Sınav stresini aşmak için
Abone olÜniversite sınavlarına hazırlanan adayları sınav stresi bastı. Bu kaygıyı azaltmanın yolları var..
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Verimli, üniversite sınavına
hazırlanan ve sınav kaygısı taşıdığını fark eden öğrencilerin, bu
kaygıları, ''nefes egzersizi, fiziksel egzersiz ve
hayal kurma gibi gevşeme tekniklerini kullanarak
azaltabileceklerini''söyledi.
Prof. Dr. Verimli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite
sınavlarına az bir zaman kaldığını, bu nedenle de öğrencilerde
sınav kaygısı artışı görüldüğünü belirtti.
Öğrencilerin kafalarında ''Ben ne istiyorum? Ne eksiğim var?''
sorularının yanı sıra, ''Ya sınavda başarısız olursam? Ya
heyecanlanırsam? Ya başaramazsam, etrafımdakiler beni başarısız
görürse'' gibi düşüncelerin oluştuğuna dikkati çeken Prof. Dr.
Verimli, sınav kaygısı yüksek öğrencilere yardımcı olunması
gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Verimli, ''Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler;
sınav yaklaştıkça kendinizde birtakım davranış değişiklikleri
görüyorsanız, bu olumsuz, sinirli, heyecanlı, kaygılı, dalgın,
telaşlı haliniz etrafınızdakiler tarafından da anlaşılıyorsa, sınav
kaygısı taşıyorsunuz'' dedi. Kaygının fiziksel belirtilerinin,
''çarpıntı, terleme, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulacakmış
hissi, titreme, mide bağırsak hareketlerinde artış, ateş basmaları,
baş dönmesi, ağız kuruluğu'' olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Verimli,
şöyle konuştu:
''Kendinizi gerçekten son derece kaygılı buluyor, sınav kelimesini
duyduğunuzda bile irkiliyor, terliyor, telaşlanıyor, güvensizlik ve
aşırı yetersizlik duygusu taşıyorsanız, tehlike var demektir. Ve
bir an önce sorunun kaynağıyla ilgili bir profesyonelle
görüşmelisiniz. Bu görüşülecek kişi rehber öğretmen ve ders
eğitmenleri olabileceği gibi, psikolojik anlamda destek
alınabilecek bir kişi de olabilir. Bunun tam tersi, verdiğiniz
yanıtlarda son derece kendinize güveniyor, her şeyi doğru ve tam
yaptığınıza inanıyor, sınavla ilgili en ufak bir kaygı
duymuyorsanız, bu da aslında çok doğru değil. Çünkü hiç kaygı
duymamak ve en ufacık bir heyecan hissetmemek, sonunda
sizleri hayal kırıklığına uğratabilir. Heyecan sizi kamçılayan bir
şey olmalı. Tabi dozunda olmak şartıyla.''
NE YAPILMALI?
Prof. Dr. Arif Verimli, sınav kaygısını hafifletmek için yapılması
gerekenlere değinerek, şu tavsiyelerde bulundu:
''Temel Nefes Egzersizleri: İyi bir nefes almak, iyi bir nefes
vermekle başlar. Ağır, derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine
başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol
elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes
almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için
birkaç saniye bekleyin. Ard arda iki derin nefes aldıktan sonra,
kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40
kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.
Fiziksel Egzersiz: Düzenli fiziksel egzersiz, beyinde öğrenmeyi
kolaylaştırır. Yaptığınız ders tekrarları zihninize daha kolay
yerleşir ve unutmanız zorlaşır. Bilinç gelişir. Beyin, uyaranlara
daha kolay açılır. Refleksler hızlanır. Reaksiyon zamanı kısalır.
Düzenli fiziksel egzersiz, ders çalışmak ve öğrenmek için son
derece elverişli bir zihinsel ortam hazırlar. Sınavlara daha dinç
ve verimli hazırlanabilirsiniz.
Gevşeme Teknikleri: Günün belli bir kısmında zihninizi boşaltarak
mutlu bir gelecek hayal edin. Güzel bir üniversiteyi kazandığınızı,
başarabildiğinizi hayal edin. Bu sizi kamçılayacaktır. Hiç durmadan
arka arkaya şunları tekrar edin. 'Kolum ağır, elim sıcak, nefesim
sakin ve düzenli, kalbim sakin ve düzenli, karnım sıcak ve alnım
serin.''
-PRATİK ÖNERİLER-
Prof. Dr. Verimli, öğrencilere, ders çalışma
saatlerini 45'er dakika ders, 5 dakika dinlenme ve 10 dakika tekrar
olmak üzere 5 saat şeklinde düzenlemelerini önerdi. Öğrencilerden
kimseye aldırış etmemelerini, kendilerine güvenmelerini ve bu
sınavın her şeyin sonu olmadığına inanmalarını isteyen Prof. Dr.
Verimli, ayrıca şu pratik önerilerde de bulundu:
''Sınavda yanınızda glikoz ihtiva eden yumuşak ve renkli
şekerlerden bulundurabilirsiniz. Bir başkasının tavsiyesiyle
sınavdan önce daha rahat uyumak için sakinleştirici veya uyku
getirici bir ilaç asla kullanmayın. Çok ihtiyacınız varsa
mutlaka bir doktora danışın. İyi bir kahvaltı yapın. Başkalarına
değil, sadece kendinize konsantre olun.
Ses çıkaran kolye, bilezik, kemer, topuklu ayakkabı yerine, sade ve
düz olun. Dikkatinizin dağılmasına sebep olan hiçbir aksesuar
kullanmayın. Anneler babalar; okunmuş su, muska gibi mistik
inanışları yapacak olsanız bile çocuklarınız bilmesin. Çocuğun
obsesyonlarını tetiklemeyin. Sınav gözetmenleri; sakın yakınlık
göstermek için bile olsa sınavda herhangi bir öğrenciye elle
dokunmayın. Çünkü aşırı titizlik takıntısı olan bir çocuk, bu
hareketinize takılabilir ve konsantrasyonu kaybolur.''