Sincanın telekulak raporuna itiraz!
Abone olBaşsavcılık TİB görevlileri hakkında ''takipsizlik'' kararını kaldıran Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına itiraz ediyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Yargıçlar ve Savcılar
Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun, kendisine ve
derneğe ait telefonların ve bilgisayar yazışmalarının, dinlenip
izlendiği şikayetiyle ilgili olarak MİT, Emniyet ve
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) görevlileri hakkında
verilen ''takipsizlik'' kararını kaldıran Sincan 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'nin kararının, ''kanun yararına'' bozulması istemiyle
Yargıtay'a götürülmesi için Adalet Bakanlığı'na başvurdu.
Cumhuriyet Savcısı Harun Kodalak tarafından hazırlanan başvuru
dilekçesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 12 Mart 2009
tarihli ''kovuşturmaya yer olmadığına'' dair kararında; şikayetçi
Eminağaoğlu'nun talebi doğrultusunda, TİB'de yapılacak tespitlerin
yasal sakıncalarının gerekçeleriyle anlatılmasına rağmen, Sincan 1.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 3 Ağustos 2009 tarihli tahkikatın
genişletilmesi kararında ise Başsavcılıkça belirtilen gerekçelerin
hiçbirinin değerlendirilmediği gibi mahkemenin de hiçbir gerekçe
sunmadığı kaydedildi.
''Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, tam bir kesinlik ifade etmeyen
bir gerekçeyle Başsavcılığın vermiş olduğu takipsizlik kararının
kaldırıldığı'' ifade edilen dilekçede, mahkemenin söz konusu
kararının ''bir çok yönden usul ve yasaya aykırı olduğu''
savunuldu. Dilekçede, ''Öncelikle bir kovuşturmaya yer olmadığına
dair karar kaldırılıp dava açılmasına karar verildiğinde, karar
içeriğinde hangi şüpheli ya da şüphelilerin, hangi eylem ya da
eylemlerinin, ne surette hangi suçu ya da suçları oluşturduğunun
belirtilmesi gerekli iken Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
kararında bu esaslara göre belirlenmiş hiçbir şüpheli ismi, eylemi
ve suç ismi belirtilmemiştir. Karar bu yönüyle tamamen belirsiz
ifadeler içermektedir'' denildi.
Yargıtay Birinci Başkanlığının telefonunun dinlendiğine dair
iddiaların ise bu soruşturmanın konusu olmamasına rağmen,
mahkemenin kaldırma kararına gerekçe gösterildiği anımsatılan
dilekçede, ''Bu gerekçe, bu anlamda yerinde değildir. Yargıtay
Birinci Başkanlığının telefonlarının dinlendiğine dair iddialar,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca halen ayrı bir soruşturma konusu
olarak araştırılmaktadır'' görüşüne yer verildi.
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, tahkikatın genişletilmesine dair
kararından sonra yapılan keşif ve bilirkişi raporunda
Eminağaoğlu'nun iddialarına ilişkin hiçbir delil elde edilemediği
kaydedilen dilekçede, şikayetçi Eminağaoğlu'nun ''önleme
dinlemesi'' şeklinde verilmiş mahkeme kararlarına istinaden
dinlenmediği ve izlenmediğinin, bu soruşturma sonucunda açıkça
tespit edildiği belirtildi.
''MAHKEME, HİÇBİR ŞÜPHELİ İSMİ, SUÇ İSMİ VE SUÇLU EYLEMİ
BİLDİRMEMİŞTİR''
Dilekçede, şunlar kaydedildi: ''Kanımızca 5397 sayılı Yasa
kapsamında, MİT ve Emniyet görevlilerince özel yetkili
mahkemelerden alınan kararlara istinaden yapılan işlemler suç
teşkil etmemekle birlikte şikayetçinin aksini iddia ettiği bu
hususlarda hiçbir delil elde edilememiştir. Yine şikayetçinin
CMK'nın 135. ve devamı maddelerine göre ilgili mahkemelerden alınan
kararlara istinaden yapılan dinleme ve izleme faaliyetlerine dair
ise önceden bilinen bir şikayetine ve itirazına
rastlanılmamıştır.
O halde toplanan tüm delillerin değerlendirilmesinde ortada suç
oluşturan ve kamu davasının açılmasını gerektiren hiçbir eylem,
mahkemece değerlendirilmesi gereken hiçbir delil, dolayısıyla
hiçbir suçlu bulunmadığı açıktır. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi bu
sebeple kaldırma kararında muğlak ifadeler kullanıp Başsavcılığa
hiçbir şüpheli ismi, suç ismi ve suçlu eylemi bildirmemiştir.''
MİT ve Emniyetin, önleme dinlemesi talep etmeleri ve alınan mahkeme
kararlarına istinaden bu konuda yaptıkları çalışmaların adli
görevin dışında idari nitelikli olduğu vurgulanan dilekçede, bu
hususlarda öncelikle söz konusu kuruluşların ilgili kanunları
uyarınca soruşturma izni talep edilmesi gerekirken, Sincan 1. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin ''doğrudan dava açılmasına'' karar vermesinin,
soruşturma iznine dair kuralı göz ardı ettiği ileri sürüldü.
Anayasa'nın 141. maddesindeki ''...bütün mahkemelerin her türlü
kararları gerekçeli olarak yazılır...'' şeklindeki hükmü
hatırlatılan dilekçede, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin,
soruşturmanın genişletilmesine dair kararında hiçbir gerekçe
gösterilmediği ve kararın bu yönüyle Anayasa'ya açıkça aykırı
olduğu savunuldu.
Dilekçede, söz konusu nedenlerle Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
kararının, ''kanun yararına'' bozulması istemiyle Yargıtay'a
başvurulması talep edildi. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, eski
YARSAV Başkanı Eminağaoğlu'nun, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
verdiği takipsizlik kararının kaldırılması yönündeki itirazını,
''haklı ve yerinde'' görerek, Başsavcılığın, MİT, Emniyet ve TİB
görevlileri hakkında vermiş olduğu ''kovuşturmaya yer olmadığına''
ilişkin kararını kaldırmıştı.