Sipariş çocuk dönemi başlıyor!
Abone olAnne karnındayken bebeğinizin gay olup olmayacağını öğrenebileceksiniz. Hatta cinsiyetine bile karar verebileceksiniz.
Karnınızdaki çocuğun eşcinsel olup olmadığını öğrenmek ister
misiniz? Yapılan araştırmalar, çok yakında bunun
gerçekleşebileceğini gösteriyor. Peki ama doğmamış çocuğun cinsel
tercihini değiştirme hakkımız var mı?.
İngiltere'de DNA ve genler üzerinde yapılan araştırmalar, "Etik mi,
değil mi?" tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Birkaç yıl önce
basında da geniş yer bulan gen haritasının bulunduğu ve insan
ömrünün artık uzatılabileceğine dair araştırmalar oldukça yankı
uyandırmış, bir kesim buna sevinirken bir kesim de "Doğanın
dengesini bozmaya hakkımız yok," demişti. Günümüzde gelinen son
nokta ise yine oldukça büyük bir tartışmanın fitilini ateşleyecek
cinsten. Çünkü İngiltere'de koçlar üzerine araştırma yapan bilim
adamları, artık çocuğun anne karnındayken, eşcinsel olup
olmadığının anlaşılabildiğini iddia ediyor. Eğer tüm bu
araştırmalar gerçeğe dönüşürse, yakın gelecekte yaşanacakları
kestirmek çok da güç değil. Hastanede oturmuş, üç aylık hamile,
modern, eğitimli, kısmen dindar kadınlar karnındaki gay çocuk
hakkında karar vermek zorunda kalacak. Eşcinsel arkadaşları olsa
da, arkadaşlarının gay çocuklarını çok sevse de, onun biricik oğlu
başka bir erkeği sevecek. Bu fikir onu rahatsız etmese bile ya
başkaları nasıl karşılayacak? Sonuçta anneler iki seçenekle karşı
karşıya kalacak. Göbeğinin üzerine uygulanacak bir hormon bandı ile
karnındaki çocuğun cinsel tercihini değiştirmek ya da doğanın
dengesini bozmamak.
ISMARLAMA ÇOCUKLAR
Tüm bu anlattıklarımız, aslında çok uzak bir ihtimal değil. Üç
yıldır bu konuda araştırma yapan Oregon Üniversitesi
araştırmacıları, hormon bandı uyguladıkları gay koçların, dişilere
ilgi duymaya başladıklarını ve onları heteroseksüel yapmayı
başardıklarını açıkladı. Gaylikle ilgili böyle bir araştırma
yapılması, özellekle ABD'de büyük tartışmalara yol açtı ve gay
dernekleri tarafından şiddetle kınandı. Eşcinsellerin haklarını
savunan tenis oyuncusu Martina Navratilova, araştırmayı 'homofobik'
ve 'acımasızca' buldu ve koçların gay olma haklarının ellerinden
alındığını söyledi. İngiliz Sunday Times gazetesinde yayımlanan bir
makale ise bu yöntemin anne karnındaki ceninlere de uygulanıp,
uygulanmayacağı sorusunu gündeme taşıdı. Yapılan tüm genetik
araştırmalar ve son olarak gelinen nokta, çocuk yapmayı da sipariş
ve isteğe bağlı hale getirecek cinsten. Yakın bir gelecekte, "İlk
çocuğumuz kızdı, bu seferki erkek olsun," ya da ataerkil
toplumlarda; "Tüm çocuklarım erkek olsun," gibi istekler
çoğalabilir. Peki ama istemenin sonu nereye varacak? Gay çiftler,
lezbiyen ikizler; muhafazakar kesimler de dindar ve heteroseksüel
çocuklar mı sipariş edecek? Ya da kız çocuğun hoş karşılanmadığı
bazı toplumlarda, kadın nesli yok olma tehlikesi ile mi karşı
karşıya gelecek?
DÜELLO MU BAŞLAYACAK?
Kürtaj ve gay hakları son 30 yıldır zaten tüm dünyanın gündeminde.
Bazı muhafazakar kesimler, gaylere de kürtaja da zaten karşı
olduklarını sık sık dile getiriyor. Bu kitle, eğer cinsel tercihi
belirleme testi gerçekleşirse, oldukça büyük bir sorunla karşı
karşıya kalacak. Ya hiç onay vermedikleri halde eşcinsel bir çocuk
sahibi olacaklar ya da kendilerince en büyük günahlardan kürtajı
tercih edecekler. Bu durumda da gay çiftler, nesillerini devam
ettirebilmek için kendileri gibi gay çocuklar sipariş edebilirler
tabii. Bugün zaten bazı aileler sperm seçimi ile kısmen de olsa
çocuklarının göz rengini, zekasını hatta karakterini belirlemeye
çalışıyor. Çocuk yapmanın ve dünyaya getirmenin, her geçen gün
'sipariş' haline dönüştüğü günümüzde genetik araştırmalar kimi
zaman hayatı daha kolay hale getirmek yerine zorlaştırabiliyor ve
insanları etik olmayan davranışlara itebiliyor.
SABAH