Sınırlarda koordinasyonsuzluk zulmü
Abone olSınır kapılarında görev yapan 26 kuruluş arasındaki koordinasyonsuzluk gurbetçiye çile çektiriyor. Birim çalışanlarının farklı amirlere bağlı olduğu için işlemler bitmiyor.
Sınır kapılarında görev yapan 26 kuruluş arasındaki
koordinasyonsuzluk gurbetçiye çile çektiriyor. Özel İdare’den Çevre
Koruma Vakfı’na kadar birçok birimin çalışanları farklı amirlere
bağlı olunca işlemler bir türlü bitmiyor. Hüseyin Kocabaş, 1978
yılından bu yana Almanya’da maden işçisi olarak çalışıyor.
Almanya’dan 2 gün önce tatilini geçirmek için yola çıkan Kocabaş,
Kapıkule Sınır Kapısı’na geldiğinde 15 kilometrelik bir araç
kuyruğuyla karşılaştı. Kocabaş, “Çoluk çocuk işlemler için sıcağın
altında saatlerce, bazen günlerce arabaların içinde yatıp
kalkıyoruz. 3 haftalık tatilimizin yarısını yollarda geçiriyoruz.
Türkiye’ye gelmek bize çileden başka bir şey değil.” derken,
sınırda Türkiye’ye giriş için bekleyen 58 yaşındaki Urfalı
Abdülkadir Sözen söze karışıyor: “9 saat Bulgaristan tarafında
bekledik. Şimdi 5 saattir de gümrük işlemlerimin bitmesini
bekliyorum. Yolda beklemekten torunlarım hastalandı. 25 yıldır
karayoluyla Türkiye’ye geliyorum. Bu iyi günlerden birisi.” Bir
başka gurbetçi Nurullah Göksu (47) ise çareyi, çocuklarını uçakla
göndermekte bulmuş. Göksu, “Sınırdaki beklemeden korkuyorum.”
diyor. Türkiye’nin en büyük kara sınır kapılarından biri olan
Kapıkule’den her yıl yüz binlerce yolcu ile binlerce araç giriş
çıkış yapıyor. Burada yaşanan sıkıntı Türkiye’nin imajı olarak
hafızalarda kalıyor. Gurbetçi sezonunda daha fazla kendini
hissettiren aksamalar, aralarında Çevre Koruma Vakfı’ndan MİT’e
uzanan 26 kuruluşa bağlı personelin koordineli çalışmamasına
bağlanıyor. Gurbetçilerin eleştirisi gözlerin Kapıkule’ye
çevrilmesine neden oluyor. Almanya’dan bir günde Kapıkule’ye gelen
gurbetçi 2 günde Türkiye’ye giriş yapabiliyor. Özellikle yoğunluğun
yaşandığı hafta sonları gurbetçi, gümrüğün Bulgaristan ve Türkiye
sahasında 10-12 saat beklemek zorunda kalıyor. Yoğunluğun az olduğu
günlerde ise bu süre Bulgaristan tarafında 6-7 saat, Türkiye'de ise
4-5 saat olarak gerçekleşiyor. İddiaları Gümrükler Muhafaza
Başmüdürü Nevzat Er de doğruluyor. Er, özellikle hafta sonlarında
diğer birimlere ait personelin izin kullanmaları nedeniyle araç
peronlarında yığılmaların söz konusu olduğunu belirtiyor. Başmüdür
Nevzat Er, "Gümrük sahası içinde 26 kuruluşa bağlı personel görev
yapıyor. Her personel bağlı olduğu kurumun mesai saatini uyguluyor.
