Sıradaki depreme bu 3 il aday! Ürküten kehanet
Abone olGökçeada depreminin ardından gözler Marmara'ya çevrildi. Profesör Naci Görür, 3 il için ürküten bir kehanette bulundu. Sırada bu iller mi var?
GÖKÇEADA açıklarında meydana gelen 6.5
şiddetindeki deprem alarm zillerini çaldırdı. Ünlü deprem profesörü
Naci Görür'e göre 'deprem Kuzey Anadolu fay hattında ve tehlike çok
yakın."
Görür'ün tahminlerine göre sırada kırılma beklenen iki yer var.
Buralarda kırılma olursa 3 il etkilenecek: İstanbul, Bingöl ve
Erzincan.
Gökçeada depreminin ardından gözler Marmara bölgesine döndü.
Marmara Denizi'nin altından geçen fay hattı harekete mi geçiyor?
Gökçeada depremi büyük felaketin habercisi mi?
Türkiye'nin en önemli deprem uzmanlarından biri olan İTÜ Maden
Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür'e göre
şu anda sıkıntılı olan iki yer var. Biri Marmara diğeri ise
Erzincan Bingöl arası...
İşte Görür'ün yaptığı kritik uyarı;
GÖKÇEADA DEPREMİ NEYİN
HABERCİSİ?
-“Bu deprem, Kuzey Anadolu fay kuşağının, Kuzey Ege çukurluğu
kesiminde olmuştur. Demek ki burası enerji biriktiren bir yerdi.
Fay burayı kırdı, enerjiyi boşalttı, burada rahatladı.
İKİ KRİTİK YER VAR
-Şimdi araştırmalar sonucu bildiğimiz, fayın sıkıntısının olduğu
iki yer daha var. Biri Marmara’nın altı, tümü.
Marmara’nın altı aynen önceki gün kırılan Kuzey Ege çukurluğunun
kırılmadan önceki durumunda ve sıkıntılı. Böyle bir yer daha var,
Yedisu fayının olduğu yer, Erzincan’la Bingöl
arası.
FAY DİYOR Kİ BEN
SIKINTILIYIM
-Depremler enerjinin biriktiği, sıkıntının olduğu yerlerde fayın
orayı kırarak kendisini rahatlattığı yerlerdir. Dünkü depremle
Kuzey Anadolu Fayı diyor ki; ben sıkıntılı olduğum bir yeri daha
kırdım, rahatladım. O yer neresi, Kuzey Ege çukurluğu.
ÖNCE NEREDE DEPREM
OLUR?
-Şimdi sıkıntı Marmara, orayı da kıracağım diyor. Yedisu’yu
Erzincan bölgesinde kıracağım diyor ama hangisini kıracağını ben
bilmiyorum. Deprem geliyor, bu kuşak kendi kendini kırarak
rahatlıyor. 1939’dan bu yana 8’den fazla 7 ve üzeri deprem üretti
bu fay, enerjisini boşaltmak için. Bu bir alarmdır.
MARMARA NE ZAMAN KIRILACAK?
-Herkesin anlaması gereken şu: Kuzey Anadolu Fayı’nın belirli
yerlerinde enerji birikimi var. Bilim adamları iki yere parmak
basıyor, Marmara ve Yedisu. Bu üçüncü bölgeyi (son deprem)
yeterince bilmiyorduk, demek ki burası da varmış.
-Kırılıyor birer birer. Marmara da kırılacak. Ne zaman
kırılacak, onu da aşağı yukarı bir periyot vererek
söyledik, 1999 artı 30, artı-eksi 10-15 sene
dedik.
-Yedisu’yu da söyledik, uyardık. Bilim bu kadarını
söyleyebiliyor. Bu belliyse, tetikledi, tetiklemedi niye
tartışıyoruz. Biz bu gelecek depremin zararlarını önleyebilmek için
ne yapıyorsak daha da hızlı yapalım. Deprem yorumlanmaz,
araştırılır. Bir orta oyunu oynanıyor. Araştırma yapanımız yok.
PARALAR ARAŞTIRMA YAPMAYANA
GİDİYOR
-AFAD’dan bir beyefendi çıkıyor, Marmara depremi olacak diyor.
AFAD’ın bugün deprem araştırmaları yapabilecek bir konumu, bir
olanağı, yapılanması, yetişmiş, yeterli elemanı yok ama bütün
bütçeler oraya gidiyor. Araştırmaları yapan kim, biz,
İTÜ’den Naci Görür ve ekibi. 1999’dan bugüne bizim
dışımızda tek bir deniz araştırması yapıp fay incelemiş kimse
yok. Hükümetlerin desteği olmadan, AB fonlarıyla bu
araştırmaları yapıyoruz. Hükümet hiçbir şekilde görmüyor bizi. Bir
orta oyunu oynanıyor, bu ülkede artık sap saman karışmış, kaotik
bir durum.
İSTANBUL'DAKİ HER BİNA DEPREMDEN ETKİLENECEK
-İstanbul depreme hazırlanıyor diyorlar, karşımıza kentsel
dönüşüm çıkıyor. İstanbul’da oturan her fert, her bina bu depremden
etkilenecek. O binalarda oturan vatandaş olarak neden bizim burada
kentsel dönüşüm yok, nerede neden olacağına kim karar veriyor, niye
bana sıra gelmiyor, çoluk çocuğumun hayatı, can ve mal güvenliğim
ne olacak, bir karar verip bizi gözden mi çıkardılar diye sorma
hakkımız var.
KENTSEL DÖNÜŞÜM DEPREM DEĞİL RANT
ALANLARINDA
-Kentsel dönüşüm olan yerlere bakıyorum; zafiyetin en fazla
olduğu değil, en fazla rantın olduğu yerler. Arkasında
devlet yok, müteahhitler dosya dolaştırıyor, vatandaşı zorla ikna
ediyor, tehdit ediyor, evleri yıkıyor. Yıkılan evler ne ölçüde
sağlam, çürük kimse bilmiyor.
BU EVLERİ KİM HANGİ BİLGİYLE
AYIKLADI?
-İstanbul’da 1 milyon 600 bin bina var. Kim oturup karar verdi,
çürüklerini, sağlamlardan hangi bilgi ve beceriyle ayıkladı. Bunca
binayı onlarca senede yapamazsınız, yüzlerce ekip koysanız belki
3-5 senede. Yaptınız mı, hayır. Bilim adamları yok. Gazeteleri
açın, onlarca sayfa renk renk gökdelen, rezidans, yabancı dilde
projeler. İstanbul’da 15-16 milyon insanın can güvenliğini sağlamak
için bizim rezidansa, gökdelene mi ihtiyacımız var? Bizim en hızlı,
en ekonomik ve bütün insanları kapsayan, her ferdi güvence altına
alabilecek hızlı bir yapı sistemine, bir modele ihtiyacımız var. Bu
dönüşümün içinde halk var mı? Yok.