Sinan Oğan'dan şok paket yorumu!
Abone olGünlerdir beklenen demokratikleşme paketi bugün Başbakan Erdoğan tarafından açıklandı.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA-
Açıklanan demokratikleşme paketine muhalefetin itirazları devam
ediyor. İnternethaber'e konuşan MHP Iğdır milletvekili Sinan Oğan,
pakete ilişkin "kişisel" değerlendirmesini yaptı ve paketteki bütün
maddeleri tek tek değerlendirdi.
BAŞÖRTÜSÜ AK PARTİNİN İSTİSMAR
ALANIDIR
Bu AKP’nin yeni bir istismar alanıdır. AKP’ye sormak lazım 11
yıldır iktidardasın bir yönetmelikle düzenlenebilecek bir uygulama
iken şimdiye kadar neden bu konuda girişimde bulunmadın ve hep bunu
istismar ettin? MHP’nin başörtüsü konusundaki samimi duruşu
bellidir. AKP üniversitelerdeki başörtüsü sorununu hukuken daha
çözebilmiş değildir. Fiili bir durum sözkonusudur.
SEÇİM BARAJININ ARDINDA AKP HİNLİĞİ
VAR
Bu maddenin aslında AKP tarafından muhalefet partilerine rakip yeni
partiler çıkmasının önünü de açan bir girişim olduğu ortadadır.
Burada bir AKP hinliği var. Yüzde 10 barajını düşürmüyor. Neden
çünkü bu kendisine zarar. Onu sabit tutup yardım alma oranının
düşürülmesi muhalefete atılmış bir çalımdır.
Çünkü yüzde 10 sistemi AKP’nin hak etmediği oy oranını ve
milletvekili sayısını beraberinde getiriyor. AKP hem bir demokratik
adım atmış gibi görüneyim, hem de benim milletvekili sayımı
etkileyecek bir sistemi getirmeyeyim çabasındadır."
AKP isteseydi yüzde 10’luk barajı 11 senedir 11 defa
değiştirebilirdi. Seçim barajını değiştirmek AKP’nin işine
gelmiyor. Bunun ispatı da, siyasi partiler yasasında bir partinin
devlet yardımı alabilmesi için en az yüzde 7 olan yardım barajını
yüzde 3’e çekmeye çalışarak gösteriyor."
Ayrıca bu paketle siyasi partilere üyeliğin önündeki bazı
kısıtlamaları da kaldırıyor. Siyasi Partiler Madde 11/5’deki “Terör
eyleminden mahkum olanlar.” Hükmü var. Şimdi AKP bunu kaldırarak
aslında PKK elebaşı Öcalan’a siyaset yolu açıyor."
EŞBAŞKANLIK PKK VE BDP'NİN
TALEBİ
Bu BDP ve PKK’nın talebiydi. PKK’nın diğer talepleri gibi bu da
hayata geçiriliyor. Buradaki eş başkanlık konusu biraz da
“Abdullah” ismi ile ilgili bir durum. Siyasi partilere engeli
kaldırdığınızda Abdullahların birisi BDP’ye eş başkan olacak diğeri
de AKP’ye…
FARKLI DİLDE PROPAGANDA ZATEN
YAPILIYOR
AKP sayesinde zaten yapılıyor. Sayın başbakan da artık Rumca
siyaset yapar… Bakınız Devletin dili Türkçedir. Propogandasını
farklı dilde yapan, diğer uygulamalarını ve icraatını da diğer
dillerde yapar. Bu, ülkenin dil birliğini bozar.
BİR SÜRE SONRA TÜRK'ÜM DEMEK SUÇ HALİNE
GELECEKTİR
Ne Mutlu Türküm Diyene sözü ve andımız da kaldırıldığına göre bir
süre sonra Türküm demek suç haline gelecektir. Uygulama bu yöne
kayar. Yoksa onun dışında başka etnik unsurları aşağılamak elbette
ki, kabul edilebilir değildir. Nefret suçları ve ayrımcılığa karşı
hep beraber durmalıyız. Ama AKP iktidarda kaldığı sürece bir süre
sonra bu ülkede Türküm demek ayrımcılık yapıyorsunuz suçlaması ile
karşı karşıya kalacaksınız demektir. Bu ülkede Türk bayrağı
taşıyanlar tutuklanmadı mı, bu ülkede Türk bayraklı Tişörtler
giyenlerin üzerinden elbiseleri polisçe çıkarılmadı mı?
AYRIMCILIK SUÇUNU EN ÇOK İŞLEYEN
BAŞBAKANDIR
Bu suçu en çok işleyen kişi Sayın Başbakandır. Bir diğer
partinin Genel Başkanına karşı defalarca bu suçu işlemedi mi Sayın
Başbakan. “Senin meşrebin, mezhebin ne?” diye soru soran bu
başbakan değil midir? Nefret suçunu işleyen ve ayrımcılık yapan
kişi aslında Başbakanın ta kendisidir.
KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK DİYORSUN AMA SOSYAL
MEDYADA SENİ KİMSE ELEŞTİREMİYOR
Klavyeye özgürlük diyerek bazı harfleri değiştiriyorsun ancak
klavye başında seni eleştirenlere gece yarısı operasyonları
yapıyorsun. Sosyal Medya’da klavye başında seni kimse
eleştiremiyor. Gezi Parkı olaylarında klavye başında seni
eleştirenlere operasyon yapmadın mı?
