Sinir yorgunluğuna dikkat
Abone olBunaltı, herkesin zaman zaman hissedebileceği bir duygu. Ancak bu durum devamlı hâle gelebilir.
Anneler - babalar dikkat! Ailesinden yeterince sevgi ve şefkat
görmeyen çocukların ileride vücut sağlıklarını da etkileyecek
ruhsal problemlerle karşılaşabileceğini biliyor musunuz? Sıkıntı,
terleme, çarpıntı, nefes darlığı ve ölüm korkusu gibi belirtilerle
ortaya çıkan “Yaygın Anksiyete Bozukluğu” (Sinir Yorgunluğu)
kişinin iş ve sosyal hayatını felç ediyor...
Yaygın, hoş olmayan, belirsiz bir tehlikeye karşı, çoğunlukla
sıkıntı, terleme, kalp çarpıntısı, nefes darlığı gibi belirtilerle
kendini gösteren “Anksiyete” (Bunaltı), herkesin zaman zaman
hissedebileceği bir duygu. Ancak bu durum devamlı hâle gelebilir.
Kişinin meslek ile sosyal hayatını olumsuz etkiler ve kişiler arası
problemlere yol açarsa, “Yaygın Anksiyete Bozukluğu” (Sinir
Yorgunluğu) başlamış demektir. Peki, toplumda yaygın olarak görülen
bu hastalık nasıl ortaya çıkar? Tedavisi var mı?... Memory Center
Nöropsikiyatri Merkezi uzmanlarından Psikiyatr Dr. Semra Kaya
Baripoğlu kişinin vücut sağlığını da olumsuz etkileyen “sinir
yorgunluğunu” anlattı... “Sinir yorgunluğunun önde gelen
belirtileri, aşırı sinirlilik, gerginlik, huzursuzluk, korku ve
endişe hâlidir. Gerginlik genellikle baş ağrısı ve ellerde titreme
şeklinde kendini gösterir. Hasta en ufak uyarana bile aşırı sinirli
tepkiler verir, kızıp bağırmaya başlayabilir. Kişinin ses, gürültü
ve kalabalığa karşı tahammülü azalmıştır.”
KORKULARDAN FARKLI
Bunaltı, bilinmeyen bir sebebe bağlı olması bakımından korkulardan
ayrılıyor. Korku, kesin, bilinen ve dıştan gelen bir tehdit
karşısında hissedilen bir tepki olmasına karşın, anksiyete
“bilinmeyen, karmaşık ve içten gelen bir tehdide verilen tepki”
olarak tanımlanıyor. Meselâ, hızla gelen bir arabadan duyulan şey
korku, yabancılarla dolu kalabalık bir salonda hissedilen ise
anksiyeteyi oluşturuyor.
BASKIYLA BÜYÜMEK ZARAR
Hastalığın oluşumunda kişinin aile ilişkilerindeki bozukluğun
önemli bir rolü var. Psikiyatr Dr. Baripoğlu, “Çocukluğunda anne ve
babanın kendisine yeterince ilgi ve sevgi göstermemesi, aşırı
koruyucu, kollayıcı, baskılı bir aile ortamında yetişme, ileride bu
hastalığın oluşmasında önemli bir etkendir” diyor. Sinir yorgunluğu
stres yaratıcı olaylar yaşayanlar, kentliler, sosyo-ekonomik durumu
bozuk olanlar, bekâr ve yalnız kişiler bu hastalığa daha çok
yakalanıyor. Hastalığın kadınlarda görülme oranı ise, erkeklerden
daha fazla.
DOĞRU ADRES PSİKİYATR
Psikiyatr Dr. Baripoğlu, sinir yorgunluğu hastalarının bedensel
belirtileri nedeniyle daha çok dahiliye polikliniklerine
başvurduklarını söylüyor. Yapılan tıbbi tetkikler sonrası
çoğunlukla organlarla ilgili bir nedene rastlanmıyor. Bu nedenle
doğru adres bir psikiyatr. Tedavide ilâç ve psikoterapi birlikte
uygulanıyor. Bu şekilde başarı şansı oldukça yüksek.
BUNLAR VARSA DİKKAT!
Sürekli kötü haber alacağı veya kendisinin ve yakınlarının başına
kötü bir şey geleceği korkusu ve endişesi
Sıkıntı, daralma hissi
Sinirlilik, gerginlik
Kas gerginliğine bağlı vücudun değişik yerlerinde ağrılar (baş,
boyun, ense, bel, kol ve bacaklarda ağrılar)
Çarpıntı
Terleme
Titreme
Ağız kuruluğu
Nefes darlığı, hava açlığı
Boğulma veya boğazda yumru hissi
Göğüste ağrı ve basınç hissi
Bulantı ve mide şikâyetleri
Başta sersemlik, bayılacakmış gibi hissetme
Kontrolünü yitirme ve delirme korkusu
Ölüm korkusu
Sıcak ya da soğuk basma
Beden veya kol ve bacaklarda hissizlik
Huzursuzluk
Yorgunluk, hâlsizlik, çabuk yorulma
Unutkanlık, dalgınlık , yoğunlaşma güçlüğü
Sık idrara çıkma
Neslihan SÖZEN / İSTANBUL