Sinan Oğan'dan MHP'li vekillere hayır çağrısı
Abone olMHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, MHP'li milletvekillerine 'Cumhurbaşkanlığı sistemi'ni getirmeyi öngören anayasa değişiklik teklifine 'Hayır' demeleri çağrısında bulundu.
MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan, 'Cumhurbaşkanlığı
sistemi'ni getirmeyi öngören anayasa değişiklik teklifine 'evet'
oyu veren MHP'li milletvekillerine bir mektup kaleme alarak çağrıda
bulundu.
Sinan Oğan'ın MHP'li milletvekillerine
yönelik kaleme aldığı mektup şöyle:
“Kıymetli Milletvekilim,Türk Milletini temsil görevi yüklendiğiniz
bu zor dönemde, her birinizin imzasının Türkiye Cumhuriyeti Devleti
ve milletimizin kaderi olacağı tarihi günler yaşamaktayız. Türk
milletinin, Cumhuriyetimizin ve üzerinde yükseldiği tüm değerlerin,
belki de Türk Tarihinin en zor dönemlerinden birinde görev
yaptığınızın farkında olarak bu tarihi sorumluluğunuzu size bir kez
daha hatırlatmayı bir ülkücü, bir Türk milliyetçisi, bir T.C.
vatandaşı olarak kendime görev kabul ediyorum.
Anayasadaki söz konusu değişikliklerin ve getirilmek istenilen
Başkanlık sisteminin sakıncalarını burada tek tek sıralayacak
değilim. Zira Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli son
15 yıldır Başkanlık sisteminin Türkiye için sakınca ve
tehlikelerini her platformda dile getirmiş ve bizler de bu
sakıncaları adeta ezberlemiş durumdayız. Türk milliyetçilerinin
yıllarca defaatle uyardığı tehditler ortadan kaldırılmak bir yana,
büyüyerek karşımıza, milletimizin önüne
çıkarılmaktadır.Dikkatinizi çekmek isterim ki,
anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir.
Kamuoyu tepkilerine bakıldığında meclisten geçse bile
referandumda toplumun yaklaşık yarısının desteğinden mahrum kalacak
olan bu taslak, AKP döneminde büyüyen toplumsal birlikteki
yarılmayı daha da derinleştirecektir. Giderek artan toplumsal
kutuplaşma bu düzenlemelerle daha da büyüyecek ve nihayetinde
ülkemizde bir beka sorununa dönüşecektir.
"GETİRİLECEK YENİ SEÇİM SİSTEMİ İLE MHP'NİN SEÇİM DIŞINA
İTİLMEYECEĞİNİN GARANTİSİ NEDİR?"
Kişiye özel tasarlanan yeni anayasa, AKP’nin iktidar ömrünü
uzatmaktan başka hiçbir işe yaramayacağı gibi devletimizin üniter
yapısını da tehdit etmektedir. Başkana tanınan kararname yetkisi
ile yarın bazı illerimiz birleştirilerek bir federal bölge
oluşturulmayacağının garantisi nedir, anayasanın ilk dört maddesini
değiştiriyorum dendiğinde buna hangi güç engel olacaktır?
Getirilecek yeni seçim sistemi ile MHP’nin sistemin
dışına itilmeyeceğinin garantisi nedir?
AKP 15 senedir Türkiye’yi yönetiyor. Başımızdaki terör belası başta
olmak üzere yaşadığımız bütün sorunların müsebbibi bu beceriksiz
yönetim anlayışıdır. Şimdi bütün yetkileri tek bir kişiye vererek
bu ehliyetsiz yönetimin hangi sorunu çözeceğini düşünüyorsunuz?
Eğer AKP bize söz verdi diyorsanız, AKP’nin şimdiye kadar hangi
verdiği sözü tuttuğunu, hangi sözüne ne kadar güvenilebileceğini
sormak isterim?
"MHP'Yİ UÇURUMUN EŞİĞİNDE GÖRÜYORUZ"
Mevcut yönetim erkini şimdiye kadar kandırmayan kalmamıştır.
AKP’nin tasarıyı meclisten MHP ile geçirmek, referandum ve
başkanlık seçimini ise HDP ile geçirmek gibi bir oyun planı
olduğunu görmek gerekir.
Meclisten geçtikten sonra AKP’nin MHP ile işi bitecektir.
Göreceksiniz eğer meclisten geçerse “Sayın Bahçeli beni kandırdı”
diyecek, ilk kazığı MHP’ye atacak ve yine HDP ile İmralı Canisi,
bebek katili Öcalan ile yeniden kucaklaşacaklardır. Değerli
Milletvekilim, Aziz Ülküdaşım, Seçim beyannameleri partilerin söz
senedidir. Ülkücüler ise dün olduğu gibi bugün de sözünün eri
insanlardır. Partimiz Milliyetçi Hareket Partisi şimdiye kadar
milletine verdiği sözü tutan omurgalı bir parti olarak siyasi
yelpazede yerini almıştır. Bu çerçevede Milliyetçi Hareket Partisi
1 Kasım Seçim Beyannamesi’nin 72. sayfasında bu konuda milletimize
şu hususlarda söz vererek oy istemiştir: “Türkiye
Cumhuriyeti’nin üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter
sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından
gerekli görüyor ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak
değerlendiriyoruz. Sistemin işleyişinden kaynaklanan sorunların
yine parlamenter sistem içinde çözülmesini mümkün
görüyoruz. Bu sebeple iktidarın kişiselleşmesi
suretiyle temel hak ve özgürlükler bakımından tehlikeli bir
otoriterleşmenin önünü açabilecek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini
kuruluş esaslarından kopararak devleti ve milleti farklı siyasi ve
idari yapılanmalara götürecek altyapı oluşturmayı hedef alan, başta
Başkanlık olmak üzere yarı başkanlık ve benzeri sistemleri uygun
bulmuyoruz. Anayasa ihtiyacını toplumsal gereklilikler yerine
devleti ve milleti parçalanmaya götürecek bir sistem değişikliğine
endeksleyen siyasi yaklaşımı reddediyoruz.”Ayrıca uğruna hiçbir
fedakarlıktan kaçınmadığımız, yuvamız bildiğimiz TÜRK'ün son kalesi
Milliyetçi Hareket Partisi’ni de bu süreçte kurtarıcı olması
gerekirken aynı nedenlerle uçurumun eşiğinde olduğunu
görüyoruz.
