Sırplar'a seçim baskısı arttı
Abone olKosova'da savaştan sonra düzenlenecek olan ikinci demokratik ve serbest genel seçimlerin tarihi yaklaştıkça, Sırplar'ın seçimlere olumlu yanıt vermesi bekleniyor.
Kosova'da savaştan sonra düzenlenecek olan ikinci demokratik ve serbest genel seçimlerin tarihi yaklaştıkça, seçimlere katılmamakta direnen Kosovalı Sırplar'a da uluslararası topluluk tarafından yapılan baskılar gittikçe artıyor. Son bir kaç gün içinde, Kosova'nın başkenti Priştine'yi ziyaret eden AB'nin Belgrad Büyükelçileri, AB Dış Politikadan Sorumlu Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Temas Gurubu üye ülkeleri temsilcileri ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman'ın, telkinlerde bulunmalarının ardından, Kosovalı Sırp liderlerin, Ekim seçimlerine katılacaklarına dair kararı en geç hafta sonuna kadar açıklamaları bekleniyor. Kosovalı Sırpların, ülkede, serbest dolaşımın olmadığı, can güvenliğinin sağlanamadığı, Sırplar'ın Kosova'ya dönüşlerinde ilerleme görülmediği gibi temel özgürlüklerden maruz kaldıklarını, seçimlere katılmamalarının başlıca sebepleri olarak ileri sürüyor. Seçimler konusunda Kosovalı Sırp liderler değil, bu liderlerin bağlı oldukları Belgrad'ın karar vereceği de biliniyor. Uluslararası topluluğunun baskıları karşısında geri adım atmaya zorlanan Kosovalı Sırplar ve Belgrad'ın, en fazla hafta sonuna kadar, Kosova seçimlerine Kosovalı Sırplar'ın katılacağı kararının açıklanacağına büyük bir olasılıkla bakılıyor. Kosova Hükümeti ve Kosova Meclisi'nde Kosovalı Sırplar'ı temsil eden "Donus" koalisyonunun liderlerinden Milorad Todorovic, Grossman ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, yakın bir tarihte Kosovalı Sırpların seçilmelere katılmaları kararının alınabileceğini söyledi. Grossman'ın, seçimlere katılmaları için Kosovalı Sırp liderlere baskı yapmadığını belirten Todorovic, Grossman'ın, yalnızca, sandık başına gidilmemesinin getireceği zararlara dikkat çektiğini vurguladı. Todorovic, "seçimler konusunda biz değil, inandığımız Sırp Hükümeti karar alacaktır ve resmi Belgrad'ın tutumuyla örtüşmeyecek bir tutum içinde olmamız söz konusu değildir" dedi.