Sıra Atatürk'ün o vasiyetine geldi
Abone olStar gazetesi yazarı Mustafa Akyol, 'Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi'nin okullardan çıkarılmasını istedi.
Milli Güvenlik dersinin kaldırılacak olması köşe yazarlarını
harekete geçirdi. Eğitiminde tartışılan dersler, yazarların gündem
maddesi haline geldi. İnkılap Tarihi dersi, beden eğitimi ve din
dersinden sonra sıra "Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi"ne geldi. Bu
talebi Star yazarı Akyol dile getirdi. Neden kaldırılması
gerektiğini metinden cümleler vererek anlatıyor.
'Bu saçmalık bitsin' |
Star yazarı Ahmet Kekeç de inkılap tarihi dersinin
kaldırılmasını istedi. Dersi neden saçma bulduğunun gerekçelerini
bugünkü şöyle sıralıyor: Maksat propaganda olduğu için, bazı olaylar gizlenmiş, bazı olaylar da gereğinden fazla abartılmıştır. Mesela, işgalin nasıl başladığını, nasıl sona erdirildiğini bilmeyiz. Kuva-yı Milliye birlikleri, işgalci Yunan ordusunu bozguna uğratmış, İzmir’den denize dökmüştür ama cephenin öte yanını, bozgunu hızlandıran harici olayları (Yunanistan’daki iç karışıklıkları) bilmeyiz... Üç yıllık işgal döneminde,
İzmir’den Anadolu’ya silah kaçıranların, Fransız ve İtalyan işgal
kuvvetlerinden destek aldıklarını da bilmeyiz... Öğretmezler... |
BİRİNCİ VAZİFE
"Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet,
muhafaza ve müdafaa etmektir.” ifadesini sorunlu bulan
Akyol, gerekçesini sıralıyor:
"Bu sorunlu bir ifade, çünkü milyonlarca bireye “senin birinci görevin budur” diye kollektif bir misyon biçiyor. Oysa bir ülkenin bağımsızlığı gerçekten kritik bir değer olsa da, kimsenin bunu her daim “birinci vazife” edinme zorunluluğu yoktur. İsteyen bunu edinir kendine “birinci vazife” olarak, isteyen de aynı ülkeyi demokratikleştirmeyi, veya dini inancını yaymayı, yahut sokak kedilerine bakmayı. Herkes kutsallarını belirleme ve onlar için çalışma hakkına sahiptir. (Ülkeye iyi gelecek olan da bu renkliliktir."
İÇ VE DIŞ
DÜŞMANLAR
Hitabetin devamında yer alan
“İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek,
dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.” ifadesini daha
sorunlu gören yazarın cevabı bir dönemi işaret
ediyor.
(...)Dahilî ve haricî bedhahlar: yani “iç ve dış düşmanlar”. 28 Şubat süreçlerine, Batı Çalışma Gruplarına yol açan konsept.."
ASİL
KAN
Yazar en vahim bulduğu cümleyi sona sakladı. “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” ifadesine tepki gösteren Akyol'un itirazları kimi çevreleri kızdıracak gibi.
(...)Hem “Türklük etnisite değildir; sadece vatandaşlık bağıdır” diyeceksiniz, hem de her okulunuzun duvarında biyolojik ırkçılık kokan “asil kan” vurguları olacak...
Olmaz. Ve eğitim sisteminin temeline böylesi gayrı-demokratik bir metin koyan bir ülkede demokratik kültür gelişmez.
Dolayısıyla, Gençliğe Hitabe, Atatürk’ün kendi siyasi şartlarını yansıtan ama bugüne yol gösteremeyecek tarihsel bir metin olarak kabul edilmeli, okullardan ve ders kitaplarından kaldırılmalıdır.
Ortak bir “milli metin” olarak İstiklal Marşı’mız vardır ve yeterlidir. Ondan gerisi, evrensel ahlaki değerler, demokratik kültür ve özgür düşünce olmalıdır."
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ini okulak için sonraki sayfada geçiniz
[PAGE]
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet,
muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel,
senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden
mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir
gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,
vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve
şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir
mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek
düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin
mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün
kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları
dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin
dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ
hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî
menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi,
vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç
olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!