"TÜRK MİLLETİNİN YÜZÜNE NASIL BAKACAKSINIZ?"
Adına ister “Cumhurbaşkanlığı” deyin, isterseniz “Türk Tipi
Başkanlık” deyin, Başkanlık sistemi doğası gereği er ya da geç iki
partili bir sistemi getirecektir. -Bunu AKP’nin Anayasa
profesörü milletvekilleri dahi itiraf etmiştir- Bu ise Milliyetçi
Hareket Partisi’nin sistemin çarkları arasında öğütülüp yok
olmasına sebep olacaktır. Türk milliyetçiliğinin yegane siyasi
çatısı olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu şekilde yok olup
gitmesi bu dava için can veren ülkücü şehitlerimizin ve Başbuğumuz
Alparslan Türkeş’in kemiklerini sızlatacaktır. Türk
milletini, milliyetçiliği yok sayan, Türkçülüğü ayaklarının altına
alan, federasyona zemin hazırlayan ve demokrasiye hayat hakkı
tanımayan iki partili sistemde partimizi eritecek olan bu anayasa
değişikliği karşısında yıllarca genel merkezimizin buna benzer
söylemleri ile halkın karşısına çıkan, çocuklarının rızkını, aile
hayatlarını, yeri geldiğinde canlarını ortaya koyarak bu kutlu
davanın siyasal partisinin bugünlere gelmesi için gecesini
gündüzüne katan, ülkücüler, ülküdaşlarımız…
Böylesi önemli bir konuda tabanımıza, ülküdaşlarımıza
sormadan karar vermek siz değerli milletvekillerimizi tarihi bir
sorumluluk ve vebal altında bırakacaktır. Bu denli önemli bir
konunun en azından sadece bu gündemle toplanacak bir Kurultayda
partimizin üst kurul delegelerine, partimizin kurucularına, ülkücü
iradeye sorulması gerekirdi. Onlar, Milletimizin yüzüne, siz karar
alanlar önce onların sonra Türk milletinin yüzüne nasıl
bakacasınız?
"HAYIR DEYİN"
Nitekim Anayasa oylamasının ikinci turunda ülkücülerin talep ettiği
şekilde MHP milletvekillerinin bu tasarıya destek olmasının
yaratacağı sıkıntılara seçim bölgelerinizde de yakından şahit
olacaksınız. Tabanımızın kahir ekseriyeti başkanlık sistemine
karşıdır. Lütfen tabanımızın sesine, ülkücülerin haykırışlarına
kulak veriniz.Büyük Türk Milletine karşı gazi meclisimizin çatısı
altında ettiğiniz yeminlerinizin idraki ile; TBMM’nin
iradesini esir alacak, Cumhuriyetimizi temellerinden sarsacak,
birlik ve beraberliğimizi tartışılır hale getirecek, milletimizi ve
tüm değerlerimizi bu derece tedirgin eden bu girişimin başarıya
ulaşmasında rol almayacağınıza inancım sonsuzdur.Sayın
Milletvekilim, Ülküdaşım, Kardeşim,15 Temmuz’da hain darbeciler
tarafından aşağılık bir girişimle bombalanan cumhuriyet tarihimizin
direnç noktası Gazi Meclisimizin şimdi etkisizleştirilmesinin değil
tam tersine küllerinden bir kez daha yükselmesinin
vaktidir. Bunu yapacak güç ve basiret Milliyetçi
Hareket Partisi seçmenin değerli oylarını arkasına alarak meclise
giren siz kardeşlerimizde fazlasıyla bulunmaktadır. Bu sebeple,
TBMM genel kurulunda hali hazırda Başkanlık sistemini de içerisinde
barındıran anayasa değişiklik paketine “Hayır” demeniz hem ülkücü
duruşun bir gerekliliği hem de seçmenlerinize verdiğiniz sözün bir
sorumluluğudur. Gelin, vicdanınızın ve ülkücü milliyetçi tabanın
sesine kulak verin. Gelin Milletimize karşı oynanan bu oyunu
durdurun. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Turan ülküsünün anahtarı
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kaderi sizlerin elinde. Gelin,
Milliyetçi Hareket Partisi’nin kendisine, Türk milliyetçilerine,
Türk milletine bin bir çeşit tuzakla dolu bu anayasa değişikliği
teklifine "hayır" deyin. Gelin, Türkiye’nin Hayrı için Başkanlığa
Hayır deyin.