GÖZ BOYAMA NİTELİKLİ SAAT
ARTIRIMI
1 saat artırdım diyor… Bu mu değişiklik? Saatten dolayı şimdiye
kadar zaten kim yargılanmış? Esas sorun gezi parkında eylem,
yürüyüş yapana 17 sene veren zihniyettir. Bu zihniyetin önünde
durmak lazım. Ayrıca “Ben hükümetin valisiyim” diyen bir anlayışa
yetkiyi vermenin getireceği ne yenilik olabilir? Dolayısı ile bu
düzenleme eksik ve göz boyama niteliklidir.
HERKESİN YAŞAM TARZINA SAYGILI
OLUNMALI
Yaşam tarzına saygı bir taraflı olmamalı. Uygulamada maalesef bir
tarafın yaşam tarzı dikkate alınıyor. Bu ülkede yaşayan her kesin
ve her kesimin yaşam tarzı güvence altına alınmalıdır. İstediğiniz
hukuki değişikliği yapın bir şey değişmez. Eğer ki, uygulamada siz
hukuku değil, kendi düşüncelerinizi ön planda tutuyorsanız. Bugün
uygulamacılar maalesef ki, zaman zaman bu dayatma içindedir.
DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNDE BÖYLE BİR "HAK"
YOKTUR
Kürt okullarının önü açılıyor. Bu bir azınlık hakkıdır. Lozan ile
sadece azınlıklara verilen bu haklar şimdi Türk toplumunu oluşturan
bütün kesimlere veriliyor. Fiiliyatta ise Kürtler azınlık statüsüne
indirgeniyor. Bu hem Kürtleri azınlık statüsüne sokar hem de
toplumu ayrıştırır. Bu bir hak değildir, zira dünyanın hiçbir
ülkesinde böyle bir “Hak” yoktur.
KÖY İSİMLERİNİN DEĞİŞMESİNİN AMACI
AYRIMCILIK
Bunlar PKK’nın talepleridir. Ancak bu isimlerin çoğu zaten Kürtçe
değil. Amaç ayrımdır. Ayrışmadır. Sayın Cumhurbaşkanı da zamanında
Güroymak’a Norşin desek ne olur dedi. Güroymak’a Norşin dediler ama
terör durmadı. Bununla da durmayacaktır. Burada Kürtçe eğitim ile
zihinlerde ayrışma, yer isimleri ile de coğrafyada ayrışma
yapılıyor. Sonraki paketlerle özerkliğin yolunu açacak adımlarla bu
ayrışma daha da belirginleşecek ve derinleşecektir.
ÜNİVERSİTENİN İSMİNİN DEĞİŞMESİ
GÖSTERMELİK BİR ADIMDIR
Bu Alevilere yönelik göstermelik bir adımdır. Sayın Başbakanın
bilinçaltında yerleşmiş Alevi karşıtlığının bir üniversite adı
değişikliği ile giderilmesi mümkün görünmüyor.
İŞİN UCU AKP'YE DAYANINCA ÖZEL HAYAT
GÜVENCEYE ALINDI
AKP şimdiye kadar bu konuda hiçbir şey yaymadı. Kişilerin yatak
odaları, mutfaktaki konuşmaları sayfa sayfa yayınlandı,
görüntülendi. AKP kılını kıpırdatmadı. Ne zaman ki, Cemaatle
arasında sıkıntılar başladı ve bu işin ucunun kendilerine
dokunacağı ihtimali belirdi şimdi adım atıyorlar. Bu konuda AKP
samimi değildir.
AKP ÖNCE DENİZ FENERİ KAMBURUNDAN
KURTULSUN
Burada Deniz Feneri vb. gibi AKP’nin yandaş derneklerinin önü
açılmaya çalışılıyor. AKP önce sırtındaki Deniz Feneri kamburunu
temizlesin. Diğer yandan KCK üzerinden yardım toplayan PKK artık
açıkça yarım toplayabilir.
ANDIMIZDA IRK VURGUSU
YOK
“Ne Mutlu Türküm Diyene sözünden”, “Varlığım Türk Varlığına Armağan
Olsun” sözünden farklı etnik kökenden gelen insanlar neden rahatsız
olsunlar? Burada bir ırk vurgusu yoktur ki. Burada ortak adımıza,
milletimizin adına vurgu vardır. Bütün dünya ülkelerini oluştura
halkların ortak bir adı vardır. Bizim de ortak adımız Türk’tür.
Paketin tamamına baktığınız zaman genel olarak PKK taleplerinin
yerine getirildiği, Türk kelimesinden genel bir rahatsızlık
duyulduğu ve AKP’nin ay oranını koruma endişenin yer aldığını
görüyorsunuz."
AKP HERGÜN BİR KİLİSE
AÇIYOR
AKP iktidarı zaten vakıf arazilerini geri vermişti. AKP iktidarı
her gün bir yerde kilise açıyor, her gün bir yerde kilise onarıyor.
Peki, buna mukabil, Yunanistan kendi müftüsünü seçebiliyor mu? Yurt
dışında kaç camii açabildik? Yurt dışında kaç Müslüman Türk vakıf
arazisi iade edildi? Bu konuda hiçbir başarı söz konusu değilken
sadece kilise açan bir iktidar var.