Alçak kesimli bölgelerden yüksek kesimli dağlara sürüler halinde giden çekirgeler Beytüşşebap ve Uludere bölgelerinde yoğun bir şekilde görülüyor.Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, çekirgenin uvarovistia satunini türü olduğunu söylediEtçil ve otçul bir tür olan bu çekirgenin Türkiye başta olmak üzere Ermenistan, Gürcistan, İran’da bulunan yaygın bir tür olduğunu dile getiren Prof. Dr. Satar, "Bizim ülkemizde de sıkça baş ağrıtan ve göç etmeyen bir tür. Bu hem etçil hem de otçul bir tür. Yağışlar fazla olduğu zaman bunların yumurtaları daha hızlı açılabiliyor." dedi. "Tarım ürünlerine ciddi zarar veriyor"Satar, " Çok fazla yavru ortaya çıkıyor ve sürü oluşuyor. Önlerine gelen her şeyi yiyorlar. Etçil ve otçul olan bu tür tarım ürünlerine ciddi zarar veriyor. Bu tür daha önce de aynı bölgede çok büyük zararlara sebep olmuştu. Bu nedenle aşırı ilaçlama yapılmıştı." diye konuştu."İlaç tek başına yeterli değil"Satar, "Görüyoruz ki ilaç tek başına yeterli değil. Biyolojik mücadelenin de gerekli olduğunu her zaman söylüyoruz. Mutlaka bunların doğal düşmanlarının da bir şekilde çoğaltılması lazım" sözlerini söyledi.2021 yılında çekirge sürülerinin çoğalacağına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Satar, sözlerini şöyle noktaladı: Çekirge sürüleri çoğalırsa doğal düşmanları olan kuş türleri çoğaltılmalı. Birçok çekirge türü var.""Ülkemizin doğu bölgelerinde çekirge göçleri sürekli olur. Tür sayısında çok fazla gözlemlendiğinde ilaçlama yapılmalı ancak şimdi doğal düşmanları olan diğer hayvan türleri çoğaltılmalı"