmen barış uğruna gösterdiğimiz çabalar, bu acılar üzerinden bir politikaya tenezzül etmediğimizin en açık kanıtıdır.
Dün itham ettiğimiz vekilin acısını da en az kendi acımız kadar içimizde hissettik.
Bunu defalarca gösterdik. Bir daha böylesi acıların yaşanmaması için bugün bu barış sürecini yürütüyoruz.
Ancak söz konusu vekil, yaşanan bütün bu acılara
yönelik en ufak bir refleks geliştirmedi.
ROBOSKİ İÇİN GÖZYAŞI DÖKMÜŞ
MÜDÜR?
Acaba kendisi Roboski için bir damla göz yaşı dökmüş müdür?
Barış için şuana kadar hiçbir katkı sunmuş mudur?
Meclise geldiği günden buyana yaptığı tek şey sürekli olarak partimizi, grubumuzu hedef almak, saldırmak, hakaretlerde bulunmak, sataşmak olmuştur.
Parlamento kürsüsünden bir gün çıkıp da barış kelimesini kullanmamıştır. Ama oturduğu yerden hergün bize saldırmayı kendisine bir marifet saymaktadır.
Geçenlerde Diyarbakır’da 10 Kasım törenlerinde Belediye Başkanımız Sayın Baydemir’in isimliğini tekmeleyerek, Diyarbakır halkına karşı saygısını ortaya koymuştur.
Halkın iradesine saygıdan bahsedenlere hatırlatmak isteriz. 78 bin insanın iradesi çöpe atıldı. En büyük saygısızlık bu değil midir?
Halkın oylarıyla seçildiğini iddia eden bu kişi hangi halkın oyunu almıştır acaba? Buraya halk iradesiyle mi gelmiştir? Yoksa YSK’nın bir gece yarı operasyonuyla mı? Çıkıp bunu da açıklasın.
Kendisi bize yönelik bütün bu hakaretlerini gasp
edilmiş bir vekillik üzerinden yapmaktadır.
EVLADININ ACISI HEPİMİZİN
ACISIDIR
Evladının acısı bütün halkımızın acısıdır. Sonsuza kadar da böyle kalacaktır. Ama geliştirdiği sekter ve barış karşıtı tutumuyla bizden, halkımızdan göreceği değer de ancak bu kadar olacaktır.
Umuyorum ki, bu tutumunu gözden geçirme ihtiyacını
hisseder. Bunu yaptığı zaman biz de ona gereken değeri
veririz.
34 CANIMIZDAN ÖZÜR DİLENDİ DE BİZ Mİ
DUYMADIK
Özür dilemek meselesine gelince; kendisi 34 canımızdan özür diledi de biz mi duymadık? Lice’de katledilen Medeni Yıldırım için özür diledi de biz mi ıskaladık? Yüksekova’da katledilen Veysel ve Mehmet Reşit İşbilir izin özür diledi de biz mi farketmedik? Yüksekova’da başına gaz bombası isabet eden Bemal Tokçu bugün hayata gözlerini yumdu. Tokçu için özür diledi de biz mi duymadık?
En büyük özür pratikte gösterilendir. Biz bütün anaların acısını, gözyaşını dindirmek için büyük bir barış mücadelesi yürütüyoruz. Çağrımız şudur: Gelin hep beraber bu ülkeyi barışın ve eşitliğin ülkesi yapalım.
Biz bugüne kadar yaşadığımız bütün bu süreçlerde Mandela erdemliliğini kendimize rehber edindik. Bundan sonra da aynı yolda yürümeye devam edeceğiz.