Sinir krizleri geçirten o ifade

Abone ol

Üç çocuğun katil zanlısının mahkemede verdiği ifade, aileleri çılgına çevirdi!

Kayseri'de şeker toplayan üç çocuğun öldürülmesiyle ilgili davada sanık Uğur Veli Gülışık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Savcılıktaki ifadesinin tamamını reddeden Gülışık, ifadesini polis zoruyla verdiğini söyleyerek, suçsuz olduğunu iddia etti. Öldürülen çocukların ailelerinin sinir krizleri geçirdiği duruşmada, avukatlar sanık için idam talep etti.

Kayseri'de 21 Eylül 2009 tarihinde Ramazan Bayramı'nın ikinci günü şeker toplamaya çıktıktan sonra kaybolan 6 yaşındaki Dilruba ve 8 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin kardeşlerle komşuları 10 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp cesetlerini bavullara koyarak götürdüğü memleketi Yozgat'ın Çayırlı İlçesi yakınlarındaki gölet kenarına gömdüğü suçlamasıyla tutuklanan fabrika işçisi Uğur Veli Gülışık'ın yargılanmasına bugün başlandı.

Hakkında 3 kez ağırlaştırılmış omür boyu hapis cezası istenen Gülışık, olayla ilgisinin olmadığını öne sürerek, "Bana bunları polis baskı yaparak kabul ettirdi. Suçsuzum" dedi.Sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını isteyen çocukları öldürülen anneler, TBMM'nin 'Hadım Yasası'nı çıkarmasını ve ilk bu sanığa uygulanmasını istedi. İki çocuğu öldürülen Leyla Tekin sanık Gülışık'a öfkeyle kol saatini fırlattı, duruşma çıkışında da bayıldı.

MAHKEME BAŞKANI UYARDI

Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Özkan, tutuklandıktan sonra saçlarının özellikle üstü ağarmış görünen mavi tişörtlü, kot pantolonlu, gri spor ayakkabılı ve elinde 6 sayfalık savunma olduğu görülen ve jandarmalar tarafından etten duvar örülerek korunan sanık Gülışık'a sorular yöneltti.Mahkeme Başkanı, bu arada öldürülen çocukların yakınlarına "Burada Türk adaleti adına yargılama yapılacaktır. Lütfen küfür ve hakaret edilmesin" uyarısında bulundu.

Bu uyarıdan sonra 2 çocuğu öldürülen Leyla Tekin, "Bu katilin vicdanı varsa annelerin yüzüne bakarak konuşsun" diye bağırdı.

SANIK SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Sanık Uğur Veli Gülışık, "Savunma yapmak istiyorum" diyerek söz aldı. Zaman zaman ağlayarak ifade veren Gülışık, "Beni sorgulayan özel ekip bu suçları zorla kabul ettirdi. Benim hiçbir suçum yok. İşkence ve tehdit altında ifade verdim. Kesinlikle bu suçu işlemedim. Yer göstermedim. Çocukların ne kendilerini ne de anne ve babalarını bilmem. Yemin ediyorum. Vallahi, billahi böyle bir suçum yok. Bu suçları kesinlikle kabul etmiyorum" dedi. Polislerin suçu kabul etmesi için kendisine baskı yaptığını ileri süren sanık Gülışık, suçlamaların hiç birini kabul etmediğini belirterek şu iddialarda bulundu:

"Polisler gündüz benden habersiz evime girmişler. Cep telefonumun videosuna daha önce çektiğim ve sonradan sildiğim mastürbasyon görüntümü bulup bana şantaj yaptılar. Ben Emniyet Müdürlüğü ve savcılıkta verdiğim 3 çocuğun öldürülmesi, hürriyetlerinin kısıtlanması, Türkan Ay'a tecavüz edilmesi ve yer gösterilmesi gibi suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum.

Ben bayramın 4 ya da 5'inci günü Çayıralan'ın Külekçi Köyü'ne define aramaya gittim. Külekli benim köyümdür. Burada bir kilise var. Bakır çubuklarla orada define aradım. Bana polisler kesinlikle yer gösterme yaptırmadı. Bir süre sonra polisler beni cesetlerin olduğu yere götürdü. Kendilerine bayramda define aramak için bana göre 3, polis kayıtlarına göre 5 gün 38 VF 717 plakalı Suzuki marka cip kiraladım. Bundan öncesi arkadaşlarıma, teyzemi köye götüreceğimi belirterek araç istedim, ancak muayenesi olmadığı için vermedi. İfadede geçen valizleri define için aldım. Ondan önce de Tacikistan'a gitmek isterken valiz almıştım. Polisler bana bu süreçte 'Sen bu yükü kaldırırsın. Cinayetleri üstlen' dedi. Özellikle Emniyet Genel Müdürlüğü'nün buraya gönderdiği özel ekipten amir Ertuğrul ve polis Mehmet, bana çok baskı yaptı. 