Benim personelim yeri geldiği zaman 24 saat çalışıyor. İşini
bitirmeden kesinlikle görev yerini terk edemez. Diğer birimlere
bağlı personeli mesaisi dolduktan sonra bir dakika bile
tutamıyoruz." diyor. Diğer birimlere bağlı personelin çalışma
sisteminin Gümrükler'e göre farklı olduğuna dikkat çeken Er, ‘benim
mesaim doldu' diyenin iş bitmeden görev yerinden ayrıldığını iddia
ediyor. Avrupa Birliği uyum yasalarına göre gümrük sahası içinde
çalışan bütün personelin Gümrükler Başmüdürlüğü'ne bağlı olması
gerektiğine dikkat çeken Er, "Zaman zaman ulaştırmada sorunlar
yaşıyoruz. Özellikle hafta sonları 15 kilometreyi bulan TIR
kuyrukları oluşuyor. Diğer birimlerdeki personel bana bağlı olarak
çalışmış olsa bu tür aksaklıklar yaşanmaz." dedi. Bu arada Kapıkule
Sınır Kapısı'nda görev yapan kuruluşlardan biri olan İl Özel İdare
Müdürlüğü yetkilileri, gümrük sahasında Türkiye'ye giriş yapan
araçların dezenfeksiyondan geçirilme işlemi için kendi
müdürlüklerine bağlı personelin görev yaptığını ve çalışma
saatlerinin sabah 08.30 ile akşam 20.30 olduğunu kaydetti. Dört
aşamada giriş yapılıyor Gurbetçiler, gümrük sahasından çıkış
yapmaları için 4 ayrı işleme tabi tutuluyor. Gümrük alanına giren
bir aracın ilk önce Gümrük Muhafaza personeli tarafından sahaya
giriş kaydı yapılıyor. Bu araç daha sonra pasaport kaydına
aktarılıyor. Bu işlemin ardından araç triptik muayene kaydına
alınıyor. Bu bölümde yurda giriş yapacak araçların bagajları tek
tek kontrol ediliyor. Son işlem olarak da aracın sahadan çıkış
kaydı alınıyor. En fazla yoğunluk triptik kontrolü aşamasında
yaşanıyor. Yoğunluğun nedenlerinden birisi de gümrüğün ilk açılış
zamanında yapılan 12 çıkış kapısının zaman içinde 5'e
indirilmesinden kaynaklanıyor. Bu kapıların 12'sinin de çalışması
halinde yoğunluk yaşanmayacağı belirtiliyor. Sınır kapısında farklı
bakanlıklara ve özel kuruluşlara ait personelin görev yapmasının,
koordineli çalışmayı olumsuz etkilediği ve bazı aksamaların
yaşanmasına neden olduğu belirtilirken, Kapıkule'de görev yapan
kuruluşlar ise şöyle: “Mülkü İdare Amirliği, Emniyet Şube
Müdürlüğü, Gümrük Saymanlık Müdürlüğü, Özel İdare Müdürlüğü
(İçişleri Bakanlığı), Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü, Çevre Koruma
Vakfı, MİT (Başbakanlık), Kara Ulaştırma Şube Müdürlüğü, PTT Şube
Müdürlüğü (Ulaştırma Bakanlığı), TCDD Gar Müdürlüğü, Turizm
Müdürlüğü (Kültür ve Turizm Bakanlığı), Kara Hudut Sağlık Denetleme
Baştabipliği (Sağlık Bakanlığı), Gümrük Veteriner Müdürlüğü, Tarım
İl Müdürlüğü (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı), TASİŞ Müdürlüğü, Tekel
Dağıtım ve Pazarlama Müdürlüğü (Maliye Bakanlığı), ETSO Belge
Dağıtım Bürosu (Edirne Ticaret ve Sanayi Odası), Askeri Nöbet
Kuleleri (Hudut Komutanlığı), Turing, Bilnam Akaryakıt İstasyonu,
bankalar, sigortacılar, free shoplar, berber, tuvaletçiler (özel),
Edirnespor büfesi.'' 42 bin gurbetçi geçiş yaptı 9-13 Temmuz
tarihleri arasında Kapıkule'den 10 bin araç ve 40 bin 925 kişi,
İpsala Sınır Kapısı'ndan ise 12 bin araç ve 42 bin kişi Türkiye'ye
giriş yaptı. Gurbetçi sayısında geçen yıla göre yüzde 40 artış
yaşandı. Yaşanan yoğunluk nedeniyle işlemler ayrı peronlarda
yapılmaya çalışılıyor. Avrupa'da ülkelerinden tatil için Türkiye'ye
gelen gurbetçi vatandaşlar, yollarda, otoban, tünel ve gümrük
isimleri altında defalarca para ödemekten şikayet ederek, bu
sorunun bir an önce çözülmesini istiyor. Kaynak: Muhammet Çakan /
Zaman