Şirketlerin araç kirasında 4 bin TL gider limiti geliyor
Abone olVergi kanununda değişiklik öngören kanun teklifine göre şirketler aylık araç kira bedelininsadece 4 bin TL'ye kadar olan kısmını gider olarak gösterebilecek, aracı satın alması durumunda ise amortismana konu edilebilecek tutar 250 bin TL ile sınırlandırılacak.Ayrıca şirket araçları ile ilgili tüm harcamaların yüzde 70'lik kısmı gider olarak dikkate alınacak.
Uzun süredir çalışmaları devam eden vergi reform paketi,
otomotiv sektörü için de önemli düzenlemeler içeriyor. Pakette bir
değişiklik yapılmazsa şirketlerin ve kurumların araç satın alma
veya kiralaması durumunda gider gösterebilmesi zorlaşıyor, belirli
limitlere bağlanıyor
Hürriyet gazetesinden Emre Özpeynirci’nin haberine göre, aylık araç kira bedelinin 4 bin TL'ye kadar olan kısmı kurumlar vergi hesabında gider olarak dikkate alınabilirken, şirket aracı satın alması durumunda amortismana konu edilebilecek tutar 250 bin TL ile sınırlandırılmış.
Habere konu olan bazı vergi kanununda değişiklik öngören kanun teklifine göre araç satın alma ve kiralanmasına yönelik olarak vergi matrahını doğrudan etkileyecek olan giderlerle ilgili olarak aşağıdaki değişiklikler taslak metinde yer alıyor.
Şirket araçlarıyla ilgili
Söz konusu değişiklikler binek araçlarla ilgili, ticari araçlar
kapsamda değildir.
Şirket aracı satın alınması durumunda amortismana konu edilebilecek tutar 250 bin TL ile sınırlandırılmıştır. Bu tutarın üstünde kalan kısım araç satışı aşamasında net defteri olarak kalacak, doğrudan kurumlar vergisinde kayıp yaratmayacaktır.
Şirket araçları ile ilgili tüm giderlerin yüzde 70'lik kısmı kurumlar vergi hesaplamasında gider olarak dikkate alınabilecek, kalan kısım vergi hesaplamasında gider olarak dikkate alınmayacaktır. Ayrıca sadece yüzde 70'lik gideri kabul edilen kısma denk gelen KDV'nin indirimi mümkün olacaktır. Bu nedenle eski uygulamaya göre kurumlar vergisi, KDV yönünden olumsuz etkilenecektir. Örneğin servis ikame aracının 1000 TL'lik bakım giderinin sadece 700 TL'lik kısmı vergi hesabında gider olarak dikkate alınabilecektir. Ayrıca bu bakım işleminden doğan 180 TL'lik KDV'nin yüzde 70'lik kısmı indirilebilecek kalan kısmı kadar ek kayıp oluşacaktır.
Kiralama şirketlerinin kiralamaya konu edeceği araç satın almaları ve bu araçlar ile ilgili tüm giderlerin amortisman, bakım onarım, sigorta vs. kapsam dışındadır.
Kiralık araçlarla ilgili
Söz konusu değişiklikler binek araçlarla ilgilidir, ticari araçlar kapsamda değildir.
Aylık araç kira bedelinin 4 bin TL'ye kadar olan kısmı kurumlar vergi hesabında gider olarak dikkate alınabilecek, aşan kısım vergi hesaplamasında gider olarak dikkate alınmayacaktır. Sadece 4 bin TL'lik gideri kabul edilen kısma denk gelen KDV'nin indirimi mümkün olacaktır. Bu nedenle eski uygulamaya göre kurumlar vergisi KDV yönünden olumsuz etkilenecektir. Örneğin 4 bin 500 TL aylık araç kira gideri olan bir şirket 4 bin TL'sini vergi hesabında dikkate alabilecek, aşan kısım 500 TL için ilave vergi yüküne maruz kalacaktır. Ayrıca bu kira işleminde sınırın üzerinde kalan 500 TL'nin yüzde 18 KDV'si kadar ek kayıp oluşacaktır.
Kiralık araçların kira bedeli dışındaki kiracıların yaptıkları giderlerin yüzde 70'ini vergi hesabında dikkate alabilecek, kalan kısım ise vergi hesabında gider olarak dikkate alamayacaktır. Sadece yüzde 70'lik gideri kabul edilen kısma denk gelen KDV'nin indirimi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle eski uygulamaya göre kurumlar vergisi KDV yönünden olumsuz etkilenecektir. (Satın alma seçeneği ile aynı.)
Limit uygulamasu sektörü nasıl etkiler ?
Otomotiv sektörünün orta vadede dengeye ihtiyacı olduğunu kaydeden yetkililer, "Her hafta değişen dengelerle işimiz oldukça zor. Düşünsenize kısa süre önce kamu bankaları ve markaların katkısıyla düşen faizler sektörde moralleri yükseltirken, şimdi gündeme gelen bu kanun teklifiyle yine belirsiz bir süreç yaşıyoruz. Unutulmaması gereken diğer bir konu ise 1 0cak'ta hurda teşvikinin bitmesiyle araç fiyatlarının ve kiralama maliyetleri artacak" yorumunu yaptılar.
Sektör yetkilileri kanun teklifinin yasalaşması halinde etkilerini ise şöyle sıraladı:
Otomotiv pazarını daraltır,
Servis ve sigorta gelirlerini azaltır,
MTV ve KDV gelirlerini düşürür,
İstihdam kayıplarına neden olur,
Pazarı B segmentine kaydırır,
Satın almaya dönülen segmentlerde elde kalma süresini uzatır,
Düşen sıfır araç satışları orta vadede 2. el satışlarını
daraltır,
Şirketlerin çalışanlarına yan fayda için araç verme isteğini yüksek
maliyetlerden dolayı azaltır,
Türkiye'de üretilen veya üretilmesi planlanan birçok modelin iç
pazar performansını etkiler.