Bu yer göstermeden önce de sivil polisler evimde arama yapıp, beni Ali Dağı'nın eteklerindeki Bahadırlar Polis Karakolu'na götürdüler. Burda baskı yapıp dövdüler. O nedenle ifadeleri polisin zoruyla kabul ettim. Şimdi Emniyet Müdürlüğü'ndeki, Cumhuriyet Savcılığı'ndaki ve çıkartıldığım adliyedeki Nöbetçi Savcı ve mahkemeye verdiğim ifadeleri tehdit ve şantaj altında verdiğim için kabul etmiyorum."

AİLELER İSYAN ETTİ...
MAHKEME ÇIKIŞI YÜREK BURKAN GÖRÜNTÜLER- VİDEO
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA... [PAGE] AİLELER İSYAN ETTİ


Mahkeme Başkanı Mehmet Özkan, daha sonra çocukları öldürülen ailelerden Hamza Tekin'e söz verdi. Baba Tekin, "Şikayetçiyiz. Bu adamı elimize verseler parçalamak isterim. En ağır cezanın verilmesini istiyorum" dedi.

Anne Leyla Tekin de sanığa dönerek, "Çocuklarımızın kanını da mı o suçladığın polisler evinin duvarına sürdü? Gözüme bakarak konuş. İki çocuğumu sana kurban verdik, yüzüme, gözüme bakarak konuş. 19 aydır yalvardık. Onların eline şeker verip sevindireceğine mezara soktun. En ağır ceza verilsin" diye konuştu.

Öldürülen Türkan Ay'ın babası İbrahim Ay, "Onu Allah'a havale ediyorum. 'Adamım' diye gezmesin. 50 paralık delikanlı ol. Böyle delikanlılık mı olurmuş? Üç sübyandan ne istersin? En ağır ceza verilsin" dedi.

Anne Özlem Ay da TBMM'nin 'Hadım Yasası' çıkarmasını isteyerek, mahkeme heyetine "Öncelikle bu damın hadım edilmesini istiyorum. Hadımlık yasasının da TBMM'den derhal çıkmasını istiyorum" diye konuştu.

AVUKATLAR: ÇOCUK KATİLLERİ İDAM EDİLSİN

Çocukları öldürülen ailelerin avukatı ve müdahil olarak duruşmaya giren 21 avukattan bazıları söz alarak, suçu sabit olan sanığın idam edilmesini istedi. Sanığın samimi olmadığını belirten avukatlar, "Ama halen öldürülen çocukların ailelerinin yüzüne bakarak pişman olmadığını söylüyor. Sanık, bu suçta en kolayını seçip, polisi suçlamaktadır. Hangi sanık porno görüntüsü var diye, 3 çocuğu öldürmek ve tecavüzü üstlenebilir. Ayrıca bu olaylar suçun artırılmasını gerektirir. Bu konuya dikkat çekeriz. Çocuklara karşı işlenen suçlarda idam cezası olmalıdır. Geleneklerimizde ve kültürümüzde olan 'şeker toplama' adeti böylece sona ermiştir" dedi.

19 TEMMUZ'A ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, eksik evrağın tamamlanması için duruşmayı 19 Temmuz'a erteledi. Duruşma sona erdikten sonra jandarmalar sanık Uğur Veli Gülışık'ı koluna giderek hızlı bir şekilde mahkeme salonundan çıkartmak isterken, anne Leyla Tekin ona doğru kol saatini fırlattı. Daha sonra da kapıya koşarak jandarmanın arasında götürülen sanığın peşinden koşan Leyla Tekin, Gülışık'a saldırmak istedi. Ancak jandarma ve diğer görevliler sinir krizi geçiren anneyi uzaklaştırdı.

Mahkeme çıkışında çocukları öldürülen anneler Özlem Ay ile Leyla Tekin, hadım yasası konusunda ısrarlı olduklarını dile getirdi. Bu sırada Dilruba ve Ahmet Tuna Tekin'in annesi Leyla Tekin Adliye binası önünde fenalaşıp baygınlık geçirdi. Adliyedeki sağlık görevlileri anneye müdahale etti.Sanık Gülışık ise jandarma aracıyla Sincan F Tipi Cezaevi'ne götürüldü.

Günün Önemli Haberleri