Siparişle organ dönemi başlıyor
Abone olTürkiye’nin Nobel’e aday olabilecek beş tıp doktorundan biri olarak gösterilen Prof. Demirer’den müthiş açıklama: Kanser artık ölümcül değil!
Türkiye'nin önde gelen tıp adamlarından Prof. Dr. Taner Demirer,
BUGÜN'e önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Bilimler Akademisi
tarafından Nobel'e aday olabilecek 5 tıp doktorundan birisi olarak
gösterilen kanser uzmanı ve kök hücre çalışmalarıyla tanınan
hemotolog Taner Demirer, insan klonlama ve plastik cerrahiyi tarihe
gömecek "organ üretimi" konusunda ilginç tespitlerde bulundu.
Dünyada en çok insanın ölümüne yol açan kanserle ilgili yeni
gelişmeleri anlatan Prof. Demirer, Türkiye'de artık kanserin yüzde
100 ölümle sonuçlanan bir hastalık olmadığını ifade etti. Demirer'e
göre, önümüzdeki 50-100 yıl içerisinde insanlar sadece cinayet ya
da eceliyle ölecek. Demirer'in tespitleri şöyle:
KANSER ÖLÜM DEĞİL
“Günümüzde artık kanser demek ölüm demek değil. Son yıllarda çok
büyük ilerleme kaydedildi. Hala çaresiz kalabildiğimiz durumlar
olmasına rağmen birçok çeşit kanserde tedavi mümkün. En önemli olay
erken teşhis. Hastalık daha oluşurken yok etmek kolay. İnsanların
kendilerini iyi değerlendirmesi, iyi dinlemesi gerekiyor.
İştahsızlık, kilo kaybı, balgamda kan, büyük abdestte kan, kitle
büyümesi gibi durumlarda hemen vakit geçirmeden doktora
başvurulmalı.
KORDON KANI
Dünyada üç çeşit kök hücre çalışması var. Birincisi kemik
iliğinden. Bu 25 yıldır kullanılıyor. İkincisi embriyonal kök
hücre. Çok potansiyelli bir çalışma. Birçok dokuya hizmet
verebilecek bir metod. Bir çekirdek bir yumurtanın içine
yerleştirilerek yeni hücre oluşturuluyor. Bir çok hastalık için
kullanılabilecek bir yol. Önümüzdeki yıllarda tıbbın en çok
kullandığı yöntem olacak. Bu yöntemde kişinin dil ya da dudak
hücresinden alınan hücre ile kişiye özgü hücre yaratılıyor.
Hastalık tedavisinde bu hücre kullanılıyor. Karaciğer, alzheimer,
kalp, şeker kanser tedavilerinde kullanılıyor.
Üçüncü yöntem ise kordon kanı (Otolog) sistemi. 5-6 yıldır dünya
ülkelerinde tartışılan bir yöntem. Bebek doğduktan sonra kordondan
alınarak elde edilen kök hücreler, kişiye özel olarak saklanıyor.
Kordon kanının kullanımı çok az. Medya bunu gündeme getiriyor.
'Ancak bunun faydası yok. 8-10 yıl saklanan kordonlardaki
hücrelerin önemli bir kısmı ölüyor. Çocuk 11-12 yaşına geldiğinde
hücre yetersiz kalabiliyor.
KORDONZEDELER
Sağlık Bakanlığı Kordon Kanı Bankacılığı yönetmeliği çıkardı. Olayı
yasal hale getirdi. Bazı özel hastanelerin haksız kazancını da
legalleştirmiş oldu. İnsanların, çocuğunun geleceği için duyduğu
endişe bu yola haksız kazancı teşvik deniyor. Bakanlık da bunun
yolunu açmış oluyor. İleride bankazedeler gibi "Kordonzedeler'
ortaya çıkabilir.
Siparişle meme üretimi mümkün
Embriyonal kök hücre çalışmaları ilerlediği zaman artık plastik
cerrahi tarihe karışacak. insanlara lazım olan organlar bu yöntemle
üretilip nakledilebilecek. Bu yöntem estetik cerrahide de
kullanılabilir. Bugün değil ama ileride, isteyen kişi, istediği
boyda meme, burun, kulak, dudak siparişi verebilecek.
Türkiye’de insan klonlayabiliriz
Kök Hücre naklinde kullanılan embriyonal hücre ile ilgili halen
dünyada 'etik mi, değil mi?' tartışmaları yapılıyor. Çünkü bu
yöntem klonlama için kullanılabiliyor. Kişinin bir kopyasının
yapılması teknik olarak mümkün. Dil ya da dudaktan alınan hücre ana
rahmine yerleştirilip döllenirse klonlama yapılması mümkün.
İstenirse Türkiye'de bile klonlama yapılması mümkün. Tabii şimdi
yasal engeller de var.
Kordon kanı bağışlanmalı
Bir de kordon kanının, bağışlama amacıyla kullanımı var. Buna bir
şey demiyoruz. Kendi kulansın diye saklanırsa faydası yok. Avrupa
Parlamentosu’nun kararı var. Hiç bir ülke, otolog kordon kanı
uygulamasının önü açmamalıdır diye. İleride bir kanser olayı olsa
bile kardeşten ya da uygun örnekten alınacak hücre daha
sağlıklıdır.
Haber: Ali OBUZ
Kaynak: