Sınırötesi HATALAR
Abone olTSK'nın PKK'ya yönelik sınırötesi harekatları basında nasıl yer buldu?
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı yaptığı
hava operasyonlarından sonra gazete ve televizyonlarda yayınlanan
haberlerde arka arkaya yapılan yanlışların çokluğu dikkat çekecek
boyuta ulaştı.
Benzer saçmalıklar bu ay başında Isparta’daki uçak kazası
sonrasında da ortaya çıktı. Özellikle televizyon kanalarının çoğu
günlerce MD-83 uçağı yerine Kanada yapımı yeni nesil CRJ900
uçağının resimlerini ve görüntülerini kullandı. Oysa bu tip
konularda bilgiye, doğru bilgiye sadece internetteki birkaç
dakikalık araştırmayla ulaşılabiliyor.
DORUĞA ÇIKAN HATALAR
İşte operasyon haberlerinde Türk pilotların uçurduğu iddia edilen
casus uçaklardan radara yakalanmayan F-16’lara kadar yapılan bir
dizi yanlışın sıralaması:
"U-2’lerde Türk pilotlar uçuyor" denildi:
Çok yüksek irtifada uçan U-2’de görev yapan pilotlar, astronotların
kullandığı teçhizatlarla uçabiliyor. Özel eğitim gerektiren bu
görevlere sadece Amerikan pilotları gidiyor. Bir Türk pilotun böyle
bir uçakta uçabilmesi için çok uzun süreli bir eğitimden geçmesi
gerekiyor. Bu iş, başka marka otomobili kullanmaya benzemiyor.
"SR-71’ler bölgede" denildi:
Casus uçak SR-71’lerin uzun süre bölgede uçtuğu haberleri gündeme
getirildi. Oysa bu uçaklar Amerikan Hava Kuvvetleri’nden 1990’ların
sonunda emekli oldu. Kalan birkaç uçak NASA tarafından sadece test
amaçlı kullanılıyor.
"Sikorsky’ler dağları bombaladı" denildi:
Yaygın bir hata da her helikoptere "Sikorsky" denmesiydi. Öncelikle
doğru yazılımı "Sikorsky" olan bu helikopter Türk basınında sürekli
"Skorsky" olarak yer aldı. Aslında helikopter imalatçısı şirketin
adı kurucusu Rus asıllı Igor Sikorsky’nin soyadından geliyor. Kara
Kuvvetleri’nin bölgede kullandığı genel maksat helikopterinin
önemli bölümü Sikorsky imalatı UH-60. Helikopterin sivil kodu
S-70A, takma adı da "Black Hawk-Kara Şahin". Çatışmanın ortasına
askerleri indiriyor, dağ başındaki timlere cephane, gerektiğinde
yiyecek ulaştırıyor. Bu helikopterler saldırı amaçlı silah
taşımıyor ve bomba atmıyor. Ama özellikle televizyonlardaki
yayınlarda birçok saldırının kahramanı ilan edildiler.
"Kobralar asker taşıdı" denildi:
Saldırı görevlerinde çok hassas atış yapabilen çift motorlu AH-1W
Süper Kobra ve tek motorlu AH-1P/S helikopterleri kullanılıyor. Bu
helikopterler iki kişilik ve herhangi bir nakliye görevleri yok.
Tek amaçları yerdeki hedefleri bulup yok etmek. Ama Kobralara da
Türk basını zaman zaman asker taşıttırdı.
"F-5’ler hedefleri vurdu" denildi:
Operasyona sadece F-16C/D ve modernize edilen F-4E 2020 Terminatör
savaş uçakları katıldı. Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki F-5
uçakları bugün sadece 3. Ana Jet Üs Komutanlığı’nın bulunduğu
Konya’da, genç teğmenlerin harbe hazırlık eğitiminde kullanılıyor.
Türk Hava Kuvvetleri akrobasi ekibi Türk Yıldızları da bu uçakları
kullanıyor. F-5’ler gerektiğinde bombalama görevlerinde
kullanılabiliyor fakat Türk Hava Kuvvetleri’nde bu görev için çok
daha iyi donanımlı F-16 ve F-4E uçakları var. Bu nedenle de F-5’ler
operasyonda görev yapmadılar.
"F-16’lar radara yakalanmıyor" denildi:
LANTIRN olarak adlandırılan çok özel hedefleme ve atış sistemi
taşıyan F-16 uçaklarının radara yakalanmadığı ise bir başka komik
haberdi. Bu uçakların F-117 gibi radara yakalanmama özelliği yok.
LANTIRN, alçak irtifada uçağın gece şartlarında uçmasını ve hedefe
lazerle işaretleme yapılarak hassas vuruş yapılmasını sağlıyor.
Yunan F-16’ları operasyona katıldı sandık:
Özellikle görsel medyada operasyona katılan F-16’lara
atıfta bulunurken Yunan F-16 uçaklarının fotoğrafları, Ege’deki dog
fight olarak adlandırılan it dalaşı görüntüleri sık sık kullanıldı.
Gerek kamuflajları gerekse üzerlerindeki milliyet işaretlerinin
farklılığına dikkat edilmeden verilen görüntüler birçok havacılık
meraklısını güldürdü.
"Kıbrıs Barış Harekatı Gazisi F-4’ler" denildi:
Bazı uzmanlar harekata katılan F-4’lerin 1974 Kıbrıs
Barış Harekatı’na katılan emektar F-4E Phantom’lar olduğunu
söylemek gibi bir yorumda bulundular. Öncelikle F-4’ler Kıbrıs
Barış Harekatı’na katılmadı. Ayrıca Kuzey Irak’taki operasyona
katılanlar, 1997’de modernize edilmeye başlayan en yeni nesil radar
ve atış sistemlerine sahip F-4E 2020 Terminatör uçaklarıydı. Eski
nesil F-4E Phantom’lar operasyonda kullanılmadı.
"Casus uçakların izleri" denildi:
Gökyüzünde bir anda oluşan izler hemen "casus uçaklar" geçiyor
heyecanına neden oldu. Ancak bunlar C-17 gibi Amerikan Hava
Kuvvetleri’nin nakliye veya gökyüzünde daireler çizerek bekleyen
KC-135 yakıt ikmal uçaklarıydı. Bazen Amerikan güçlerine kargo
taşıyan 747 Jumbo Jet tipi sivil uçaklar da casus uçak kategorisine
girdi. Uçakların motorlarından çıkan gazlar, çok yüksek irtifalarda
donarak iz oluşturuyor.
Casus uçak U-2’lerin motorlarındaki özel sistemlerle iz bırakmıyor.
U-2’ler normal uçaklardan çok daha yüksek irtifalarda (23-25 bin
metre) uçabiliyor.
"Uçaklar bombayla havalandı" denildi:
Doğru, uçaklar bombayla havalandı ama görüntülerde kanatların ve
gövde altlarında yer alan drop tankları gösterildi. Bunlar ekstra
yakıt tanklarıydı. Ama uçları sivri olduğu için bomba unvanı
verildi. Kısaca görüntülerde çoğu zaman kanatların veya gövde
altında yakıt tankları taşıyan F-16’lar, F-4’ler bomba taşıyor diye
yer aldı. Bomba taşıyanları çok ender ekranlara geldi. Araya Türk
Hava Kuvvetleri’nde kullanılmayan F-15’ler, F-18’ler, dikine
havalanan AV-8B Harrier, artık hizmetten kalkan F-14’ler hatta
radara yakalanmayan F-117’ler de katılarak operasyon neredeyse
yayıncılık hatalarıyla kirletildi.