Sinan Kara'ya kınama
Abone olBasın Konseyi, DHA Datça muhabiri ve yerel “Datça Haber” gazetesi sahibi Sinan Kara'yı kınadı. İşte kınama gerekçesi
Basın Konseyi, DHA Datça muhabiri ve yerel “Datça Haber”
gazetesi sahibi Sinan Kara hakkında “Gazetecilik özel çıkarlara
alet edilemez” ve “Gazeteci, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge
düşürmez” ilkelerine uymadığı gerekçesiyle “kınama” kararı verdi.
“Kınama” kararı işadamı Mehmet Karadağ ve Muğla İl Genel Meclisi
Üyesi Doğan Ömer Yalçınkaya gazeteci Sinan Kara hakkında “Aleyhte
yayın yapma tehdidiyle parasal çıkar sağladığı” gerekçesiyle
başvuruları üzerine alındı. Şikayetçiler, a’nın kişi ve kuruluşları
“aleyhte yayın yapma” tehdidiyle korkuttuğu, gazetecilik mesleğini
kullanarak “kişisel çıkar elde etmeye çalıştığı” ve izinsiz vefat
ilanı yayınlayıp ücretini istediği iddiasıyla Basın Konseyi’ne
başvurmuştu. Şikayetçi Doğan Ömer Yalçınkaya, Sinan Kara aleyhine
açılan kamu davasında (01.05.2002 günü) 2 yıl 26 gün hapis cezası
verildiğini belirtmiştir. Diğer şikayetçi Mehmet Karadağ da, benzer
iddialar öne sürerek, savcılığa başvurduğunu, dava açıldığını,
davanın devam ettiğini bildirmiştir. Gazeteci Sinan Kara tarafından
yazılan, kendi yerel gazetesi ve ulusal basında yayınlanan
“Kamyonlarla Kum Çalındı”, “Suçları İle İlgili Mahkeme Kararı
Basına Yansıyınca Mustafa Soytok Deliye Döndü ve Saldırdı” başlıklı
haberlerde şikayetçiler aleyhinde çeşitli iddialara yer verilmişti.
Yalçınkaya ailesinin bir üyesi adına Sinan Kara’nın yerel
gazetesinde yayınlanan bir vefat ilanı da şikayet konuları arasında
yer almıştı. Şikayet edilen gazeteci Sinan KARA, göndermiş olduğu
iki ayrı cevap yazısında bu iddiaları reddetmiş ve hakkında açılan
bir davanın mahkumiyetle sonuçlandığını kabul etmekle birlikte,
“kötü niyetli kişilerle bir takım yargı mensubu ve bürokratların
dirsek teması halinde” olduklarını söyleyerek, bir tertibe kurban
gittiğini belirtmiştir. Kara, iddiaları tamamıyla “asılsız ve
kasıtlı” bulduğunu, kendisinin “dürüst” ve “mesleğinden ödün
vermeden doğruyu yapmaya çalışan” bir gazeteci olduğunu ifade
etmişti. Şikayetçilerin yukarda belirtilen iddiaları ve bunlara
temel teşkil eden kanıtlarını değerlendiren Basın Konseyi, daha
sonra, gazeteci Sinan KARA’nın savunmasını ve yolladığı belgelerini
inceledi. Ayrıca içinde Basın Konseyi İkinci Başkanı Doğan HEPER’in
de bulunduğu bir heyet iddiaları incelemek üzere şikayetlerin
kaynaklandığı Datça’ya gönderildi. Heyetin burada yaptığı
incelemelerde, gazeteci Sinan KARA, şikayetçiler, her iki kesimin
şahitleri ve tarafsız kesimlerle çeşitli toplantılar yapıldı. Sinan
KARA’nın vekili Avukat Burhan APAYDIN Basın Konseyi Yüksek Kurulu
toplantılsına bizzat gelerek müvekkilinin düşüncelerini ifade etti.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu toplantısında bütün bu belgeler,
ziyaretler ve görüşmelerde elde edilen bulgular bir araya
getirilerek değerlendirildi. Yüksek Kurul’un değerlendirmesi
sonunda, gazeteci Sinan Kara’nın gazetecilik mesleğini kullanarak
kendine şahsi çıkar elde etmeye çalıştığı ve kişisel amaçlarına
ulaşmak için gazetecilik mesleğini çevresinde korku salma aracı
olarak kullandığı kanısı oluştu. Basın Konseyi Yüksek Kurulu,
gazeteci Sinan Kara’nın Basın Meslek İlkeleri’nden “Kamusal bir
görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet
edilemez” içerikli 3. maddesini ve “Gazeteci görevini, taşıdığı
sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla
yapmaktan sakınır” şeklindeki 12. maddesini ihlal ettiği
gerekçesiyle “kınanmasına” oyçokluğuyla karar verdi.