Sınıf öğretmenleri kopyacı çıktı!
Abone olSınıf öğretmenliği bölümünde okuyan öğrencilerini yüzde 61'i üniversiteden önce kopya çektikleri ortaya çıktı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
(ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü 4'üncü sınıf
öğrencilerinin "sınavlarda kopya çekilmesine ilişkin görüşlerinin
değerlendirildiği" araştırmada, ankete katılanların yüzde 61'inin,
üniversiteyi kazanmadan önceki eğitim kademelerinde bu yola
başvurduğu belirlendi.
ÇOMÜ Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Kaan Demir ile aynı bölümde görev yapan araştırma görevlisi Serdar Arcagök'ün, ‘Sınıf Öğretmeni Adaylarının Sınavlarda Kopya Çekilmesine İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi’ başlıklı araştırmasında, sınıf öğretmeni adaylarının kopya çekme ile ilgili görüşleri incelenerek öğrencilerin sınavlarda kopya çekmeye duyduğu ihtiyaç ve bunun nedenleri ortaya konuldu.
Demir, bölümde öğrenim gören 194 öğrenciden 179'unun örneklem olarak ele alındığını, elde edilen verilerin istatistiki olarak değerlendirilip gerekli yorum ve açıklamaların yapıldığını söyledi. Araştırmanın sonuçları hakkında bilgi veren Demir, erkek sınıf öğretmeni adayları ile ikinci öğretim öğrencilerinin, kopya çekenler arasında çoğunluğu oluşturduğunu anlattı.
İLK KOPYA DENEYİMİ
Adayların yüzde 61'inin, üniversiteyi kazanmadan önceki eğitim
kademelerinde kopya çektiğinin belirlendiğini dile getiren Demir,
şöyle devam etti:
"İlköğretim 6 ve 8'inci sınıf, daha çok kopyayla tanışılan
dönem olduğu sonucuna ulaşıldı. Öğretmen adaylarının yüzde 35'i,
sınav sorularının kopya çekmeye teşvik ettiğini düşünüyor.
Adayların yaklaşık üçte ikisi kadın öğretim elemanlarının
derslerinde, dörtte üçü ise yaşlı öğretim elemanlarının derslerinde
daha çok kopya çektiğini ifade etti. Öğretmen adaylarının dörtte
birinin ise kopya çeken bir öğrenci fark edildiğinde, sınav
kağıdına işaret konulup sınava devam etmesinin sağlanması yönünde
görüş bildirdi. Araştırmanın en önemli sonuçlarından biri de
adayların yüzde 29'unun kopyayı şartların gerektirdiğini,
hoşgörüyle bakılması yönünde olmasıdır. Bu ifadedeki 'şartlar',
sınav ortamları, öğrenciler ya da öğretim elemanlarından
kaynaklanabilir."
SORULAR
DÜŞÜNDÜRMELİ
Demir, sınavlarda kopya çekmenin azaltılması ya da engellenmesi
için öğretim elemanlarının dikkat etmesi gerekenlere de
değindi. Öğrencilerde, kopya çekmenin yanlışlığı konusunda
içsel disiplin oluşturmak için onlarla konuşmak gerektiğini
belirten Demir, şunları söyledi:
"Sorular, bilgiyi ölçmek yerine üst düzey düşünmeyi gerektirici özellikte olmalı. Sınav sayıları artırılmalı, böylece ortalamaya etkisi düşürülmeli. Sınav harici performansların da değerlendirmede önemli hale gelmeli, öğretirken ölçme yaklaşımının esas alınmasıyla sürecin değerlendirilmesi lazım. Sınav salonlarındaki gözetmen sayıları öğrenci sayısına göre yeterli olmalı. Sınav kağıtlarında gruplamalar yapılmalı. Artan zaman kopyaya teşvik edebileceğinden sınav süresi bir sınırlılık olarak soru sayısına göre düzenlenmeli. Gözetmenler yeni kopya çekme yöntemleri konusunda bilinçlendirilmeli, uyarılmalı. Sınav ortamlarına öğrencilerin önceden girmemelerini sağlanıp, kopya hazırlığı yapmaları engellenebilir."