Sır cinayetin ardından MİT çıktı!
Abone olAdı sık sık siyasi cinayetlere ve bugün bile izleri silinmeyen toplumsal olaylara karışan MİT'in başı bu iddiayla çok ağrıyacak.
Türkiye'nin karanlık döneminde adı sık sık siyasi
cinayetlere ve bugün bile izleri silinmeyen toplumsal olaylara
karışan MİT'in başı bu iddiayla çok ağrıyacak.
SIR SUİKAST DİNLEMEYE BÖYLE
TAKILDI |
C.M: Kargo kız DTP eş başkan yardımcısı... Onu
bana Tercüman Gazetesi o Ufuk vardı ya Ergenekon sanığı S.Y: Evet, evet C.M: Adam bana telefon açtı bu karıyı tanıyor musun tanımıyorum dedi. S.Y: Evet C.M: Bahriye Üçok’a kargoyu teslim alan kız S.Y: Evet C.M: Ya dedi bu DTP’den eş başkan yardımcısı olmuş olamaz dedim. Siyasi partilere göre teröre mahkum oldu S.Y: evet C.M: Beş yıldan ileri hapis cezası yedi şimdi bu bana bir dava açtı S.Y: Hım C.M: Ufuk Uras ile Akın Birdal böyle bir taktik yapıyorlarmış kim onlar ilgili konuşuyorsa davayı Filiz Kalaycı diye bir avukat açtı. S.Y: Hım C.M: O da şimdi tutuklandı fakat Filiz Kalaycı çok ilginç bir şey iddia etti. Dedi ki bize Bahriye Üçok’a bombayı getiren müvekkilimden öğrendiğime göre MİT’in İstanbul bölge Başkanı şoförü Kemal Tunçsiper mi ne S.Y: He C.M: Şimdi ilk defa Bahriye Üçok cinayetinde bir kargoyu teslim alan... Şöyle bir düşündüm ulan o zaman Teoman Koman İstanbul MİT bölge başkanı bilmiyorum S.Y: Evet C.M: Şimdi onun şoförü getirmiş DTP’den Ufuk Uras ile şey ne hesabı yaptılar. Ben bunu haber yapmayı düşündüm Aydınlığa gönderdim Aydınlık dedi ki bu milli güçlere saldırıdır haber yapmayız S.Y: (Gülerek) İşte problem buradan kaynaklanıyor. C.M: Şimdi Ünal’a akıl danışmaya geldim. Ünal’da diyor ki bana kalırsa hiç haber yapılmasın S.Y: (Gülüyor) C.M: Bahriye Üçok ölüm günüde bir basın toplantısı yapmaya karar verdim. Ulusal Aydınlık bile koymaya korkuyor. Sabah haber aldı koymuyor. |
Türkiye'nin en sır dolu kurumlarından olan MİT'in adı bu kez de yeni bir suikasta karıştı. Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetinde bombalı kargoyu götüren kişinin MİT'çi Teoman Koman'ın şoförü olduğu iddia edildi.
Odatv iddianamesinin ek delil klasörlerinde yer alan teknik takip kayıtlarında Ankara'da 1993'te bombalı saldırı sonucu öldürülen Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetine ilişkin çarpıcı bir iddia ortaya çıktı.
KURYE MİT'İN ŞOFÖRÜ MÜ?
21 Temmuz 2009'da saat 22.43'te Soner Yalçın
ile Uğur Mumcu'nun avukat ağabeyi Ceyhan Mumcu
arasında yapılan telefon görüşmesinde, Mumcu, Yalçın'a, Üçok'a
bombalı kargoyu götüren "kargocu" Gülay Çalap'a
söz konusu paketi MİT İstanbul Bölge Başkanı Teoman
Koman'ın şoförü Kemal Tunçsel'in verdiği
bilgisini edindiğini ancak Ulusal Kanal ve Aydınlık'ta haber
yaptırmak isteyince "Bu milli güçlere saldırıdır haber
yapmayız" cevabını aldığını söylüyor.
MUMCU KONUŞMAYI DOĞRULADI!
Taraf ’a konuşan avukat Ceyhan Mumcu, yapılan telefon görüşmesini doğruladı. İddiayı Odatv’de değil Hürriyet‘te yazması için Soner Yalçın’a anlattığını söyleyen Mumcu “Bu iddia, kargocu kızın avukatı Filiz Kalaycı tarafından ortaya atıldı. Avukat Kalaycı, bu bilgiyi müvekkili kargocu kız Gülay Çalap’ın kendisine verdiğini yazmıştı. Bu dilekçeyi özel yetkili savcı Hamza Keleş’e verdim. Avukat Kalaycı’nın ifadesi alındığında bu sefer 'Gülay söylemedi ben kendim yorum yaptım’ demiş. Bunun üzerine ‘soruşturmaya yer yok’ kararı verildi” diye konuştu.
BAHRİYE ÜÇOK KİMDİR?
1919'da Trabzon'da doğan Üçok, İstanbul Kandilli Kız Lisesini bitirdi. Yüksek öğrenimini Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Ortaçağ Türk-İslam Tarihi Bölümü'nden alırken, aynı zamanda Devlet Konservatuarı Opera bölümüne de devam etti ve bu bölümü de bitirdi.
CHP'YE KATILDI
1971 yılında kontenjandan senatör oldu ve bu gelişmeyle birlikte aktif siyasi yaşama da başlamış oldu. Siyasi tercihini CHP'den yana kullanan Üçok, 1977'de CHP'ye katıldı. 12 Eylül'den sonra açılan Halkçı Partinin 1983'de kurucu üyesi oldu. Daha sonra 1984 seçimlerinde de bu partiden Ordu Milletvekili olarak Meclis'e girdi. 1986'dan itibaren SHP üyesi oldu ve 1990 Eylülünde bu partinin parti meclisi üyesi seçildi.
TEHDİTLER ALDI
1989'da televizyonda yapılan bir açık oturumda, "İslâm'da Örtünmenin Zorun Olmadığını" açıklamasından sonra, "İslami Hareket" adlı örgütün yoğun tehditlerini almaya başladı. Tehditlerin ardından, 6 Ekim 1990 günü evine gönderilen kitap paketini kapısının önünde açmaya çalışırken içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.